Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Bizler yurt dışındaki eserlerin geri getirilmesi konusunda Türkiye’nin bu konudaki alt yapısını iyileştirmeye çalışıyoruz ve dışardan dikkatle takip ediyor ve çok sayıda eser getiriyoruz." dedi. Her eser bir vadede kendi ait olduğu torağa döneceğini söyleyen Günay, "Her eserin ait olduğu topraklara gitmesi, onu yapanın ruhunu şad edecektir." ifadelerini kullandı.

Günay, bir dizi açılış ve incelemelerde bulunmak için geldiği Amasya’da tarihi ve turistik mekanları gezdi.
Bakan Günay, Ferhat ve Şirin Aşıklar Müzesi, tarihi Taşhan, Sofular Mahallesi'ndeki sokak sağlıklaştırması çalışması, kültür merkezi inşaatı, Sabuncuoğlu Şerefeddin Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi ve Hatuniye Mahallesi'nde incelemelerde bulundu. Program sonrasında değerlendirme yapan Bakan Günay, Amasya’nın Türkiye’nin kültür turizminde parlayan yıldızlarından bir tanesi haline geldiğini söyledi. Bakan Günay, "Biz zaten bunu daha önce gördüğümüz için Amasya’yı marka şehirler arasında ilan etmiştik. 2008 yılı başında toplantıyı ben burada yapmıştım. Geride bıraktığımız 5 yıl içerisinde Amasya kendisine verdiğimiz öneme yakışır bir biçimde büyük bir gelişme kaydetti. Şu anda Safranbolu tarihi yerleşmeler konusunda, geleneksel mimari konusunda nasıl Türkiye’de ismini duyurmuşsa, kültür kenti olarak da Amasya, aynı şekilde diğer kentler arasında ortaya çıkmıştır. Bu gelişme Amasya’yı gelecekte kültür turizminin önemli merkezlerinden birisi haline getirecektir." dedi.

"32 MİLYON YABANCI PASAPORTLU ZİYARETÇİ AĞIRLAYABİLDİK"

Bakan Günay şunları kaydetti: "Türkiye turizmde dünyanın önemli merkezlerinde birisi haline geldi. Bu yıl ülke sınırlarımızda bulunan sıkıntılara rağmen 32 milyon yabancı pasaportlu ziyaretçi ağırlayabildik. Dünyada hem gelende hem gelirde ilk on arasındayız. Doğu Karadeniz turizm odaklı kalkınma projemiz var. Başlangıcı Samsun Havaalanı belki ama ilk yayla bence Çamiçi yaylasıdır. Bu yaylanın ilk toprakları Amasya’dan başlıyor ve Artvin’e kadar gidiyor. Bu bölge dünyanın ilgisini çekecek kadar zengin, mutfak özellikleri var. Geleneksel mimarimiz ve el sanatlarımızla da birlikte yakın gelecekte Türkiye, kültür turizminin önemli duraklarından, belki başlangıç noktalarından birisi haline gelecek."

"HER ESER KENDİ AİT OLDUĞU TOPRAĞA DÖNECEKTİR"

Bir gazetecinin 'Türkiye’den yurt dışına kaçırılan tarihi eserler tekrar geri getirilecek mi?' sorusuna Bakan Günay, "Onların geri gelmesi için şehirlerimizin daha korunaklı, daha modern imkânlara sahip yeni müzelere sahip olması lazım. Bizler yurt dışındaki eserlerin geri getirilmesi konusunda Türkiye’nin bu konudaki alt yapısını iyileştirmeye çalışıyoruz ve dışardan dikkatle takip ediyor ve çok sayıda eser getiriyoruz. 2007 yılından bu zamana kadar 3700 ün üzerinde eser geldi, bizlerin görev yaptığı dönemde. Ondan önceki 15 yıl içinde dışarıya kaçırılmış ve Türkiye’ye gelen eser sayısı 2 binin altındaydı. Geçen 15 yılı ikiye katlayan bir performans sergiliyoruz. Bu tüm Türkiye’de insanlarımızın tarihe, toprakaltı ve toprak üstü zenginliklerine sahip çıkma konusunda bilinç uyandırdı. Bu bilincin sayesinde iller nasıl ki başka illere gidene sahip çıkıyorsa, bizde başka ülkelere gidenlere sahip çıkıyoruz. Önce başka ülkelere gidenleri getirelim, sonra Anadolu’yu yeni müzeler ve restorasyonla canlandıralım. Her eser bir vadede kendi ait olduğu torağa dönecektir. Her eserin ait olduğu topraklara gitmesi, onu yapanın ruhunu şad edecektir." diye cevap verdi.
CİHAN