1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. 'Karadeniz’deki Kirlilik, Halk Sağlığını Da Tehdit Ediyor'
Karadeniz’deki Kirlilik, Halk Sağlığını Da Tehdit Ediyor

'Karadeniz’deki Kirlilik, Halk Sağlığını Da Tehdit Ediyor'

Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.

A+A-

Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Bat, Karadeniz Bölgesi’nde yerel ve bölgesel bazda çok sayıda çevre problemi yaşandığını söyledi. Çevre kirliliğinin önemli seviyelere ulaştığının altını çizen Bat, bunun denizdeki balık popülasyonunun yanısıra halk sağlığını da tehdit eder hale geldiğini vurguladı.

Karadeniz havzasındaki çevre kirliliğinin deniz ve deniz canlılarına etkisi konusunda araştırmalar yapan Prof. Dr. Bat, Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na yaptığı açıklamada, bölgesel çevre problemlerinin bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğini bildirdi. Karadeniz balıkçılığının Türkiye’nin canlı deniz kaynaklarındaki liderliğini giderek kaybetmekte olduğuna dikkat çekerek, avlanan balık miktarının geçmiş yıllara oranla dört kat azaldığını kaydetti. Yaptıkları 20 yıllık çalışmada deniz suyu sıcaklığında yükselme tespit ettiklerini belirten Levent Bat, bu durumun başta hamsi olmak üzere balıkların üreme, beslenme ve göç yollarını değiştirebileceğini söyledi. Deniz canlılarının popülasyonundaki bu değişimlerin en önemli sebebinin kirlilik olduğunu belirten Prof. Dr. Bat, bölge halkının sağlığını da tehdit ettiğinin altını çizdi: “Karadeniz’de sınır ötesi sorunların yanısıra çok sayıda ve önemli yerel ve bölgesel çevresel problemler yaşanmakta, bunlar yöre halkının sağlığını tehdit etmektedir. Sınır ötesi çevre sorunlarının çözümünde ülkeler arası ilişkiler ve politikalar gerekirken yerel ve küçük çapta bölgesel sorunların çözümünde, yerel yönetimlerle halkın koordineli çalışarak üzerine düşen görevleri yapması en uygun çözüm olarak görülmektedir.”

Bölgede devam eden önemli çevre problemlerinin katı atık yönetimi, kentsel ve endüstriyel hava kirliliği, deniz kirliliği, gürültü, yüzey ve yer altı suyu kirliliği, Kızılırmak ve Yeşilırmak deltalarındaki sulak alanların tahrip olması, yanlış arazi kullanımı, toprak kirlenmesi ve tehlikeli atıklar olduğunu açıklayan Bat, "Karadeniz’in çeşitli kaynaklardan gelen kirlenmesinin yanısıra rekreasyonel amaçla kıyı kullanımı açısından lokal kirlenmeler büyük önem taşımakta, özellikle yaz mevsiminde denizi kullanan insanların sağlığını doğrudan etkilemektedir. Bunlardan bazıları da yerleşim birimlerinin kentsel ve endüstriyel atık sularının, herhangi bir işleme tâbi tutulmadan doğrudan denize verilmesi, gemilerden denize boşaltılan sintine ve balast suları, kıyıdaki yerleşim birimlerinin büyük çoğunluğunda yer kazanmak amacıyla yapılan deniz dolguları ve çöplerin denize dökülmesidir." dedi. Akıntı ve dalga hesabı iyi yapılmadan inşa edilen dalgakıran ve limanların deniz ortamında önemli tahribata yol açtığını vurgulayan Prof. Dr. Bat, akarsu vadilerindeki plansız iskan sebebiyle oluşan taşkınlar sırasında fosseptiklerin de yoğun deniz kirleticilerinden olduğunu sözlerine ekledi. CİHAN

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.