Başbakan Vekili Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le olumlu bir görüşme yaptıklarını belirtti.

Yaklaşık bir saatlik görüşmenin ardından Arınç önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Arınç'ın o açıklamaları:

"TBMM gruplarının toplantıları var, onları etkilememek amacıyla saat 12 normalde Ak Partini grup toplantısıdır, o yüzden bu saati tercih ettik.

"Ortak arzumuz sağduyu"

Cumhurbaşkanımızın görüş ve önerilerini aldım. Buna olağanüstü bir durummuş gibi bakmayın. Belli konularda ki hükümetimizin de tavrını belirliyorum. Görevim başbakan vekilliğidir, görevimi, sorumluluklarımı biliyorum. Cumhurbaşkanımızla devam eden ve çok farklı bir durum olan bu olaylarda toplumumuzu nasıl yatıştırırız onları konuştuk. Şuanda hepimizin ortak arzusu sağduyunun olması..

"Polisimiz üzerine düşen görevi yapıyor"

İki günden beri takip ettiğimiz kadarıyla şiddet sürekli artıyor. Saygı ve sayduyu çerçevesinde takip ediyoruz. Güvenlik ve istihbarat birimlerimiz şiddet boyutlarını engellemek için çalışıyorlar. Polisimiz tarafından gösterilerin, ilk zamanlarında karşı konulan önlem tepki toplamıştır. Son beş gündür polislerimiz bu vatanın bir evladı olarak son derece hassas çalışıyorlar. Kışkırtma ve eylem çerçevesinde polisimiz üzerine düşen görevi yerine getirmiştir, yerine getirmeye de devam edecektir.

"90 yıldır hoşgörü içinde büyüdük"

Bu ülkeyi, Türkiye Cumhuriyeti'ni 29 Ekim 1923 de hepimiz birlikte kurduk. 90 yıl boyunca istisnasız her ferdin çabalarıyla büyüdü, yüceldi ve bu duruma geldi. Bizim toplumumuz da da her toplum da olduğu gibi tabi farklılıklar vardır. Türkiye bu günlere farklılıklarını işleyerek gelmiştir. Türkiye 90 yıl içerisinde de bu seviyeye ulaştıran birlikte yaşamak ve hoşgörüdür.

"Toplumla inatlaşacak bir durumun içinde olmadık!"

Başbakanımız kendisine oy verenlerin değil Türkiye'nin başbakanı olduğunu söylemiştir. Ayrımcılıkları kaldırmayı görev bilmiştir. Yaşam tarzları bizim için son derece önemlidir ve hassastır. Kendi yaşadıklarımızı başkalarına yaşatmamak için büyük çalışmalarda bulunduk. Kendi yaşam tarzlarımızı öne çıkarmak yerine, ortak noktalarda buluşmayı her zaman öncelikli vazifemiz olarak gördük. Toplumla inatlaşacak bir durumun içinde olmadık. Herkes bizi takdir etmek zorunda, oy vermek zorunda değildir. Ama biz onların talep ve beklentilerine sağduyuluyuz.

"Yeterki şiddet olmasın, biz hoşgörülü oluruz"

Demokratik bir kültür içinde ifade edilen tüm tepkilere, bütün taleplere sonuna kadar açığız. Yeterki şiddet olmasın. Bu bir dile dönüşmesin. Hoşgörü içinde her sorunu aşacağımıza inanıyoruz. Taksim gezi parkında bir yanlış bilgilendirme olsa da halkımız buna tepkisini vermiştir."