1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. ADALET BAKANI TUNÇ: YARGI KARARINA UYULMASI HUKUK DEVLETİNİN GEREĞİDİR
ADALET BAKANI TUNÇ: YARGI KARARINA UYULMASI HUKUK DEVLETİNİN GEREĞİDİR

ADALET BAKANI TUNÇ: YARGI KARARINA UYULMASI HUKUK DEVLETİNİN GEREĞİDİR

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, mahkemece CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde seçilen yönetimin görevden uzaklaştırılması kararına ilişkin CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "tanımıyoruz" açıklamasının hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayacağını bildirdi.

A+A-
Ankara

TRT Haber canlı yayınına katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı..

CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nin mahkemece iptal edilmesine ilişkin soru üzerine Tunç, dün tedbir kararlarının açıklandığını belirterek, devam eden yargı süreçleriyle ilgili yorum yapmasının doğru olmayacağını dile getirdi.

Tunç, CHP'li bir delegenin başvurusu üzerine yargılama sürecinin başlatıldığına işaret ederek, "Kurultayda maddi menfaat temini, delegelerin iradelerinin etkilendiğine yönelik iddialar nedeniyle mahkemenin verdiği tedbir kararı söz konusu." dedi.

İstanbul'un yanı sıra Ankara'da da kongrelere ilişkin yargı süreçlerinin devam ettiğini anımsatan Tunç, "Burada değerlendirme yapacak olan mahkemedir. Mahkemenin kararı da itiraza tabi olacaktır." ifadesini kullandı.

Bakan Tunç, "Süreç devam ediyor, süreçle ilgili yargılama süreçlerine, mahkemelerin vereceği kararlara uymak, saygı duymak zorundayız. Bu süreçleri başlatanların kendi partilileri olmasına rağmen CHP Genel Başkanı'nın Cumhurbaşkanı'mız, Adalet Bakanı olarak ben ve yargı mensuplarını suçlaması, ağır eleştirilerde bulunması doğru değil." görüşünü paylaştı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, "Mahkemenin verdiği karar yok hükmündedir, tanımıyoruz." sözlerinin hatırlatılması üzerine Tunç, şöyle devam etti:

"Böyle bir ifade söz konusu olamaz. Ana muhalefet partisi genel başkanının böyle bir ifade kullanması, talihsiz ve uygun olmayan bir açıklama. Hukuki yolları tüketmeden mahkemece 'verilmiş kararı tanımıyoruz' demesi demokratik hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz. Karar eleştirilebilir, neticede ortada bir yargı kararı var. Yargı kararına uyulması hukuk devletinin gereğidir. O zaman mahkeme kararlarına uyulmazsa, herkes kendi hakkını kendisi aramaya kalkışırsa düzen olmaz, devlet düzeni olmaz. Buradaki tepki haksız bir tepki."

Özel'in, kongre ve belediyelere yolsuzluk soruşturmalarına ilişkin sürekli yargı kararlarına müdahale eden, yargı mensuplarını tehdit eden ifadeler kullandığı değerlendirmesinde bulunan Tunç, "Yargılama süreci içerisinde hak arama yolları sonuna kadar açık. Verilen hatalı bir karar yeniden düzeltilebilir, denetlenebilir. Dolayısıyla, yargı süreçlerini sükunetle beklemek, hak arama süreçlerini de sonuna kadar kullanmak gerekir." ifadelerini kullandı.

Bakan Tunç, yürütülen adli soruşturmaların "siyasi" olarak nitelendirilmesinin de doğru olmadığını belirterek, "Kamuoyu, iddianame yazıldığında, yargılama sırasında deliller konuşulduğunda her şey ortaya çıkacak." görüşünü paylaştı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik soruşturmalara ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in, "Yüz yılın en büyük yolsuzluk soruşturması" ve "Tanık beyanıyla tutuklu kimse yok" sözlerinin hatırlatılması üzerine de Tunç, Gürlek'in soruşturmayı tek başına yürütmediğini, savcılıların iddiasının mahkemelerce değerlendirildiğini bildirdi.

Bakan Tunç, "Sadece tanık ifadesiyle, gizli tanık ifadesiyle tutuklama durumu varsa itiraz edilebilir. İtiraz mekanizması bunu denetler, başka somut deliler var mı buna bakılır. Ceza Muhakemesi Kanunu'nda tutuklamanın en önemli şartlarından biri, kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin varlığı. Somut delillerin içerisinde tanık tahdidi bir delildir ama onu destekleyen MASAK raporları, emniyet raporları, HTS, baz kayıtları varsa tüm bunlar değerlendirilir ve sonucunda mahkeme karar verir." diye konuştu.

"Biz Adalet Bakanlığı olarak teknik destek veririz"

Adalet Bakanı Tunç, "Terörsüz Türkiye" sürecinin çok hayati bir konu olduğunu ve Türkiye Yüzyılı'nın inşası anlamına geleceğini vurguladı.

Terör nedeniyle çok sayıda şehit verildiğinin, ülkenin ekonomik kayıplar yaşadığının altını çizen Tunç, terör örgütünün kendini feshetmesi ve silah yakmasının çok önemli olduğu değerlendirmesini yaptı.

Tunç, söz konusu noktaya kolay gelinmediğini, 2002'den bu yana çok sayıda adım atıldığını aktararak, "Teröre zemin hazırlayan bütün unsurlar ortadan kaldırılarak bugünlere gelindi." dedi.

Bölücü örgüt mensuplarının "silah yaktığını" ardından TBMM'de sürece ilişkin komisyon kurulduğunu anımsatan Tunç, "Terörsüz Türkiye sürecinin kalıcı olmasını ve silahsızlanma sürecinin kalıcı olmasını, bir daha terörün hortlamaması için neler yapılması gerektiğini görüşen bir komisyon. Çok da faydalı görüşmeler kamuoyuna yansıdı. Burada öneli bir birliktelik var, burada alınacak kararlar, tavsiye edilecek kararlar önemli." diye konuştu.

Adalet Bakanlığı olarak sürece ilişkin gerekli görüşmeleri gerçekleştirdiklerini aktaran Tunç, bazı düzenlemelerin de 10. Yargı Paketi'yle hayata geçirildiğini bildirdi.

Bakan Tunç, sürece ilişkin uygulamayla da ilgili yeni tedbirlerin alınması gerektiğini belirtti. Tunç, "Hem yasal düzlemde hem de uygulamaya yönelik idarenin yapabileceği hususlarla ilgili mesafeler alındı. Bundan sonra yapılması gereken ne olabilir? Bu konuda elbette ki yasal düzenleme konusu meclisin takdirinde olan bir husus. Milletvekillerimizce konuşulur, biz Adalet Bakanlığı olarak teknik destek veririz." diye konuştu.

"Suça sürüklenen çocuklar"a ilişkin taslak çalışma TBMM'ye sunulacak

Adalet Bakanı Tunç, "suça sürüklenen çocuklar" konusunun son dönemde yaşanan olaylar nedeniyle yeniden gündeme geldiğini söyledi.

Yeni dönemde çocuk adalet merkezlerinin yaygınlaştırılacağını, çocukları yetişkinlerin yargılandığı mahkemelerden, adliyelerden farklı ortamlarda bulunması gerektiğini ifade eden Tunç, "Bu suça sürüklenen çocuk bakımından önemli, hem de suç mağduru çocuk bakımından önemli." dedi.

Tunç, çocuk yargılamalarıyla ilgili dünyadaki örneklere bakılması gerektiğini belirterek, 12 yaş altı çocuklara ceza verilmediğini, 12-15 yaş arası çocukların cezalarının yarı oranında indirildiğini, 15-18 yaş arası çocukların cezalarının ise 3'te 1'i kadar indirim yapıldığını anımsattı.

Akademisyenler ve uygulayıcılarla konuyla ilgili çalışma yaptıklarını anlatan Tunç, caydırıcılığın sağlanması, suçun önlenmesi adına neler yapılabileceğine ilişkin görüşmelerin sürdüğünü bildirdi. Tunç, 15-18 yaş arası "suça sürüklenen çocuklar" açısından yaşa ve atılı suça göre bir düzenleme yapılması adına taslak çalışmalarını TBMM'nin yeni yasama yılının açılışının ardından milletvekillerinin takdirine sunulacağını kaydetti.

8 milyon dosyadan yüzde 60'ı arabuluculukla çözüme kavuştu

Adalet Bakanı Tunç, yargıdaki iş yükünün arttığına ilişkin söylemlerin hatırlatılması üzerine, yeni mahkemeler açarak, yargı personelinin sayısını arttırarak yargı süreçlerinin hızlandırmayı amaçladıklarını bildirdi.

Alternatif çözüm yöntemlerinin de yargının iş yükünü azaltacağına işaret eden Tunç, arabuluculuk sistemi sayesinde 8 milyondan fazla dosyadan yüzde 60'ının çözüme kavuştuğunu belirtti.

Tunç, kira uyuşmazlıklarının da arabuluculuk sistemi sayesinde mahkemelere intikal etmeden çözüme kavuşturulduğunu aktararak, "1 Eylül 2023'ten itibaren zorunlu arabuluculuk sistemine dahil ettik kira uyuşmazlıklarını. 391 bin 921 başvuru oldu. Bunun 136 bin 824'ü anlaşmayla sonuçlandı. 3'te 1 gibi gözüküyor ama önemli bir sayı." bilgisini verdi.

"Af gündemimizde değil"

Bakan Yılmaz Tunç, infaz sisteminde değişikliğe gidilip gidilmeyeceğine ilişkin soru üzerine, daha önce bazı düzenlemelerin hayata geçirildiğini hatırlattı.

11. Yargı Paketi'yle toplumsal huzur ve güvenliği bozmaya yönelik suçların yaptırımının daha da netleştirilmesini amaçlayacaklarını belirten Tunç, "Meskun mahalde silah atanın cezası 1 yıldan 5 yıla kadar ceza öngören taslağımızı Meclis'e sunduk. Bu taslak komisyondan geçti. Kurusıkı da buna dahil. Düğünlerde, nişanlarda silah atılıyor, oralarda eğer silah atılmışsa yarı oranında arttırılması söz konusu." bilgisini paylaştı.

Trafikte yol kesme, ulaşım araçlarını engelleme konularında da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis öngören düzenlemenin TBMM'de olduğunu aktaran Tunç, bunların yanı sıra bilişim suçları, telefon dolandırıcılığı, sanal bahis konularında da düzenlemelerin yasalaşması gerektiğini ifade etti.

Bakan Yılmaz Tunç, "İnfazla alakalı af vesaire bu konular gündemimizde değil." dedi. / AA

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.