Ahmet Davutoğlu Avrupa Birliği gayri resmi Dışişleri Bakanları toplantısı için Brüksel'e geldi ve görüşmeler sonrasında bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Davutoğlu toplantının çok verimli geçtiğini ve toplantıya katılan Avrupa Birliği Dışişleri Bakanlarıyla birçok konuda fikir alışverişi yapma fırsatını bulduklarını belirtti.
Bakan Davutoğlu toplantının en önemli konusunun AB'nin stratejik geleceği olduğunu belirtirken kendisinin bu konuda Türkiyesiz bir AB'nin 2050 yılındaki durumuyla ilgili tahminlerini ve perspektiflerini aktardığını ifade etti.
Davutoğlu, "AB'nin önümüzdeki dönemlerde stratejik olarak etkin, ekonomik olarak rekabetçi, siyasi olarak belirleyici bir role sahip olabilmesi için güçlü bir stratejiye sahip olması gerekir." diyerek bu konuda da Türkiye'nin AB'ye stratejik düzeyde yapacağı katkının boyutlarını aktardığını ifade etti. Davutoğlu toplantıda bulunan bütün dışişleri bakanlarının Türkiye'nin artan stratejik önemine ve AB'nin geleceğindeki oynayabileceği role atıfta bulunduklarını ve özellikle ekonomideki pozitif gelişmelerden ve dış politikadaki aktif çabalardan dolayı da mutluluklarını ifade ettiklerini belirtti.
Türkiye'nin müzakere sürecinin de ele alındığını aktaran Davutoğlu, bu sürecin ivme kazanması ve sürecin önündeki siyasi engellerin de kaldırılması gerektiğini vurguladığını aktardı. Türkiye'nin siyasi reform alanında attığı adımlarında takdir gördüğünü ifade eden Davutoğlu, toplantı öncesinde ikili görüşmeler de gerçekleştirdiğini ve Avrupa Birliği Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ile yaptığı görüşmede, Ashton'un, Türkiye ile Birlik arasındaki stratejik diyalogun tam üyeliğe alternatif olmadığını belirttiğini ifade etti.
Davutoğlu anayasa değişiklik referandumunun da gündeme geldiğini ve AB bakanlarının Türkiye'nin bu konudaki izlediği yolu takdirle karşıladıklarını ifade etti. Bu reform sürecinin devamının Türkiye'de demokratikleşmeye büyük katkısı olacağına inandıklarını ve ayrıca Türkiye'nin üyelik yolunda atacağı adımları pekiştireceğine inandıklarını aktardı. Davutoğlu Anayasa paketi çalışmalarının AB müktesebatıyla paralel olduğunu da sözlerine ekledi.