ALMA MAZLUMUN AHINI ÇIKAR AHESTE AHESTE

Evet, halkın dilinde aynen böyle deniliyor; 'Alma mazlumun ahını çıkar aheste, aheste' diye. Gerçekten de çıkıyor mu?.. Vallahi ben örneklerini çok gördüm. Ama merak içerisindeyim. Acaba diyorum, acaba bizim Emine kızın da ahı çıkar mı diye?.. Biz traji-komik ama bir şekilde de kahreden hikâyemizi anlatalım ah çıkar mı çıkmaz mı onu da zamana bırakalım...

ÖNCE GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA SONRA..

Kızımızın adı Emine Göncü... Ticaret Bakanlığı bünyesinde Gümrük Şefi olarak çalışır. Raporlu olarak izin yaptığı 05.12.2018 tarihinde işyerinden telefonla aranır. Telefondaki kişi bizim Emine kıza Fırat Bölge Müdürlüğü'ne 1 ay süre ile geçici olarak görevlendirildiğini söyler. Şaşırır kalır Emine kız... Öyle ya ne oldu da Fırat'a görevlendirilmiştir. 06.12.2018 tarihinde ise, bu şaşkınlığının üzerine bir yenisi eklenir. O gün Emine kızın kapı zili acı acı çalınır.. Bakanlık o gün işi gücü bırakmış Emine kızın hem de, ta evine kadar bir tebliğ götürmeyi kendisine görev bilmiştir. Tebliğ de Emine Göncü'nün görevden uzaklaştırıldığı yazmaktadır.

Emine kız şaşkın, Emine kız ne yapacağını şaşırmıştır. Gümrük müfettişleri Osman Çavdar Bey, Erdal Genç Bey ve Yaşar Baltacı Bey titizlikle hazırladıkları raporlarında Emine Göncü'yü görevden uzaklaştırmışlardır. Şaşkınlığını üzerinden atan Göncü, raporlarını pek bir itina ile hazırlayan müfettişlerin Gürbulak Gümrüğü'nde olduklarını öğrenir. Hem suçunu öğrenmek, hem ifade vermek, zannedersem söz konusu müfettişlerin başka canlar yakmamasını önlemek için de soluğu Gürbulak'ta alır.

Tarih 11.12.2018’i gösterdiğinde ifadesinde ‘evini Gürbulak Gümrüğü'nde çalışan nişanlın Volkan mı aldı? Deniz aracına bindin mi? Tatil yaptınız mı? Hangi otellerde kaldınız? Volkan'ın evi var mı? Yurt dışında kardeşinin evinde mi kaldınız? Bu mantıklı mı, lüks otellerde kalmış olabilir misiniz?’ gibi vb. hiç bir şahsi suç içermeyen sadece özel hayatı ilgilendiren mesnetsiz iddialar yöneltilir.

O İHBAR MEKTUPLARI VAR YA..

Emine kız ifadesi sırasında da, ne ile suçlandığını da öğrenir. Bir ihbar mektubudur her şeye vesile olan. Hani o çok canlar yakan, ocaklar söndüren o ihbar mektupları var ya işte o mektuplardan biri de Emine Göncü hakkında yazılmıştır.

Müfettişler 'Gürbulak'ta hakkında çok ciddi iddialar var' derler Göncü'ye. Göncü ise, bu söylem karşısında iyice şaşırır, boğazı düğümlenir ve ağzından sadece ve sadece şu cümleyi çıkarır 'BEN GÜRBULAK GÜMRÜĞÜ'NDE HİÇ ÇALIŞMADIM. ANTALYA GÜMRÜĞÜ DIŞINDA HİÇBİR YERDE ÇALIŞMADIM' Raporlarını hep titizlikle hazırlayan müfettişler tabi sus, pus olurlar.

BU KADAR KOLAY MI?

İşte sevgili okurlar, insan hayatıyla ilgili yaşanılan acı bir örnek sizlere. Ne kadar basit ne kadar devlet ciddiyetine yakışmayan soruşturma. Tabi insan doğal olarak merak ta ediyor 'Bu işlerin arkasında kimler var? Kimler esasen bu işlerden çıkar sağlamıştır?' diye. Allah'ın tokadı yok yaşayıp göreceğiz. Ha ah tuttu mu diyecek olursanız, bana gelen bilgilere göre en geç 1 ay içerisinde tutacak gibi gözüküyor.

Ha unutmadan değerli okurlarım, güleceğiniz bir anekdotla yazıma son vermek istiyorum. Yazımda adları geçen müfettişler, Gürbulak soruşturması kapsamında bakanlıkta hiç görev yapmayan ve kim olduğu da belli olmayan AYKUT KÜÇÜK isimli bir şahsı açığa almışlar. Sizce bu da soruşturmanın ne kadar ciddiyetsiz ve de art niyetli olduğunu açıkça göstermiyor mu?

Sağlıcakla kalın. Hayırlı Ramazanlar...