ŞEKERDE TAT KAÇTI!

Anlaşılan odur ki, şekerde tat kaçtı. Nasıl mı? Bakın ben yazayım siz de geriye yaslanıp bir okuyun. Şekerin tadının nasıl kaçırıldığını, gerçek sanayicinin, müteşebbisin, ihracatçının nasıl mağdur edildiğini bir güzel anlayın.

Efendim! Gümrükler Genel Müdürlüğü  24.09.2014 - 2973949 tarih sayılı yazısında aynen şöyle der:

TAHLİL EMRİ

“Bakanlığımıza  intikal hususlar gereğince şeker (sakkaroz) oranın tespiti amacıyla söz konusu eşyanın ihracatında kırmızı hatta yönlendirilerek,  fiziki muayene işlemlerinin tam tespit yöntemiyle yapılması ve kimyevi tahlile tabi tutulması hususu  ihtiyacı hasıl olmuştur.

TAM TESPİT UYGULAMASI YAPIN

Bu çerçevede eşyanın tüm transit ve ihracat işlemlerinde çıkış gümrüğünce çıkışına izin verilmeden önce hat ve rejim kodu ayrımı yapılmaksızın fiziki muayene işlemlerinin tam tespit yöntemiyle gerçekleştirilmesi ve her defasında kimyevi tahlile tabi tutulması ayrıca şeker (sakkaroz) oranına ilişkin tahlil sonuçlarının her hafta salı günü mesai bitimine kadar Bakanlığımıza intikal ettirilmesi gerekmektedir” İmza Genel Müdür Cenap AŞÇI.

Yazı aynı gün başta İstanbul ve Mersin olmak üzere bölge müdürlüklerine gönderilir.  Yazının ilgili yerlere ulaşmasının ardından da, sözüm ona start düğmesine basılır.

-Sanayici Mağdur Sanayici Kızgın-

Özellikle İstanbul ve Mersin Gümrükleri’nde adeta sıkıyönetim ilan edilir. Yüzlerce firmanın şekerinden numuneler alınır. Alınır da sonuç ne olur? Sonuç vahim. O kadar firmadan ancak 70 firmanın ürününde hile, hurda, dalavere bulunur. Yani kontrollerde 70 firmanın ürünü denildiği gibi çıkar. Bu olaylar doğal olarak sanayiciyi kızdırır ve mağdur eder. Sanayiciyi isyan noktasına getirir. Nasıl mı? Bakın onu da bana gelen maillerle aktarayım sizlere... Sanayicinin şikâyetlerinin ana konuları bana gönderdikleri yazılarda aynen şöyle gözüküyor:

Gümrüklerde yeterli personel yok. Muayene şartları özellikle Ambarlı gibi liman gümrüklerinde çok kısıtlı ve maliyetli. Sanayiciler özellikle 3-5 kaçakçı için ihracatların sıkıntıya girmesinden son derece rahatsız ve bu konuyu Başbakanlığa kadar taşımayı düşünüyorlar. Gerçekten dürüst sanayiciler bu tip uygulamaların dozunda ve sürekli sondaj usulü  yapılmasından yana. Ülkenin ihracatla güçleneceği ortamda bu tip orantısız denetimler yalnız sanayiciyi değil, gümrükler içinde sıkıntılı süreçleri beraberinde getirir.

ZARAR Hanelerine Yazıldı!..

Cuma günü gümrüklerde yatırılan mesailer, Ambarlı Gümrüğü’nde muayene ve tespit ücretleri, mavi hatlı firmaların kırmızıya düşmesinden dolayı kaçan gemiler ve kimyagerliğe sevk edilen yüzlerce beyanname sanayicilerin ve ülkenin zarar hanelerine yazıldı. Haydi, söyleyin bakalım bu keyfi uygulamaları, hiçbir getirisi olmayan bu tür işleri yapanların eline ne geçti? Kocaman bir kamyon lastiği şeklinde bir sıfır! Bakın düşünmek bile istemiyorum. Dilerim ki, sipariş iptalleri ve reklamasyon adı ile anılan yurt dışı cezalar çok olmaz. Dilerim ki dürüst sanayicinin canı daha da acımaz.

İYİ NİYETLİLER KORKUYOR

Gümrük kadroları hele ki son zamanlarda gerçekten çok kötü.  İş yapabilmek için, kanuna ve yönetmeliklere uymanız artık yetmiyor. Bir takım kimselerle aranızın iyi olması en önemli gösterge. Aranız iyi olacak şeytanın düşünmediği ayrıntıyı  düşünecek  ve hazırlıklı olacaksınız. İyi niyetli olanları yok mu? Elbette var. Hem de azımsanmayacak kadar. Ama gelgelelim ki hemen hepsi deneyimsiz.  Korkuyorlar. Başlarına bir iş geleceğinden, çocuklarına aş götürememekten korkuyorlar!  İdareciler bile kaliteli personel bulmakta zorlanıyor. Görev teslim edemiyor, iş yapamıyorlar. Eskiler ise onların durumu daha da acı. Hemen hepsi kızaktalar. Bugünlerde onlara görev verilecek gibi de gözükmüyor.

Müdür Yardımcısı Sıkıntısı

Diğer bır sıkıntıda belki güleceksiniz ama müdür yardımcısı sıkıntısı. Yani koskoca gümrük teşkilatında müdür yardımcılığı sıkıntısı ayyuka çıktı. Bu sorun şimdilerde hat safhada. Nasıl çözülür bilemem ama durum aynen böyle…

KURUNUN YANINDA YAŞTA YANDI

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın 70 firma ile olumlu sonuç alındığı açıklamasına da kuşku ile bakıyorum. Bu rakamın gerçekleri yansıtmadığını düşünüyorum. Kurunun yanında yanması gereken yaşları da yakıyorlar gibi kötü bir his var içimde!!

ŞEKERİN TADI, ESKİDEN BERİ KAÇIK

Yaşanan  sıkıntıları üzülerek aktardıktan sonra bu noktaya nasıl gelindi onu da açıklamak isterim sizlere. Bu şeker konusu  Sayın Hayati YAZICI döneminde  bakanlığa intikal ettiyse ve sümen altı edilerek  soğumaya bırakıldıysa  gerçekten çok vahim.  Bu değil de yeni bakana  üst düzey bürokratlardan birinin  bu konuyu aktardığı, bu anlattıklarım hepsini senaryo diyelim ama işin en üzücü  bölümü  ise şeker (sakkaroz) ihracatları transit işlemleri sanki ilk defa yapılıyormuş  gibi görüntü verilmesi çok üzücü.

Bana göre manidar durum

Yıllardır yapılan bu konunun yeni bakan döneminde gündeme taşınması da bana çok manidar geldi. Bilmem yanılıyor muyum? Hayati Yazıcı gideli ne oldu ki, Sayın Nurettin Canikli döneminde bu iş ısıtılıyor. Israrla söylüyorum Sayın Canikli bazı bürokratlarını ivedilikle değiştirmeli!

Şeker konusu ile ilgili önemli bir şeyi de hatırlatmak isterim sizlere. Konuyla ilgili Şeker Kurumu’nun  ihracata nasıl izin verdiğinden söz etmek isterim izninizle.. Önce şeker ihracatını yapıyorsunuz, ihracatınıza istinaden şeker kurumunca belirlenen oranlarda şeker tahsisi yapılıyor.

Buradan da anlaşılacağı üzere ihracatçının yapacağı olumsuz hareketin kendisine pek bir getiri sağlamadığı açıkça görünüyor.

Sayın Bakanım size somut bir şeker kaçakçılığından bahsedeceğim:

Bakanlığınıza bağlı Ege Gümrük Ticaret Bölge Müdürlüğü Kaçakçılık Gümrük Muhafaza Müdürlüğü ekiplerince ve İzmir gümrüğü  çalışanların müşterek operasyonuyla yakın tarihte şekerden üretildiği iddia edilen toz içecek diye gümrüğe beyan edilen 20 konteynırın görevlilerce açıldığında içinden şekerden üretilen toz içecek olmadığı, konteynırların içerisinden beyan harici memba suyu çıktığı ve bununla ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma açıldığı benimde zaman zaman katıldığı tv. programlarında bu konuyu zaten belgeleriyle açıklamıştım. Sizden ricam, bu dosyayı istetseniz çünkü ülkemizde gerçek şeker kaçakçılığının nasıl yapıldığını görebilirsiniz.

AMAAAN PETROL CANIIIM PETROL

Şimdi sıra geldi Ambarlı Gümrüğü’ne. Bu nadide gümrüğümüzde bir akşam vakti gemiciğin birinden bir konteynır düşüverir.  Denizden çıkartılan konteynır istif sahasına konur. Akaryakıt kaçakçılığı konusunda deneyimli Ambarlı Gümrük Müdürü bahse konu konteynır içindeki üründen numune alır. Pekiiiii numuneden ne çıkar? PETROL TÜREVİ. Sevgili okurlar yakında Ambarlıda bir operasyon olursa kimse  şaşırmasın. Benden söylemesi…

-YAZARIN NOTU-

1-) Burnuma yanık kokuları geliyor. Ama bu yanık kokusu da diğerlerine benziyor. Yani boşu, boşuna yanmıyor yanan şey. Halkalı Gümrüğü’nde yangın çıkmış! Bu hafta bu yangını araştırmakla geçecek emin olun. Tıpkı gümrüklerde diğer yangınları, dosya hırsızlıklarını araştırdığım gibi.. Bundan emin olun!

2-) Sayın Canikli, teşkilatınızın 80’e yakın Gümrük Müdürlüğünün vekâletle idare edildiğini biliyoruz ama bir köşede bekleyen araştırmacı kadrolarındaki kişileri ise bu görevlere asaleten atamayı düşünüyor musunuz?