11 Eylül terör saldırılarının yıl dönümünde batı medyasının gündemi terör saldırıları ve güvenlik tedbirlerine kilitlendi. Söz konusu durum, terör saldırıları ve söylentilerinin batı dünyasında adeta bir histeriye dönüşmeye başladığı görüntüsü veriyor. İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Genel Başkanı Kemal Ergün ise, 11 Eylül terör saldırılarına en iyi cevabın daha fazla demokrasi ve özgürlükle verilebileceğinin altını çizdi. 11 Eylül saldırılarının onuncu yıldönümünü dolayısıyla bir açıklama yapan Ergün, “Dünya Ticaret Merkezi’ne yapılan saldırıda hayatlarını kaybedenleri ve yakınlarını anıyoruz.” dedi.
Saldırıların herkesi derin düşüncelere sevk etmesi gerektiğine dikkat çeken Ergün, “Bu gün saldırılarda hayatlarını kaybedenleri ve yakınlarını hatırlamamız, onlar için dua etmemiz gereken bir gün. Aynı zamanda şiddet ve terörün ne kadar kötü sonuçlar verebileceği, insanlık dışı bu eylemlerin hiç bir haklı gerekçesinin olamayacağını her an gözümüzün önüne getirmemiz gereken bir gün.” ifadelerini kullandı.
11 Eylül’ün zor bir zamanın başlangıcı anlamına da geldiğini hatırlatan Ergün, “Medeniyetlerin kazanımlarının bir avuç katilin terör eylemi ile nasıl tehdit edilebileceğini de gösteren bir gün. Bu süreçte hepimiz; barış, özgürlük, insan hakları, çoğulculuk değerlerinin, zihni kırılma neticesinde hemen nasıl da öfke ve kin gibi duygulara, intikam ve misilleme çağrılarına dönüşüp, siyasi söylemin belirleyici ögeleri haline gelebileceğini gördük. Saldırının sonuçları Afganistan ve Irak gibi ülkelerde on yıl sonra bile hala tüm yıkıcılığı ile hissediliyor." diye devam etti.
‘Teröre karşı savaş’ın beraberinde bol acı, sefalet ve katliam getirdiğini ve bunun sona erecek gibi gözükmediğini ifade eden Milli Görüş Başkanı, "Almanya ve Avrupa’da yaşayan milyonlarca Müslüman için de 11 Eylül 2011 tarihi, karalama ve reddedilmenin başladığı bir döneme işaret ediyor. İslam ve Müslüman kavramlarının terör ile özdeşleştirildiği güvenlik paketleri, sürekli baskınlar, şüphe dahi olmaksızın cami önlerinde yapılan aramalar, huzursuz bir ortam oluşturarak devamlı artan bir İslam düşmanlığına sebep oldu.” dedi.
Terör saldırılarından nihayetinde en çok Müslümanların zarar gördüğüne işaret eden Ergün, “Bugünlerde ise düşmanlık sadece kelimelerde kalmıyor. Birçok bilimsel araştırmada da görülen, Müslümanların bizzat maruz kaldıkları çeşitli saldırılar, cami kundaklamaları gibi hadiseler gündelik hayatın birer parçası oldular. Geleceğe dair beklentimiz ise, Federal Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble’nin kelimeleri ile, ‘Teröristlerin saldırılar yoluyla ulaşmak istedikleri korku tuzağına düşülmemesi’, ve Norveç Başbakanı Jens Stoltenberg’in Oslo ve Utoya’da yaşanan terör saldırıları sonrası yaptığı çağrıda söylediği gibi sadece daha fazla demokrasi ve özgürlük ile gücümüzü ve büyüklüğümüzü göstermektir.” ifadelerini kullandı. CİHAN


