1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. 'Türkiye’de Mülteci Sayısında Ciddi Artış Var'
Türkiye’de Mülteci Sayısında Ciddi Artış Var

'Türkiye’de Mülteci Sayısında Ciddi Artış Var'

Mülteciler Dayanışma Derneği İdare Koordinatörü Pırıl Erçoban, mültecilerin sorunlarına ve yasal düzenlemelerdeki sıkıntılara da dikkati çekti.

A+A-

Mülteciler Dayanışma Derneği İdare Koordinatörü Pırıl Erçoban, mültecilerin sorunlarına ve yasal düzenlemelerdeki sıkıntılara da dikkati çekerek, "Genel olarak Türkiye’de mülteci sayısında çok ciddi bir artış var." dedi.

Mültecilerle Dayanışma Derneği, Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla ‘Bir mültecinin objektifinden’ konulu fotoğraf sergisi ve film gösterimi düzenledi. 20 Haziran Pazar günü de Oscar ödüllü Yönetmen Majid Majidi’nin ‘Baran’ isimli filminin gösterimi yapılacak. İzmir Fransız Kültür Merkezi’nde 19-22 Haziran tarihleri arasında gerçekleşen etkinliklerle ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan Mülteciler Dayanışma Derneği İdare Koordinatörü Pırıl Erçoban, “Etkinliklerin ilki Mohamad Hosein Shokoohi adlı sanatçının fotoğraf sergisi olacak. 20 Haziran’da da İranlı Yönetmen Majid Majidi’nin Baran isimli film gösterimi yapılacak. İran’da Afgan mültecilerin işlendiği ve hayatlarından kesitler verilen film anlamlı olacak. Yönetmende gösterim için izin verdi. Böylece ilk kez İzmirlilerle buluşacak olan bu filmde mültecilerin hayatları anlatılıyor.” dedi.

İltica korumasının çok uzun asırlardır gelenek hukuku içinde uygulama alanı bulmuş olması ve 1951 Cenevre Sözleşmesi’ni hazırlayan ve taraf ülkelerden olmasına rağmen uzun yıllar Türkiye’de hak ettiği yasal düzenlemeye kavuşamadığına dikkat çeken Erçoban, bu alanı içeren bir yasanın bir ülkede bulunmayışının o ülke için başlı başına yüz kızartıcı bir durum olduğunu söyledi. Türkiye’nin bu durumdan 4 Nisan 2013 tarihinde TBMM’de kabul edilen 6458 sayılı ‘Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu YUKK)’ düzenlemesi ile kurtulduğunu kaydeden Erçoban, “İltica koruması alanında önemli bir ilk adım olduğunu düşündüğümüz yasanın sığınmacılara bakan hükümleri çoğunlukla 11 Nisan 2014 tarihinde yürürlüğe girecek. Türkiye bu alanda tarihi öneme sahip bir yıl yaşamıştır. Ancak kabul edilen bu yeni yasanın mükemmel olmadığının, sığınmacıların haklarını koruma altına almada eksik, yanlış ve hatta tehdit edici unsurların bulunduğunu da hatırdan çıkarmamak gerekiyor.” dedi. Söz konusu yasaya göre Türkiye’nin, kendisine sığınan insanlara kalıcı çözüm sunma, onlarla daima birlikte yaşama iradesine halen sahip olmadığını vurgulayan Erçoban, “YUKK ile sadece sığınmacıların Türkiye'ye sığınma tarihinden 3. ülkeye yerleştirme tarihine kadar geçen sürede onlara ne gibi bir yaşamı layık gördüğü veya görmediğine ilişkin bir düzenleme yapmıştır.” diye konuştu.

Türkiye’deki çok sayıdaki uydu kente dağılmış olarak bulunan Afganistan ve Afrikalı sığınmacıların durumlarının, belirsiz bir bekleme süreci içinde her geçen gün daha da kötüye gittiğini kaydeden Erçoban, “Geleceğe ilişkin herhangi bir çözüm sunulmayan, Türkiye’de bulundukları sürede çalışma izni alamadan çalışmak zorunda kaldıkları için iş piyasasında ciddi sömürülere maruz kalan, başta sağlık olmak üzere çeşitli hizmetlere erişimde ciddi sorunlar yaşayan tüm sığınmacı ve mültecilere layık gördüğümüz yaşam, insan onuruna ve insan haklarına yakışmamaktadır.” şeklinde konuştu. Bu durumla karşılaşan mültecilerin kendilerini kaçakçıların insafına bırakarak umut yolculuğuna çıkmaya sürüklendiğini belirten Erçoban, “Türkiye’ye sığınan insanlara, menşe ülkelerine bakılmaksızın insan onuruna yakışır bir yaşam imkanlarının tanınmasını ve acil kalıcı çözümler üretilmesini talep ediyoruz.” dedi. Erçoban, coğrafi sınırlamanın kaldırılmasını, başta iltica hakkına erişim, çalışma izni ve sağlık hakkı olmak üzere sığınmacı ve mültecilere temel haklardan yararlanma, insan onuruna yakışır bir hayat kurma hakkı verilmesini gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’de 36 binden fazla kayıtlı mültecinin bulunduğunu, 20 binden fazla da kayıt bekleyen mülteci olduğu bilgini veren Erçoban, “Geçen sene 7 bin civarında mülteci başka bir ülkeye yerleştirildi. Afgan sığınmacıların sığınmasında çok fazla artış var. Genel olarak Türkiye’de mülteci sayısında çok ciddi bir artış var. Sayılar artıyor, yerleştirme oranları yetmiyor ve mülteciler Türkiye’de sıkışıp kalıyor.” dedi.

Suriyeli sığınmacılar konusuna da değinen Erçoban, AFAD’ın 13 Haziran 2013 tarihli basın açıklamasına göre 14 çadır kent, 1 geçici kabul merkezi ve 5 konteynır kentte 200 bin 091 kişinin barındığını hatırlattı. Reyhanlı’da yaşanan bombalı saldırının ardından ilçede yaşanan olaylar ve yoğunlaşan baskı nedeniyle sayıları binlerle ifade edilen Suriyeli mültecinin Suriye’ye dönmek zorunda kaldığının insan hakları örgütlerinin raporlarında yer aldığını da vurgulayan Erçoban, “Bütün bu gelişmeler, bizi Türkiye’nin Suriyeli mülteciler için deklere ettiği Geçici Koruma Rejimi kapsamındaki “açık kapı”, “zorla geri göndermeme” ilkelerini hatırlatmaya zorlamaktadır. Türkiye kendisinden beklenen insan haklarına, insan onuruna yakışır politika ve uygulamaları sürdürmek konusunda ısrarcı olmalıdır ve bu konuda ihmali ve ihlali olanların cezasız kalmamasını sağlamalıdır.” diye konuştu.

Suriyeli mülteciler başta olmak üzere tüm mülteciler aleyhine yürütülen olumsuz propagandanın hızla yabancı düşmanlığından nefret söylemine doğru gitmesinden endişe ettiklerini belirten Erçoban, Reyhanlı saldırılarından sonra yaşananlardan dersler çıkarılarak bu konuda gerekli tedbirler daha gecikmeksizin alınması gerektiğini söyledi.

CİHAN

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.