Bir fikrin kitlelere ulaşabilmesinin basın yayın unsurlarıyla mümkün olduğu vurgulayan Genel Başkan Yardımcısı Uğur, basın ve ifade özgürlüğünün birbirinden ayrılamayacağını söyledi. Uğur, "Medyanın bilgi alma ve yayma hakkı, Avrupa Birliği (AB)'nin oluşturmaya çalıştığı politikanın özünü teşkil ediyor. Demokratik, özgür ve açık bir toplum olmak istiyorsak, bağımsız ve özgür medyanın var olma mecburiyetini kabul etmemiz gerekiyor. Özgür ve tüm etkilerden korunması gereken medyanın, insan haklarının ve temel özgürlüklerin güvence altına alınmasındaki özel önemi, demokratik tüm ülkeler ve ülkemizde de tanınmış bulunuyor." dedi.
Meyda sektöründeki hızlı değişimin, gazetecilerin sosyal yaşamdaki rolüne ilişkin tartışmaları da beraberinde getirdiğini kaydeden Milletvekili Uğur, bu bağlamda yerel gazetelerin, Basın İlan Kurumu'ndan aldıkları ilanlarla ayakta durduğunu hatırlattı. Yerel basının resmi ilana güvenerek yaşamını sürdürmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Ahmet Edip Uğur, şunları söyledi: "Büyük bir değişim ve dönüşüm geçiriyoruz. Basının da buna ayak uydurması gerekiyor. Resmi ilanlar, son sekiz yıldır önümüze geliyor. Bununla ilgili çok sayıda şikayet de alıyoruz. Örneğin gazetelerin resmi ilan gelirleri, geçen yıl yüzde 20 azaldı. Bu yıl yüzde 50 daha azalma durumu var. Bunun olmaması için gayret gösteriyoruz ancak önümüzdeki günlerde mutlaka olacak. Artık bütün gazetelerin internet sayfaları var."
İnternet ve teknolojideki hızlı gelişmeler sebebiyle ABD'de 2020 yılında gazetelerin baskı yapmayacağının konuşulduğunu kaydeden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Uğur, "Sabahın erken saatlerinde bütün gazeteler internet ortamından okunabilecek. Elektronik sayfalar, basını bekleyen büyük bir tehlike. Bu değişime mutlaka ayak uydurmak lazım." şeklinde konuştu.