AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, İmralı ile başlayan görüşmelerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. AK Parti’nin 2023 siyaset vizyonu adına açıkladığı 63 maddenin BDP, PKK ve Abdullah Öcalan’ın siparişi olarak yapılmadığını belirten Çelik, “Abdullah Öcalan’la konuşuluyor olması Abdullah Öcalan’ın 'terörist başı' olmadığı anlamına gelmez. Abdullah Öcalan’la bugün İmralı’da konuşuluyor olması Abdullah Öcalan’ın o vasıflarını ortadan kaldırmıyor.” diye konuştu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi. AK Parti Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen kahvaltıda Çelik gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını cevapladı.

Bir gazetecinin “BDP Eş başkanı Selahattin Dimartaş’ın KCK’nın sürece dahi edilmesi gerektiğini açıklaması ve Paris’te 3 PKK kurucusunun öldürülmesi olayını nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna Çelik şu cevabı verdi; “Bu süreçte rol çalmaya çalışan birçok kesim, birçok insan var. Açıkçası BDP Eş Başkanı'nın salı günü kendi grubunda yapmış olduğu konuşmayı ben yapıcı, sürece katkı sağlayıcı bir konuşma olarak değerlendirmiyorum, değerlendirmiyoruz. Neredeyse 'bizim evdeki hamur mayası da katılsın' diyecekler. Biliyorsunuz, PKK'nın alfabede ne kadar harf varsa o kadar illegal yan örgütü var. Özellikle PKK ve onun uzantılarında şöyle bir eğilim seziyoruz. Herkes Abdullah Öcalan'a ne kadar yakın olduğunu, onu ne kadar çok düşündüğünü göstermeye çalışıyor. Kendisinin dillendirmediği meseleleri onun adına biraz da kraldan çok kralcı yaklaşımıyla dillendirenler var. Herkes bu süreçte kendi diline hakim olmak ve bu sürecin gerektirdiği hassasiyete uygun bir üslubu kullanmak zorunda. BDP Eş Başkanı'nın konuşması kesinlikle bu hassasiyetten uzak bir konuşmadır. Bunun detaylarını günlük politika malzemesi yapmak bile bunu sabote etmeye yöneliktir. BDP Eş Başkanı'nın salı günkü konuşmasını açıkçası yapılmaması gereken bir konuşma olarak nitelendiriyorum." şeklinde cevapladı.

Paris'te aralarında PKK'nın kurucularınnında bulunduğu 3 kadının öldürülmesi ile ilgili ellerinde henüz net bilgiler olmadığını vurgulayan Çelik şunları söyledi: “Ancak yapılış şekline bakıldığında bunun daha çok PKK'nın kendi içindeki bir iç hesaplaması gibi görünüyor. Çünkü Fransa güvenlik güçlerinin bir baskını değil. Arkasından ne çıkacak hep beraber izleyelim ve görelim. PKK'nın yıllardan beri kendi içinde infazlar yaptığını ve kendi içinde hesaplaşmalara girdiğini biliyoruz. Bu süreçte bu ve benzeri olaylar artabilir. Türkiye'de ne zaman bu silahlar sussun ve silahlar bırakılsın aşamasına gelinirse, ardından buna benzer olaylar meydana geliyor. Bu süreci sabote etmeye yönelik bugünlerde bu ve benzeri şeyler artabilir."

Abdullah Öcalan’la görüşmelerin başlamasının ardından bunun yetmeyeceği ve başka isteklerin tek tek sıralandığını ve masanın etrafına birçok kişinin oturması taleplerinin geldiğini belirten Çelik, “Bu olmaz bu yetmez şununla da görüşün bununla da görüşün şu da gelsin bu da gelsin masanın etrafına. Bu tavır hoş bir tavır değil. Biz Abdullah Öcalan’la ve BDP ile oturup siz Kürtler hakkında ne istiyorsunuz diye sormayız. Çünkü Kürtlerin yegane temsilcisi Kürtler hakkına söz söyleme selahiyetine sahip olanların sendikası ve sözcüsü BDP ve PKK değil. Türkiye’deki Kürtlerin önemli bir kısmı AK Parti'ye oy veriyor. Sanki bir tarafa hükümet ve devlet oturacak bir tarafa PKK ve BDP oturacak kendi vatandaşlarımızın hakları onlarla pazarlık konusu oluşturulacak böyle bir şey olmadı, olmayacak. Aklımızdan bile geçmez. Biz kendi vatandaşlarımızın demokratik haklarını başkaları ile müzakere ederek pazarlık konusu yapmadık yapmıyoruz. Bugüne kadar yaptıklarımızı BDP ve PKK ile konuşarak yapmış değiliz. Abdullah Öcalan ve PKK istemese de biz bunları yapacağız. TRT Şeş’i açtığımızda PKK bunu istedi mi bundan hoşnut kaldı mı hayır aksine kötülediler. Anadil ve seçmeli ders meselesini onlar bu işi istediler diye yapmadık. Onlar istemese de onlar hoşnut olmasa da biz bunları yaptık yapmaya devam edeceğiz. Biz ret ve inkar asimilasyon politikalarını bir tarafa bırakmış bir iktidarız. İleri demokrasiye ulaşmak için herkesin birinci sınıf vatandaş olarak hissetmesi için ne gerekiyorsa bunu yaptık ve yapacağız.” açıklamasında bulundu.

Anadilde savunmadan AK Parti’nin 2023 siyaset vizyonu adına açıklanan 63 maddenin BDP, PKK ve Abdullah Öcalan’ın siparişi olarak yapılmadığını belirten Çelik, “Bunu biz yapıyoruz. Eğer vurarak kan dökerek silahları konuşturarak bunları elde edilmiş olsaydı bunlar 90’lı yıllarda elde edilirdi. 90’lı yıllarda AK Parti gibi bir irade yoktu. 90’yı yıllarda devletin konuşturduğu Hard Power’dı. Polise ve askere havale etmiştik. Bu iş o şekilde yürüyordu. Şimdi İmralı ile görüşmeler başladı BDP Eş Başkanı diyor ki ‘siz terörist başı dediniz, bebek katili dediniz bilmem ne dediniz’ Abdullah Öcalan’la konuşuluyor olması Abdullah Öcalan’ın terörist başı olmadığı anlamına gelmez. Abdullah Öcalan’la bugün İmralı’da konuşuluyor olması Abdullah Öcalan’ın o vasıflarını ortadan kaldırmıyor.” şeklinde konuştu.
CİHAN