Türkiye genelinden 130 uzman hekimlerin katılımıyla gerçekleştirilen Sempozyumda kanser ağrısının boyutu ve yaşam kalitesine etkisi, ağrı tedavi kılavuzları ve ağrı tedavisindeki engeller, opioid tedavisi prensipleri ve opioid tedavisindeki tartışmalı konular ele alındı.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Onkoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nil Molinas Mandel eskiye oranla kanser tanılarının hastalara daha rahat aktarılabildiğini ancak halen halk arasında doktora olan güven hissinin tam anlamıyla sağlanamadığını söyledi.
Kanser hastalığının tedavisinde basamaklı olarak ağrı kesici tedavilerinin uygulanmasından kaynaklı hastanın ve hasta yakınlarının 'ağrım geçmedi, daha yüksek doz neden verilmiyor' söylemlerini kendilerine ilettiğini hatırlatan Mandel "Biz doktorların reçetelerine rağmen halen halk arasında eczaneye danışma yöntemi yaygın. Verdiğimiz ilaç için hasta bizim görüşümüzden fazla eczacı görüşünü önde tutuyor. Eğer eczacı bu hapın dozu az ya da fazla tarzında bir açıklama getirmiş ise hasta doktorunun yerine maalesef ki eczacının dediğini yapmakta." dedi.
Türkiye'nin morfin üretim alanlarına bakıldığında dünyada Afganistan'dan sonra ikinci ülke konumunda olmasına karşın kanser tedavilerinin önemli bir adımı olan ağrı kesici türevlerinin üretiminde sorun yaşandığının altını önemle çizen Bayındır Hastanesi Tıbbı Onkoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şeref Kömürcü ise, Kanser hastalığının tedavisindeki ilaç sıkıntısının halen aşılamadığını söyledi.
Hekimler arasında yüksek doz opioid kullanımı gerekli görülen hastalara bu dozu uygulamada önlerindeki engellerin kaldırılması gerekliliğini de hatırlatan Kömürcü, "Tedavi amaçlı morfin kullanımı doğru dozda ayarlandığında bize bildirilen doz aşım uyarılarının yükseltilmesi gerekli. Kanseri Türkiye'de tedavi edebilmek için elimizde kısıtlı ilaç var. Kısıtlı olan bu ilaçlarda da doz sınırlaması gerek hastaları gerekse doktorunu zorlamakta." şeklinde konuştu.
"KANSER HASTASI AĞRISINI DOKTORUNDAN SAKLAMAMALI"
Kanser ağrısının kontrol edilebilmesinde doktorun bilinçli olmasının önemine değinen Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Fikri İçli aynı zamanda hastanın da ağrısını doktorundan saklamamasının tedavi sürecini önemli derecede etkilediğini ifade etti.
Hastalarda halen ağrı kesici tedavisinin ileride bağımlılık yapabileceği gibi yanlış inanış sürdüğünü de hatırlatan İçli, "Doktor direk olarak kanserli bölgeye kendini sabitlediği için bazen hastanın ne boyutta ağrısı olduğunu düşünemeyebilir. İşte TOG olarak bizler bu göz ardı edişleri doktorlarımıza hatırlatmak amacıyla bu tip eğitim seminerleri düzenliyoruz." dedi.
Sempozyumda İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Fuat Demirelli, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Onkoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nil Molinas Mandel, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Fikri İçli ve Bayındır Hastanesi Tıbbı Onkoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şeref Kömürcü kanser ve tedavisinde ortaya çıkan ağrılar ile multidisipliner çözüm yolları hakkında tıptaki son gelişmeleri oturumlarla katılımcılara aktardı.
