Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, Paris'te biri terör örgütü PKK'nın kurucularından olan üç kadının, ya iç hesaplaşma ya da devam eden barış görüşmelerini sabote etmek için öldürüldüğünü söyledi. Laçiner, Türkiye'de barışı istemeyen bazı ülkelerin de cinayeti işleme ihtimali olduğunu aktardı.

Söz konusu olayı değerlendiren Prof. Dr. Laçiner, zamanlamasına dikkat çekti. İmralı ile görüşmeler başlamışken ve pek çok iyimser açıklama yapılırken akla ilk olarak, süreci sabote edilmek istendiğinin geldiğini söyledi. Laçiner, şunları kaydetti: "PKK ve örgüt içindeki infazlar, çok bilmediğimiz bir şey değil. Bunun pek çok örneğini yaşadık ama bu seferki olayın zamanlaması çok enteresan. İmralı ile görüşmeler başlamışken ve pek çok iyimser açıklama yapılırken üç kadının, kamuoyunda vicdanları çok rahatsız edebilecek tarzda, Paris'in ortasında katledildiklerini görüyoruz. Birincisi zamanlama çok önemli, ikincisi üç kadın olması da çok önemli. Bazı şeyler tesadüf olabilir ancak üç kadının katledilmiş olması, insanların zihinlerinde çok farklı algılar ve sürecin sabote edilmesinde de çok güzel bir malzeme oluşturabiliyor. Nitekim PKK içerisinde de, sempatizan çevreler içerisinde de olaya tepki oldu ama sabotaj beklentisi olduğu için herkes duruma bir kredi açtı. Almanya'da, Belçika'da, Türkiye'de ya da şurada burada yine bu infazlar devam ederse PKK'yı rayından çıkarır, çok farklı bir yere taşır. Ne yapar? Çok kanlı bir örgüt haline getirir. PKK, İmralı'yı tamamen silebilir. 'Biz Abdullah Öcalan ile görüşmeyi falan artık önemsemiyoruz, hiçbir görüşme yapmayacağız.' diyerek son derece kanlı ve yok etmeye dönük bir istikamette yollarına devam edebilirler."

'TÜRKİYE'NİN BÖYLE BİR GELENEĞİ YOK'

Bazı kişiler tarafından ortaya atılan, kadınların Türkiye tarafından öldürüldüğü görüşüne katılmadığını belirten Rektör Laçiner, Türkiye'nin şimdiye kadar böyle bir olaya karışmadığını söyledi. İmralı ile görüşen MİT'in böyle bir olayı gerçekleştirmesinin doğru olmadığını aktaran Laçiner, şunları söyledi: "Bazı çevrelerde de Türkiye'ye dönük şüpheler seslendirildi. Bu çok doğru değil, çünkü Türkiye'nin böyle bir geleneği yok. Bugüne kadar Türkiye'nin yurtdışında bir terör örgütünün mensubunu veya başka milletten bir insanı başka bir devlette infaz ettiğini görmüyoruz. Ermeni teröründe bile bunu görmüyoruz. Ermeni terörüne yapılmış olan biri iki girişim var, başarısız girişimdir. Türkiye'nin geleneğinde böyle bir infaz şekli yok. Bu saatten sonra başladı dememiz için de bir emare yok. Hele hele MİT İmralı ile görüşme yaparken başka bir ayağı gidip hem de Fransa'da böyle bir eylemi gerçekleştiremez. Bu biraz da yetenek işidir. Rusya'da, İngiltere'de, İran'da ve bazı ülkelerde böyle yetenekler var ama Türkiye'nin bu istihbarat yeteneğinin henüz geliştiği kanaatinde değilim. Ayrıca ikinci bir nokta, çok mantıksız da olur."

'DERİN DEVLET BUNU BAŞARAMAZ'

Derin devletten de şüphelenenler olduğunu hatırlatan Laçiner, bu olayın derin devletin boyunu aştığını söyledi: "Şimdi Türkiye'de derin devlet, özellikle son dönemde Ergenekon ve Balyoz davalarından sonra Türkiye'de bile işledikleri cinayetleri eline yüzüne bulaştırıyor. Hrant Dink ve Danıştay gibi cinayetlere baktığınızda, eskiden olduğu gibi rahat cinayet işleyemediklerini görüyoruz. Dolayısıyla Paris'in ortasında, binlerce kameranın gözetimi altında, zaten Fransız polisinin ve istihbarat servislerinin takip ettiği PKK'nın önde gelen üç ismini infaz etmek, derin devletin boyunu aşar. Eğer bunun arkasından derin devlet gibi bir şey çıkarsa şu bilinmelidir ki ancak ve ancak Fransız veya başka bir ülke istihbaratının yardımıyla gerçekleşmiş olabilir. Dolayısıyla ortaya çıkan seçenekler abartılı. Şu anda öne çıkan durum PKK içi bir hesaplaşma ama bunun İmralı'yı sabote etme gibi bir durumu var mıdır yok mudur, birkaç güne kadar ortaya çıkar."

Cinayetlerin Fransa tarafından ortaya çıkarılmamasının sözkonusu olmayacağını aktaran Laçiner, katillerin bulunmaması durumunda Fransa'nın olayı aydınlatmak istemediği algısını ortaya çıkaracağını söyledi. Laçiner, sözlerini şöyle tamamladı: "Fransa, 'Bu cinayeti işleyeni bilmiyoruz.' derse bu tamamen yalan olur, çünkü Fransa'nın merkezinde, kuzey garının çok yakınında bu kadar kişinin gözü önünde gerçekleşen bir cinayetin Fransız polisi tarafından ortaya çıkarılamaması diye bir şey söz konusu değildir. Eğer katiller bulunamıyorsa bulunması istenmediği içindir. En azından ismen ve cismen kime bağlı olduklarının bulunabilir olması gerekir." CİHAN