Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, TMSF'ye devredilen Egebank'taki hesabından bir aylık süre için yüzde 78 faiz gelirli virman emri verdiği için parasını geri alamayan off-shorezedenin açtığı davayı kabul edilebilir buldu. AİHM'in kararı aynı durumdakiler için umut oldu.
Vahti Kahveci, 16 Aralık 1999'da Egebank A.Ş'de bir hesap açtırdı ve bu hesaba 42 bin TL yatırdı. Kahveci, aynı gün hesabından yüzde 78 faiz gelirli bir yatırım için virman emri verdi. Kahveci, Egebank'ın BDDK kararıyla TMSF'ye devrinden sonra parasını geri istedi ancak kendisine parasının Egebank'ta değil, Kıbrıs'taki Ege Off Shore Bank Ltd'deki offshore hesabında olduğu ve artık devlet güvencesi kapsamında bulunmadığı bildirildi.
Bunun üzerine Kahveci, Ankara Ticaret Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkeme, Kahveci'nin parasının garanti sınırları içinde olmadığı gerekçesiyle 3 Temmuz 2002'de davanın reddine karar verdi. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi de, 5 Ekim 2004'te kararı onadı. Kahveci'nin karar düzeltme talebi de reddedildi.
İç hukuk yollarını tüketen Kahveci, avukatı aracılığıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde dava açtı. AİHM İkinci Dairesi, 8 Mart 2010'da gönderdiği yazıda davayı kabul edilebilir bulduğunu bildirdi. Mahkeme, Türk hükümetinden davaya ilişkin savunma istedi.
Vahti Kahveci, 16 Aralık 1999'da Egebank A.Ş'de bir hesap açtırdı ve bu hesaba 42 bin TL yatırdı. Kahveci, aynı gün hesabından yüzde 78 faiz gelirli bir yatırım için virman emri verdi. Kahveci, Egebank'ın BDDK kararıyla TMSF'ye devrinden sonra parasını geri istedi ancak kendisine parasının Egebank'ta değil, Kıbrıs'taki Ege Off Shore Bank Ltd'deki offshore hesabında olduğu ve artık devlet güvencesi kapsamında bulunmadığı bildirildi.
Bunun üzerine Kahveci, Ankara Ticaret Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkeme, Kahveci'nin parasının garanti sınırları içinde olmadığı gerekçesiyle 3 Temmuz 2002'de davanın reddine karar verdi. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi de, 5 Ekim 2004'te kararı onadı. Kahveci'nin karar düzeltme talebi de reddedildi.
İç hukuk yollarını tüketen Kahveci, avukatı aracılığıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde dava açtı. AİHM İkinci Dairesi, 8 Mart 2010'da gönderdiği yazıda davayı kabul edilebilir bulduğunu bildirdi. Mahkeme, Türk hükümetinden davaya ilişkin savunma istedi.