Üreticiye seslenen Özkan, "Çiftçi arkadaş, ne yapmaya çalışıyorsun? Kendi bindiğin dalı kestiğinin farkında mısın?" dedi. Üreticinin bir yıllık emeğinin, değerinin altında alındığını savunan Özkan, bu durumun çiftçiler tarafından da bilindiğini kaydetti.
Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Özkan, üreticinin, gücünün farkına varamadığını ileri sürdü. Daha ovada hasat tam başlamadan, devletin taban fiyatını açıklamadan mahsulün değerinin altında satan çiftçiye tepki gösteren Özkan, "Sanki ürünü bedava yetiştiriyormuş gibi mısır alıcılarının kapısını aşındırıyorlar. Üretici panik halinde maliyetinin altında 45-46 kuruştan –aman benim mısırımı al diye– yüksek rutubetli mısırını biçiyor, biran önce satayım diye telaş gösteriyor. Çiftçinin 'çok fazla sıkıntımız var, borcumuz var, tefecinin elindeyiz' dediğini duyar gibiyiz. Haklılar. Yalnız sadece bu yıl değil, geçtiğimiz yıllarda da mahsulünü değerinin altında sattığı için borç batağına girdiğini unutmaması gerekir." şeklinde konuştu.
"Önümüzdeki yıl ve sonraki yıllarda peki nasıl yetişeceksin?" diye soran Özkan, herkesin, hesabını çok iyi yapmasını istedi. Çiftçinin, bazı zorluklara rağmen mısırını değerinin altında satmaması uyarısında bulunan Özkan, şöyle devam etti:
"Göreceksiniz ki karşı taraf kısa bir süre sonra geri adım atacaktır. İster istemez çiftçinin dediği olacak. Çünkü üreticinin mısırını almaya muhtaçlar. Üstelikte dünyada ve ülkemizde buğday ile arpa fiyatları bu kadar yükselmişken, pamuk, soya ve ayçiçeği kısacası her ürün para ediyorken, senin mısırın neden para etmesin? Dünyanın en kaliteli mısırını yetiştiriyoruz. 50 kuruşun altında satacağın mısırdan para kazanılması mümkün değil."