1. YAZARLAR

  2. Aykut Onur KALAYCI

  3. ALTUNYALDIZ İLE BAŞBAŞA
Aykut Onur KALAYCI

Aykut Onur KALAYCI

Yazarın Tüm Yazıları >

ALTUNYALDIZ İLE BAŞBAŞA

A+A-

ALTUNYALDIZ İLE BAŞ BAŞA

-BAKAN DEĞİL SANKİ HIZIR-

BAKAN YAZICI VE 5,7 MİLYON DOLARLIK KAÇAK SİGARA

FATİH METİN’İ ARAMAYIN; ÇÜNKÜ O SINIRDA..

KURU YEMİŞTE NELER OLUYOR?

Aslında aylarca önce makamını arayıp ‘hayırlısı olsun’ demek, elini sıkmak istemiştim ama nasip ‘Bu yazı size Altunyaldız’ başlıklı köşemi yazdıktan sonraymış. Yazımın Etki Haber’de yayınlanmasının ardından Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Sayın Ziya Altunyaldız’ın makamından davet aldım. İçimden ‘keşke böyle olmasaydı tanışmamız’ diyerek, bakanlığın yolunu tuttum. 24 Ocak saat 18.30’da Altunyaldız ile bir araya geldik. Birçok gazetecinin yaptığı gibi oturup sohbet ettik. Elbette ki, koca gümrüğün kocaman sorunları vardı. Müsteşar olarak bir o anlattı, gazeteci olarak bir de ben…

Gazetecilik etiği bu

Sayın Altunyaldız 14 ay önce bu göreve geldiğini; gecesini gündüzüne katarak bu görevi layıkıyla yerine getirmeye çalıştığını; elinden geldiğince de teşkilatın daha iyi bir konuma gelmesi için uğraştığını söyledi. Bende kendisinin iyi niyetli çalışmasından hiçbir şüphem olmadığını ama bir gazeteci olarak şahsı ve teşkilatıyla ilgili olumlu şeyler yazabileceğim gibi olumsuz şeyleri de köşeme taşıyabileceğimi söyledim. Gazetecilik mesleğinin gereğinin-etiğinin bu olduğunun altını çizdim.

“İddiaları köşeme taşıdım”

Müsteşar beye köşemde, İstanbul Kargo Gümrüğü’ndeki iddiaları, İstanbul’un diğer gümrükleriyle de ilgili söylentileri daha soruşturma ve operasyonlar başlamadan duyurduğumu ancak ilginin gümrük camiasından değil, savcılık ve polis tarafından dikkate alındığını vurguladım. Dediğim gibi Sayın Altunyaldız ile her gazeteci-bürokrat gibi dostane bir sohbet yaptım. Gazetecilik görevi yapan bendenizin bir öcü değil, vatanını ve milletini seven kamu görevi yapan bir birey olduğumun altını çizdim. Görüşmelerimizin devam etmesi dileğiyle elini sıkıp makamdan ayrıldım.

Bakan Hayati Yazıcı’nın sihirli değneği yağmur, çamur, kar, kış dinlemiyor. Elinde sihirli değneği bir bakmışsınız Gürbulak’ta, bir bakmışsınız Habur’da ya da Hopa’da.. Bakımsız denilen Gürbulak Gümrüğü’nü modern hale getirmeye çalışıyor; Habur ve Hopa’nın nasıl daha iyi hizmet verebileceğini yerinde inceliyor. Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati Yazıcı’nın ani ziyaretlerinin son durağı geçen hafta İstanbul oldu! Yazıcı, İstanbul Gümrükleri ziyaretinde Haydarpaşa Gümrüğü’nü özel bir yer ayırmış. Çalışanlarla bir araya gelmiş, bilgi alış verişinde bulunmuş ve o sihirle değneği değdirivermiş yine kaçağın hırsızın gözünün üzerine.. Sonrası mı ne olmuş? Anlatayım da dinleyin sevgili okurlarım.

5.7 milyon lira sigara kaçakçılığı

Değnek tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemeye çalışan, devletin kasasını emmeğe çalışan sülüklere değince ortaya5,7 Milyon Liralık Kaçak Sigara ortaya çıkmış!! 800 bin kaçak sigarayı piyasaya sürmek isteyen çakalların hevesi kursaklarında kalmış. Gümrüklerde bir yılda ele geçirilen kaçak sigaraların ortalama beşte birini oluşturan bu rakam kaçakçılıkla mücadelede gümrüğün tarihine altın harflerle yazılmış. Peki! Kaçakçılığın içeriğiyle ilgili bilgi isterseniz onu da bana ulaşan detaylarla anlatıvereyim size..

Mısır’a gidecekti..

Türkiye’deki bir firma tarafından yurt dışından getirilerek transit beyannamesi ile Mısır’a sevk edilmek istenen sigaralar, risk kriterleri çerçevesinde değerlendirilerek incelemeye alınır. Tütün ürünleri, gıda ve petrol ticareti yapan yerli bir firmanın adına tescilli transit beyannamelerini kontrol eden gümrük muhafaza ekipleri, evrakta 20 bin karton olarak beyan edilen sigaraların, gerçekte 100 bin karton olduğunu belirler. Transit sevk edilen sigaraların beyan edilmeyen 80 bin kartonluk (800 bin paket) kısmını ise yurtta bırakarak, kaçakçılık yapmaya teşebbüs ettikleri iddiasıyla firma yetkilileri O.N., A.M. ve A.F. hakkında soruşturma başlatılır.

Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğü’nü unutmamak gerek!!

Tabiî ki bilinçli atamalarla yeni bir ivme kazanan Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğü’nün başarısını da görmemek burada nankörlük olur. Muhafaza Genel Müdürlüğü’ne yapılan atamalardaki, bilinçli ve yerindelik beraberinde başarıyı da getiriyor. Yalnız son sigara operasyonunda değil; Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğü ve bağlı birimleri yurt genelindeki yaptığı operasyonlarla en azından bir alkışı hak ediyor.. Örneğin; aynı Gürbulak Sınır Kapısı’nda metal ve ahşap eşya olarak beyan edilen 12 tırda piyasa değeri 10 milyon lira olan 343.2 ton ceviz yakalaması gibi..

EN YÜKSEK MİKTAR

Basından da okumuşsunuzdur. Yetkililere göre; 12 tır da yakalanan 343.2 Ton Ceviz, Türkiye genelinde tek operasyonda yapılan en yüksek miktar olarak açıklandı. Tırlara ve cevizlere el konulurken, olayla ilgili olarak beyan sahibi S.Ö. ile tır şoförleri B.Y., M.E.P., R.A., A.H.N., H.A., F.M.B., G.S., H.K.M., N.Z., P.M., R.S.B., S.E.D. 5607 sayılı Kaçakçılık Kanunu’na muhalefet suçundan Doğubayazıt Cumhuriyet Savcılığı’na hakların da suç duyurusunda bulunuldu.

RORO da kaçak var!

Yine bir istihbaratı değerlendiren Genel Müdürlük, Zonguldak’tan RORO gemisiyle gelen, Mersin ve Gaziantep’e sevk edilen tırlar ile ilgili de araştırma başlattı. Araştırma ve inceleme sonucunda tırların içerisinde ceviz olduğu ortaya çıktı. Artık Türkiye’de sigara ve içki kaçakçılığının dışında gıda türü kaçakçılıklarda da büyük artış var. Özellikle de kuru yemişte.. Bu nedenle genel müdürlüğün işi hayli zor. Gümrük Muhafaza Ekipleri canla başla çalışarak kaçakçılığı önlemek için büyük gayret göstermektedirler.

Laf lafı açmışken..

Laf lafı açmışken, hemen şunu da bir ara başlık ile satır arasında belirtelim. Bu kadar can siper hane çalışan başta memurlar, amirler, operasyon ve soruşturmalarda tüm emeği geçenlerin özlük hakları hala iyileştirilemedi. Vatanı ve milleti için çalışan bu insanların aldığı maaşlar bence hak ettikleri oranda değil!! Duyduğum kadarıyla yakalanan kaçak oranı ile verilen ikramiyede de bazı sorunlar var. Bunun yanı sıra, fazla çalışma ücretlerinde gümrük kaçakçılık şubelerinde çalışan kişilerin istifade edemeyecekleri söylentisi moral bozuyor.

Acaba bu görevlerde çalışanlara malzeme ve teçhizat dışında görev tazminatı adı altında bir ödeme yapılması düşünülemez mi? Çünkü buralarda görev yapan kişilerin mesai kavramı ne yazık ki yok!.

Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı yetkililerin bu konulara eğileceği ve çözümleri için biran önce masaya oturmaları gerektiği artık kaçınılmaz olmuştur.

FATİH METİN’İ ARAMAYIN O SINIRDA..

Bugünlerde yolunuz Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı’na düşerde bir de ‘Bakan Yardımcısı Fatih Metin’e uğrayayım’ derseniz; hevesiniz kursağınızda kalır. Çünkü Sayın Metin, bakan yardımcılığının sembolik bir makam olmadığını gösterircesine Habur-Nusaybin gibi gümrük kapılarını denetliyor. METİN, bir ağabey gibi yaklaştığı çalışanlarının dertlerini dinliyor;  gümrük kapılarımızın sorunlarını yerinde inceliyor. Sayın Metin’in işiyle ilgili hal ve gidişi, genç ve dinamikliği bana göre teşkilata yeni bir ivme kazandıracağa benziyor. Ne diyelim Allah bozmasın, yolunu açık etsin!!

Yeni yazımda görüşene dek şimdilik sağlıcakla kalın.

YAZARIN NOTU:

1-Bursa Tasiş İşletmeleri’nin geçici depolama yeriyle ilgili olarak, bir takım ciddi iddialar tarafıma gönderildi. Bahse konu yerin inşaat ruhsatının olmadığı; işletme ruhsatının dahi olmadığı; rampasının bulunmadığı ve yine yanıcı-yakıcı maddelerle ilgili olarakta özel bir yerinin olmadığı; bu gibi eşyaların konteynırlar içerisinde muhafaza edildiği iddia edilmektedir. Bu iddialar gerçekten çok vahim.

2-Özellikle özlük hakları ile ilgili okuyucularımın ise, e-mail ve telefonlarını beklemekteyim. Bu hakların kazanılmasında bana düşen görevleri yerine getirmek istiyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
32 Yorum