Adil Tıp Kurumu Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu'nun 7. maddesine göre, 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun, bir başkan ve adli tıp uzmanı iki üye ile birlikte ortopedi ve travmatoloji, genel cerrahi, nöroloji, iç hastalıkları, çocuk sağlığı ve hastalıkları, göğüs hastalıkları ve enfeksiyon hastalıkları uzmanı birer üyeden oluştuğu belirtildi.
''İçeriğinde özetle 'Beyninde iltihap olan albaya çocuk doktorundan rapor' şeklindeki haber asılsızdır'' denilen açıklamada, 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun, 29 Şubat 2012 tarihli ve 2228 No'lu raporunun, ''hastanın hastane şartlarında infazına devam edilmesinin uygun olduğu ve 1 ay sonra son durumunu gösterir tıbbi evrakıyla birlikte muayene edilmek üzere kurula gönderilmesi sonrasında sorulan husus hakkında görüş düzenlenebileceği'' şeklinde olduğu belirtildi.
Açıklamada, bu raporun, söz konusu celseye katılan ihtisas kurulu üyelerinden biri başkan olmak üzere üç adli tıp uzmanı, bir nöroloji uzmanı ve bir iç hastalıkları uzmanı tarafından imzalandığı belirtildi.
3. Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun, 14 Mayıs 2012 tarihli ve 5225 nolu kararında ise ''tutuklu hasta Levent Kerim Uca'nın tedavisi ve poliklinik kontrollerinin sağlanması halinde hastalığının hayati tehlike yaratacağına dair tıbbi bulguların tespit edilmediği, doktoru ve reviri bulunan cezaevi şartlarında infazına devam edilmesinin uygun olduğu''nun belirtildiği kaydedilen açıklamada, raporda sağlık durumunda değişiklik olabileceğinin ve bu durumda yeniden değerlendirme yapılmasının uygun olduğunun da vurgulandığı aktarıldı.
Bu raporun o gün toplantıya katılan biri başkan üç adli tıp uzmanı, bir nöroloji uzmanı, bir iç hastalıkları ve tüberküloz uzmanı ile bir çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı tarafından imzalandığı belirtilen açıklamada, habere konu olan raporların hazırlanmasında ilgili mevzuat açısından herhangi bir yanlığın bulunmadığı vurgulandı.
Açıklamada ''Sorulan sorunun, hastalığın infaz tehiri kapsamında olması ve hastalığının nöroloji (beyin ve sinir hastalıkları) uzmanlığını ilgilendirmesi nedeniyle nöroşirurji (beyin ve sinir cerrahisi) uzmanına ihtiyaç duyulmadığı, 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu'nun 23. maddesinde bir kurulun nasıl çalışacağı net bir şekilde ifade edildiğinden nöroşirurji uzmanının kurula davet edilmediği, nöroloji uzmanı Prof. Dr. Erbil Gözükırmızı'nın her iki raporda da imzasının bulunduğu, çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanının kurul üyesi olması nedeniyle her kararda imzasının bulunmasının doğal olduğu, her iki mütalaa düzenlenmesinin Adli Tıp Kurumu Kanunu ve uygulama yönetmeliği hükümlerine uygun olarak hazırlanmış olduğu hususu kamuoyunun bilgisine sunulur'' ifadesine yer verildi.
