Çiftlikteki 5 bin bıldırcından günlük 3 bin 500 yumurta alınıyor. Şirket, yumurtaların 2 bin 500 tanesini yeni bıldırcın üretmek için kuluçkaya ayırırken, bin tanesini ise marketlere pazarlıyor.
Bıldırcın çiftliğini yeni kurmalarına rağmen yumurtayı pazarlamada hiç sıkıntı çekmediklerini, hatta çok fazla talep olduğunu belirten SDÜ Şarkîkaraağaç Meslek Yüksekokulu Veterinerlik Bölüm Başkanı ve Emkavet Şirketi sorumlusu Kağan Ayanoğlu, "Kırmızı etteki fiyat artışının ardından bıldırcın fiyatları da yaklaşık yüzde 100 zamlandı. Dışarıdan bıldırcın satın almak yerine her gün üretilen yumurtanın yarısından fazlasını kuluçkaya ayırarak yeni bıldırcınlar üretiyoruz. Çevrede bu işi yapmak isteyenlere de piyasa fiyatının altında bıldırcın satarak yardımcı oluyoruz." dedi.
Ayanoğlu, Şarkîkaraağaç bölgesini iklimsel ve konum olarak bıldırcın yetiştiriciliği için çok uygun, bakir ve kazançlı bir yer olarak tanımlıyor. Türkiye'deki bıldırcın çiftliği sayısının da oldukça az olduğuna dikkat çeken Ayanoğlu, bu durumun iyi değerlendirilmesi halinde bölge ekonomisine ciddi katkı sağlanacağını söylüyor. 2 bin adetli bıldırcın çiftliğinin yaklaşık 10 bin TL masrafla kurulabileceğini belirten Kağan Ayanoğlu, şu bilgileri verdi:
"2 bin bıldırcın bir ayda yaklaşık 2 ton yem tüketiyor. Elektrik, su, ambalaj ve diğer giderler dahil aylık masrafı ortalama 2 bin 200 TL civarında tutuyor. Biz 1 koli bıldırcın yumurtasını 1 TL 20 kuruşa pazarlıyoruz. 2 bin bıldırcın günde bin 650 civarında yumurta üretir. İşçilik masrafı da yoksa yaklaşık olarak bir ayda çiftlikten 5 bin TL ciro yapılabilir." Bir seferde 5 bin yumurtayı kuluçkaya aldıkları bilgisini veren Ayanoğlu, hedeflerinde; 20 bin bıldırcın olduğunu ve bu sayıya ulaştıktan sonra kesime bıldırcın göndermek olduğunu vurguluyor.
Bıldırcın yetiştiriciliğinin, gelişmekte olan ülkelerdeki hayvansal protein açığını karşılamak için pratik ve uygulanabilir bir seçenek olduğunu belirten Kağan Ayanoğlu, "Bıldırcınların vücut yapılarının küçük olması ve birkaç yüz adet bıldırcının küçük bir alanda muhafaza edilmesi mümkündür. Barınak ve binalarının yapımı ve gerekli malzemelerinin temin edilme maliyetleri diğer hayvansal üretimlere göre daha ucuz ve temin edilebilirdir. Bıldırcının kasaplık olarak yetişme süresinin 6 hafta olması ve bu sürede tükettiği yemin miktarının az olması nedeniyle ekonomik krizlerden etkilenme olasılığı daha azdır. Ayrıca, bıldırcınlar köy ve aile şartlarında da ticari amaçla üretilebilir." diye konuştu.
Bir buçuk yıl süreyle 'Köy şartlarında bıldırcın yetiştiriciliğinin yapılabilirliğini uygulamalı olarak araştırdığını belirten Ayanoğlu, hazırladığı projenin Kaymakamlık ve Belediye Başkanlığı tarafından uygulanabilir bulunduğunu, Kaymakam Mehmet Akçay'ın da desteğiyle Sosyal Yardımlaşma Vakfı'nın yeşil kartlı maddi durumu iyi olmayan vatandaşlara krediyle bıldırcın ve kafes vermeye başladığını belirtti.
Bıldırcın yetiştiriciliğinin yumurta ve et ticareti üzerine yapıldığını belirten Ayanoğlu, şunları anlattı:
"Bıldırcınlar yılda 250-300 yumurta verirler. Yumurtaları 9-12 gr. ağırlığındadır. Bıldırcın yumurtası tavuk yumurtasına göre fosfor ve demir bakımından daha zengindir. Ayrıca bıldırcın yumurtasının tadı tavuk yumurtasına benzer, ama daha lezzetlidir. Yumurtalar genellikle, katı haşlama, salamura, kızartma ya da omlet şeklinde servis yapılır ve büyüklükleri dolayısı ile çerez veya salata malzemesi olarak kullanılmaktadır. Yumurtanın çiğ olarak içildiğinde astım hastalığına iyi geldiği bilinmektedir. Bıldırcın eti, yemek lezzeti bakımından müşteriler arasında artan bir popülarite kazanmakta olup, özellikle yağı ve kolesterolü düşük hayvansal protein kaynaklı gıdaların aranmasında uygun fiyatlı iyi bir alternatif olmaktadır."
(CİHAN)
