Avusturya'da geçtiğimiz haftalarda uzun bir tartışmanın ardından Yabancılar Yasası tasarısı, koalisyon ortakları Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) ve Avusturya Halk Partisi'nin (ÖVP) kabul oylarıyla meclisten geçerek kanunlaştı. Bu tartışmalara Avusturya Meclisi'nin tek Türk kökenli milletvekili Yeşiller Partisi'nden Alev Korun'da dahil olmuştu. Alev Korun, yasayla ilgili mecliste yaptığı konuşması sırasında özellikle aşırı sağ partili milletvekilleriyle ilginç diyaloglar yaşamıştı.

Yeşilleri temsilen kürsüye çıkan Alev Korun, aşırı sağcı Özgürlükçüler Partisi (FPÖ) ile Avusturya'nın Geleceği İçin Birlik Partisi (BZÖ), halkı ayrıştırmak için zehirlerini ekrana kustuklarını söyledi. Bunun üzerine BZÖ'lü bir milletvekili "Böyle bir konuşmayı Avusturya'da yapabilirsiniz, ama Ankara'da yapamazsınız." sözleri tartışmayı iyice alevlendirdi. Meclis Başkanı Barbara Prammer sert tartışmaların yaşandığı oturuma grup başkanlarını toplayarak müdahale etti.

Tartışmalar burada bitmedi, daha sonraki meclis oturumlarında ırkçı saldırılara kadar vardı. Bir önceki hafta yapılan bir oturumda bu iki aşırı sağcı partilerin milletvekilleri yine Korun'a hakaretler yağdırdı ve ırkçı söylemlerde bulundu. Alev Korun, meclisin kürsüsünden kendisine yapılan ırkçı saldırıları düzenlediği bir basın toplantısıyla açıkladı.

Parlamentoda göçmenlerle, ilticacılarla ve yabancılarla ilgili önyargıların var olduğunu ve bu önyargıların genellikle suçlayıcı bir şekilde cereyan ettiğini kaydeden Milletvekili Korun, "Bu tavırları aşırı sağcı FPÖ ve BZÖ'den zaten tanıyoruz. Bu tutuma maalesef son yıllarda ÖVP de prim vermeye başladı. İçişleri Bakanı'nın konuşmaları giderek bu yöne kayıyor." dedi.

ÖVP VE SPÖ'YE VERLEN OYLAR, BİREBİR IRKÇILIK OLARAK GÖÇMENLERE GERİ DÖNÜYOR

Bir milletvekili olarak parlamentoda kendisine direkt ırkçı sözlü saldırılar yapıldığını açıklayan Korun, "İnsanlar bilsinler ki ÖVP ve SPÖ'ye verdikleri oylar birebir ırkçılık olarak kendilerine geri dönüyor. Bu sözlü saldırılara ilk örnek 2008 Kasım'da parlamentonun açılışında karşılaştım. FPÖ milletvekili dolaylı bir şekilde Avusturya'yı terk etmemi istedi." şeklinde konuştu. Sözlü saldırıların 19 Kasım 2009 tarihli oturumda doruk noktasına ulaştığını aktaran Korun, "O günkü konuşmada buradaki ilticacılar hakkında insani bir çözüm talep ettim. Nasyonal sosyalizmi yaşamış bir yaşlının mektubunu okuyarak kanunların insanlardan üstün olmadığını ifade ettim. Ama konuşmam sırasında bağrışmalar yaşandı, söylediklerimin terbiyesizlik olduğu ifade edildi." dedi. Kendisinden sonra konuşan İçişleri Bakanı Maria Fekter'in, kendisini ve hükümeti Nazilerle eşit tuttuğumu iddia ettiğini anlatan korun, "Halbuki ne o gün, ne ondan sonraki günlerde asla hükümeti Nazilerle eşit tutmadım. Bir sonraki konuşmamda şimdiki rejimi nasyonal sosyalizmle karşılaştırmanın saçma ve gerçek dışı olduğunu ve böyle bir şey yapmadığımı ama kanunların da insanlığın üstünde olamayacağını söyledim." diye ekledi.

"BENİM VE YEŞİLLER'İN IRKÇI KARŞITI TAVRI BİTMEYECEK, TAM TERSİ GÜÇLENEREK DEVAM EDECEK"

ÖVP milletvekillerinin de dolaylı yoldan kendisine 'geldiğin yere git, artık istenmiyorsun' mesajları verdiğini ifade eden Korun, bu partilerde siyaset yapan Türk kökenli politikacılara göndermelerde bulundu. Korun konuşmasında şu açıklamalara yer verdi: "Hem ÖVP'den hem de SPÖ'den siyaset yapan göçmen arkadaşların tepkilerini merak ediyorum. SPÖ partisinden alkışlamak dışında hiç bir tepki gelmedi. SPÖ'den hiçbir milletvekili bu yapılan bir ırkçılıktır, ülkenin seçilmiş milletvekiline sözlü bir saldırıdır demedi. Anlaşılan SPÖ yapılan konuşmaları alkışlamak gereği duydu. Avusturya'da ırkçılık yalnızca BZÖ ve FPÖ'de değil ÖVP'de de yuvalanmış. SPÖ de buna ya tepki vermeyerek veya alkış tutarak bu tür tavırları desteklediğini gösteriyor. Benim ve Yeşiller'in ırkçı karşıtı tavrı bitmeyecek tam tersi güçlenerek devam edecek."

AİLE BİRLEŞİMİ YAŞININ 21'E ÇIKARILMASI AB'NİN İSTEĞİ DEĞİL

Geçtiğimiz haftalarda daire başkanı olan bir memurun göçmenlerin aleyhine yapılan kanun paketinin Yeşiller'in eleştirdiği kadar kötü olmadığını iddia ettiğine işaret eden Korun, "Özellikle aile birleşiminin yaşının 21'e çıkarılmasının AB'nin bir diretmesi olduğunu, Avusturya'nın bunu yapmak zorunda kaldığını ileri sürdü. Bu iddia maalesef doğru değildir. Basın mensuplarına dağıttığım belgede AB ülkelerinde yapılan aile birleşiminin doğru çerçevesi verilmiştir. Bu AB'nin zorladığı bir madde değildir. Buna göre AB ülkeleri isterlerse aile birleşimi için en fazla 21 yaşına alabilirler ama yapmak zorunda değiller, bu sadece bir izindir. ÖVP ve SPÖ hükümeti AB'nin verdiği izni son sınırına dek kullanmış durumdalar." diye konuştu.

Öte yandan, kabul edilen yasa ile aile birleşmesi çerçevesinde ülkeye gelecek yabancılar için yaş sınırı 18'den 21'e çıktı. Yasa, iltica amacıyla ülkeye gelen yabancılar için şartları zorlaştırıyor. Buna göre sığınmacılar, iltica ettikleri bölgenin dışına çıkamayacak ve bağlı bulundukları şehir veya kasabayı terk ederlerse derhal tutuklanacaklar. Kanun tasarısı 1 Ocak 2010'dan itibaren yürürlüğe girecek. (CİHAN)