1. HABERLER

  2. MEDYA HABER

  3. "FETÖ'nün Medya Yapılanması Davası"nda sona gelindi
"FETÖ'nün Medya Yapılanması Davası"nda sona gelindi

"FETÖ'nün Medya Yapılanması Davası"nda sona gelindi

Fetullahçı Terör Örgütü'nün medya yapılanmasına ilişkin "örgüt üyeliği" ve "darbeye teşebbüs" suçlarından haklarında dava açılan 19'u tutuklu 29 sanığın yargılandığı davada son savunmalar alınıyor.

A+A-

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 19 tutuklu sanık ile Atilla Taş'ın da aralarında bulunduğu 5 tutuksuz sanık katıldı.

Mahkeme Başkanı, mütalaaya karşı sanıkların savunmaları ve avukatlarının beyanlarının alınacağını belirterek, son olarak da sanıklara son sözlerinin sorulacağını ifade etti.

Duruşma, tutuklu sanıklardan Abdullah Kılıç'ın savunmasıyla sürüyor.

- DAVANIN GEÇMİŞİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, örgütün sosyal medyadaki propaganda aracı olan ''fuatavni'' adlı hesabın kurucusu olduğu tespit edilen ve firari olduğu gerekçesiyle hakkında yakalama kararı çıkarılan sanık Said Sefa hakkında ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ''silahlı terör örgütü yönetmek'' suçundan da 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

İddianamede, sanıklar kapatılan Meydan gazetesinin yazarı Atilla Taş, yine kapatılan ''Rotahaber'' sitesinin sahibi Ünal Tanık ile gazeteciler Abdullah Kılıç, Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Bayram Kaya, Bülent Ceyhan, Bünyamin Köseli, Cemal Azmi Kalyoncu, Cihan Acar, Cuma Ulus, Davut Aydın, Emre Soncan, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Habib Güler, Halil İbrahim Balta, Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Muhammed Sait Kuloğlu, Muhterem Tanık, Murat Aksoy, Mustafa Erkan Acar, Mutlu Çölgeçen, Oğuz Usluer, Seyid Kılıç, Ufuk Şanlı, Yakup Çetin ve Yetkin Yıldız hakkında da ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.

İddianameyi kabul eden İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde geçen yıl 31 Mart'ta yapılan duruşmada, tutuklu sanıklar Atilla Taş, Abdullah Kılıç, Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Bayram Kaya, Bünyamin Köseli, Cemal Azmi Kalyoncu, Cihan Acar, Cuma Ulus, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Habib Güler, Halil İbrahim Balta, Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Muhammed Sait Kuloğlu, Murat Aksoy, Mustafa Erkan Acar, Oğuz Usluer, Seyyid Kılıç, Yakup Çetin ve Yetkin Yıldız'ın tahliyesine karar verdi.

Savcılık, sanıklar Hanım Büşra Erdal, Ahmet Memiş, Bayram Kaya, Cemal Azmi Kalyoncu, Cuma Ulus, Habib Güler, Halil İbrahim Balta ve Muhammet Said Kuloğlu'nun serbest bırakılmasına itirazda bulunuldu, itirazı kabul eden İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 8 sanık hakkında yeniden yakalama kararı çıkardı.

Tahliye edilen ve aralarında Atilla Taş'ın da bulunduğu 13 sanık hakkında ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca "darbe teşebbüsü" soruşturması başlatıldı ve bu kişiler hakkında gözaltı kararı verildi. Böylece, yeni soruşturma ve dava kapsamında yapılan itiraz sonucunda tahliyelerine karar verilen 21 kişi, aynı gün yapılan itirazlar sonucu serbest bırakılmadı.

- 13 SANIK HAKKINDA YENİ İDDİANAME HAZIRLANDI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan tarafından 13 sanık hakkında hazırlanan 314 sayfalık iddianamede, "silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılama sırasında serbest bırakılmalarına karar verilen sanıkların, elde edilen ve çözu¨mlemesi yapılan ek deliller uyarınca, "anayasal du¨zeni ortadan kaldırmaya teşebbu¨s" ve ''Tu¨rkiye Cumhuriyeti hu¨kümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbu¨s" suçlarından gözaltına alındığı ve Ali Akkuş'un haricindekilerin tutuklandığı anımsatılıyor.

"Örgütün basın-yayın yapılanmasının, halk içerisinde taban kazanmak ve algı operasyonu yapmak amacıyla kullanılan en önemli araçları arasında yer aldığı" belirtilen iddianamede, basın mensubu ya da STK temsilcisi sıfatıyla sağlanan ifade özgürlüğü ve kısmi dokunulmazlık imkanı ile legal yapının illegalite için hem maske görevi sağlayarak gizlenme imkanı yarattığı hem de koruma zırhı sağladığı kaydediliyor.

Örgütün kendisinden olmayanı itibarsızlaştırmaya, tasfiye etmeye, suçlu göstermeye yönelik haberlerle toplumun algısını şekillendirdiği ifade edilen iddianamede, iktidarla TSK'yı, TSK ile halkı ya da halk ile iktidarı karşı karşıya getirmeye yönelik her türlü faaliyeti destekleyerek bizzat organize ettiği anlatılıyor.

İddianamede, tüm sanıkların "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor.

Aynı mahkemede 13 sanık hakkında açılan dava dosyası,18 Ağustos 2017'de yapılan duruşmada, diğer dava dosyası ile birleştirildi.

AA

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.