Gazetehabertürk yazarı Yiğit Bulut, seçimde yeni bir koalisyonun doğabileceğini yazdı. Nasıl mı? Yiğit Bulut'un yazısı:
SEVGİLİ dostlar, 23 ay sonra "normal genel seçim" var. Seçime giderken herkes aynı soruyu soruyor: "Nasıl bir hükümet" çıkacak? Nasıl bir "hükümet formülü" oluşabileceğini "siyasi ve ekonomik" dinamikler belirleyecek!
Ekonomiye hiç girmeden "siyasete bakarak" şu tespiti yapmamız mümkün: "Bugün konuşulan açılım" dengeleri değiştirecek ve özellikle "iktidar açısından" etki ve tepki mekanizmaları çalışacak...
Peki "neler olabilir"?
Çok sade bir şekilde "analiz etmeye" çalışalım...
Ortaya herkesin "makul" göreceği bir plan konur... Sorun biter, ateş söner... Hükümet tarihe geçer, AKP'nin oyları patlar...
Olur mu? Olayın bütünü açısından "bu kadar kısa sürede" sonuç alınması bence "mümkün olmaz"! Bu tip bir açılım "uzun vadeli" yatırım-geri dönüş döngüsü içinde işler! En az 5 yıllık bir süreçte "çözüm ortaya çıkabilir" ama yaklaşan genel seçim, uygulayan açısından her türlü riski artıracaktır... Teoride "mümkün", gerçekte "mümkün" olmayan bir denklem...
Üzerinde anlaşılamayan bir "plan" hükümet tarafından TBMM desteği aranmadan hayata geçirilir... Hükümet, kısa süreye bakmadan "risk" alır, getiri ve götürü "riski alan" açısından çok büyük olur... Bu seçenek "kısa vadede" sonuç vermemesi halinde, "terörist başının" yakalanıp Ecevit Hükümeti'ne "teslim edilmesi" gibi bir "seçim süreci" yaratır... Kamuoyu desteği alınmadan "riskli konulara" girilir ve içinden çıkılamaz ise hükümet eden parti "ağır yara alır" ve "karşıt parçanın" yani MHP'nin oyu patlar...
Sevgili dostlar, "kesin sonuçlar" şimdiden bilinemez ama "bilinebilir" üzerinden yapılan analiz bence oldukça açık; hükümet eden parti, "başlar ve bitiremez" ise TBMM'ye üç parti girer ve bir AKP-MHP koalisyonu ortaya çıkar!
SEVGİLİ dostlar, 23 ay sonra "normal genel seçim" var. Seçime giderken herkes aynı soruyu soruyor: "Nasıl bir hükümet" çıkacak? Nasıl bir "hükümet formülü" oluşabileceğini "siyasi ve ekonomik" dinamikler belirleyecek!
Ekonomiye hiç girmeden "siyasete bakarak" şu tespiti yapmamız mümkün: "Bugün konuşulan açılım" dengeleri değiştirecek ve özellikle "iktidar açısından" etki ve tepki mekanizmaları çalışacak...
Peki "neler olabilir"?
Çok sade bir şekilde "analiz etmeye" çalışalım...
Ortaya herkesin "makul" göreceği bir plan konur... Sorun biter, ateş söner... Hükümet tarihe geçer, AKP'nin oyları patlar...
Olur mu? Olayın bütünü açısından "bu kadar kısa sürede" sonuç alınması bence "mümkün olmaz"! Bu tip bir açılım "uzun vadeli" yatırım-geri dönüş döngüsü içinde işler! En az 5 yıllık bir süreçte "çözüm ortaya çıkabilir" ama yaklaşan genel seçim, uygulayan açısından her türlü riski artıracaktır... Teoride "mümkün", gerçekte "mümkün" olmayan bir denklem...
Üzerinde anlaşılamayan bir "plan" hükümet tarafından TBMM desteği aranmadan hayata geçirilir... Hükümet, kısa süreye bakmadan "risk" alır, getiri ve götürü "riski alan" açısından çok büyük olur... Bu seçenek "kısa vadede" sonuç vermemesi halinde, "terörist başının" yakalanıp Ecevit Hükümeti'ne "teslim edilmesi" gibi bir "seçim süreci" yaratır... Kamuoyu desteği alınmadan "riskli konulara" girilir ve içinden çıkılamaz ise hükümet eden parti "ağır yara alır" ve "karşıt parçanın" yani MHP'nin oyu patlar...
Sevgili dostlar, "kesin sonuçlar" şimdiden bilinemez ama "bilinebilir" üzerinden yapılan analiz bence oldukça açık; hükümet eden parti, "başlar ve bitiremez" ise TBMM'ye üç parti girer ve bir AKP-MHP koalisyonu ortaya çıkar!