16 Aralık 2025
Altın 5906.068
BIST 11344.23
Dolar 42.7133
Euro 50.3351
Sterlin 57.3894
Ankara 8°C

Albay Uğur'un şok açıklamaları

Albay Uğur'un şok açıklamaları
Eski Jandarma Teknik İstihbarat Daire Başkanı Albay Atilla Uğur, “Öcalan'ı sorgulayan kişi olduğum Ergenekon'la deşifre oldu" dedi.


Ergenekon ana davasının ardından 20 Temmuz'da görülmeye başlanan ikinci Ergenekon davasında dün savunmaların alınmasına başlandı. Tutuklu sanıklardan eski Jandarma Teknik İstihbarat Daire Başkanı emekli Albay Hasan Atilla Uğur, savunmasını yapmak üzere kürsüye çıkan ilk sanık oldu.
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen duruşmaya, iddianamenin ilk üç sanığı emekli orgeneraller Mehmet Şener Eruygur, Ahmet Hurşit Tolon ve emekli Tuğgeneral Levent Ersöz sağlık nedenleriyle katılmadığı için iddianemenin dört numaralı sanığı Hasan Atilla Uğur, ilk savunmasını yapan kişi oldu. Uğur, savunmasını powerpoint sunumu eşliğinde yaptı. İddianameyi hazırlayanların büyük bir hırs içinde bulunduğunu savunan Uğur, “Cezaevinde olsam bile TBMM'ye girerek bu yapılanların hesabını soracağım” dedi. İddianamede Uğur hakkında yapılan suçlamalar ve duruşmada Uğur'un bu suçlamalara karşılık yaptığı savunması şöyle:

SUÇLAMA: ÖRGÜTSEL GİZLİLİK İÇİNDE OLMAK

“Örgütsel gizlilik içerisinde faaliyette bulunduğu” iddiası:

SAVUNMA: GÜVENLİK İÇİNDİ O ŞEKİLDE LANSE EDİLDİ

“Hem PKK, hem DHKP-C ve hem de Hizbullah terör örgütlerinin direkt hedefi oldum. Devletim beni 1996 yılından beri yani 13 yıldır 'özel koruma' statüsünde korudu... Yıllardır terör örgütlerinin hedefinde olmam, birçok kez suikastlardan kurtulmam hayatımda zorunlu olarak birçok kısıntıya ve sıradışılığa sebep oldu. Sürekli ölüm tehdidi altında yaşayan bir kişi olarak sık sık telefon ve yer değiştirmem, gizliliğe önem vermem tamamen 'güvenlik mülahazası' iledir. Yaşantımın yıllardır bu şekilde sıradışı cereyan etmesi, iddianamede maalesef 'örgütsel gizlilik' şeklinde yorumlanıp lanse edilmiştir.”



SUÇLAMA: EMİN ŞİRİN İLE BİLGİ ALIŞVERİŞİ

“Emin Şirin ile özel yerlerde buluştuğu, belge ve bilgi alışverişinde bulunduğu” iddiası:

SAVUNMA: SİYASET İÇİN DAVET ETMİŞTİ
“Eski Milletvekili Emin Şirin'i 2002 yılında JGK'ya geldiğinde tanıdım. Kendisini beyefendi, saygın ve milli hassasiyetleri yüksek bir insan olarak bilirim. Emin Şirin ile özel yerlerde buluştuğum, belge ve bilgi alışverişinde bulunduğum iddiaları tamamen gerçek dışıdır. 2007 yılında emekli olmama müteakip kendisi beni arayarak siyaseti düşünüyorsanız bize gelin diye davet etmiştir. Emin Şirin bey ile temasımız bununla sınırlıdır.”



SUÇLAMA: MİLLETVEKİLİ OLMA TALEBİNDE BULUNDU

“Genç Parti lideri Cem Uzan'dan milletvekilliği talebi” iddiası:
SAVUNMA: RESMİ MÜRACAATIM OLMADI
“Cem Uzan, benim ve Levent Ersöz'ün 22 Temmuz seçimleri öncesinde kendisine gelerek milletvekili olmak istediğimizi beyan etmiştir. Ben daha önce de ifade ettiğim gibi tek başıma ve sadece Emin Bey (Şirin) ile görüştüm, sonra kendim vazgeçtim, yani resmi müracaatım olmamıştır. Beyanı asılsızdır.”



SUÇLAMA: EVİNDE ELE GEÇİRİLEN BELGELER


“Ev ve ofisinde ele geçirildiği iddia edilen CD'ler”le ilgili:
SAVUNMA: ARAMA YAPAN BULMUŞ GİBİ GÖSTERDİ
“01 Temmuz 2008 tarihinde büro olarak kullanılan yer ile evimde yapılan aramalarda benimle kesinlikle ilgisi olmayan, bende bulunma ihtimali dahi sıfır olan çeşitli CD'ler bulunmuş gibi gösterilmiştir. Ceza Mahkemeleri Kanunu'nun 134/1 ve 134/4'üncü maddelerine göre kanunsuz elde edilen deliller statüsünde olan bu CD'ler ve bilgisayar çıktıları malesef aramayı gerçekleştirenlerce bulunmuş gibi gösterilmiştir.”



SUÇLAMA: MECLİS'İ ORTADAN KALDIRMA

“TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek” suçlaması:

SAVUNMA: SUÇ İÇİN İCRAİ HAREKET GEREKİR

“Maddede tanımlanan suçun oluşabilmesi için, cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzenin değiştirilmesine teşebbüs edilmesi gerekir. Bu suçun oluşması için, bir icrai hareket gerekmektedir ki; böyle bir hususun olmadığı tartışmasız bir gerçektir. Ve dosyanın hiçbir yerinde de olduğuna dair bir ifade veya delil mevcut değildir.”



SUÇLAMA: KİŞİLERE AİT BİLGİLERİ KAYDETME

Atilla Uğur'un evinde ve ofisinde ele geçiril-diği öne sürülen fişleme dosyaları, telefon kayıtları ve kişisel verileri kaydetme.

SAVUNMA: O VERİLER BANA AİT DEĞİL


“Bende bulunduğu iddia edilen kişisel verilerin hiçbirisi bana ait olmadığı gibi, yaptığım araştırmada bu bilgilerin hemen tamamının internet ortamında birçok sitede yayımlandığını öğrendim. Yok, yapılan iki ya da üç görüşmenin emirle kayda alınması kastediliyorsa, malumları olduğu üzere 2003-2004 yıllarında yürürlükte olan 765 sayılı yasaya göre bu suç teşkil etmiyordu.”



SUÇLAMA: EVİNDE BULUNAN SİLAHLAR

25 Mayıs 2009 tarihli iddianame tensip tutanağında silah ve mermi bulundurma” suçundan cezalandırılması isteniyor.

SAVUNMA: RUHSATSIZ HİÇBİR SİLAHIM YOK
“Ben yıllardır özel korumalıyım. Şahsıma ait biri 7.65 mm. diğerleri 9 mm. olmak üzere 4 adet taşıma ruhsatlı tabancam ve bir adet yivsiz av tüfeğim vardır. Terörle mücadele yıllarından hatıra olarak sakladığım ve çoğu paslanmış 23 adet 7.62 mm. ve bir miktar 9.65 mm. fişeğin dışında hemen hepsi tabancalarıma ait fişeklerdir. Ruhsatı olmayan silahım yoktur.”

SUÇLAMA: YASADIŞI DİNLEME YAPTIRDIĞI...
Görevdeyken yasadışı dinleme yaptığı ve Cumhuriyetçi Çalışma Grubu içinde aktif olarak görev yaptığı iddiası...

SAVUNMA: DİNLEME YASAYA GÖRE YAPILDI
“Yasadışı dinleme yok. Telefon dinlemeleri o tarihte yürürlükte olan 4422 sayılı yasa hükümlerine göre yapılmıştır.”
“Cumhuriyetçi Çalışma Grubu adında bir grup bilmiyorum, meslek hayatımda böyle bir yerde çalışmadım. Böyle bir birim bulunsa idi Genelkurmay Başkanı dahil tüm komuta katının bilgisi olurdu.”

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir