Almanya’nın Ankara Büyükelçisi “Daha önce bu dosyada AKP’yi ya da Başbakan Erdoğan’ı suçlayan bir şey olmadığını açıklamıştım. Ancak bu dava hala politik bir mesele olarak görülüyor” dedi.
ALMANYA’nIn Ankara Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz, Kars’a 35 kilometre uzaklıktaki, Ermenistan sınırındaki Ani Harabeleri’ni gezdi. Alman Büyükelçi gazetecilerin soruları üzerine ülkesinde devam eden Deniz Feneri davasıyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Almanya ile Türkiye’nin bu konuda iyi bir işbirliği var. Alman tarafı olarak tüm belge ve dosyaları Türk makamlarına verdik. Şu an da hukuk işliyor ve sonuç bekliyoruz. Daha önce bu dosya da AKP’yi ya da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı suçlayan bir şey olmadığını açıklamıştım. Ancak bu dava hala politik bir mesele olarak görülüyor. Bu hukuki bir mesele. Bence Türkiye doğru hareket ediyor ve gecikme yok.”
AB için gayret istedi!
AB sürecinde Türkiye’nin meyveleri toplamaya başladığını savunan Dr. Cuntz, “Avrupa Birliği savaşların, düşmanlıkların bittiği bir nokta. Ülkelerarası anlaşmazlıkların sona ermesi için de çok önemli. Türkiye AB’ye doğru ilerliyor. Belki bu biraz zaman alacaktır. Ama unutmayın ki, iki Almanya’nın birleşmesi de yıllar sürdü. Türkiye bu anlamda ciddi gayretler gösteriyor. Bazen sabırsızlıklar oluyor. Sabırsızlık iyidir ama bu işte gayret göstermek lazım. Bu süreç içinde Türkiye bu işin meyvelerini toplamaya başladı. Bunlardan en önemlisi Nabucco projesi. Ayrıca halen Türkiye’de 2 bin 100 Alman firması iş yapıyor. Üç yıl içinde bunun 3 - 4 bine ulaşacağını öngörüyoruz. AB konusu partilerin meselesi değil, halkın meselesi. AB, milletlerin kendi milli kimliklerini koruyarak birbirlerine yaklaşmasıdır. Kimse milli kimliğini inkar etmiyor” diye konuştu.
Türkiye’nin laik ve demokratik yapısı ile model bir ülke olduğunu, emniyet subabı olan Türkiye’nin Ortadoğu’da stratejik bir öneme sahip bulunduğunu anlatan Dr. Cuntz, AB fikrinden dönüş olmadığını dile getirdi. Lizbon Antlaşması’nın onaylanmasıyla AB fikrinin daha da güçleneceğini iddia eden Büyükelçi Dr. Cuntz, ‘genç nüfus az’tartışmalarının da gereksiz olduğunu söyledi. Bu durumun pozitif bir yanı olduğuna dikkat çeken Dr. Cuntz, “Eskiden insanlar 45- 50 yaşında ölüyorlardı. Şimdi insanlar iyi şartlarda yaşadıkları için uzun ömürlü oldular. Almanya’da artık genç evlilikleri teşvik programları yapıyoruz. İnsanların geleceği ve mutluluğu için nüfus artışının dengelenmesi şart. Sürekli artış da iyi değil” dedi.
M.Ö. 5000 yıllarına kadar uzanan tarihi kalıntılar için “Muhteşem bir dünya mirası” yorumunu yapan Dr. Cuntz, “Türkiye’de korunarak kalması güzel. Etkileyici bir dokusu var. Şimdiye kadar UNESCO’ya korunması için teklifte bulunulmaması şaşırtıcı. Bunun yanında keşke biraz daha onarım yapılabilse. Eserlerin üzerine insanların imza atmaları, isimlerini yazmaları hoş değil. Gerçekten Türkiye bir açık hava müzesi” dedi.
Karslı Olga teyzeye ziyaret
Büyükelçi Dr. Cuntz, eski adı ’Petrovka’olan Kars’ın Paşaçayırı mahallesinde 1911 yılında yaptırılan iki oda ve bir salondan oluşan 100 metrekarelik bir Alman evini ziyaret etti. Kars’a 1893 yılında gelen atalarının ’anavatan’olarak gördüğü Türkiye’den ayrılmayan ve kente 5 kilometre uzaklıktaki Karacaören köyünde yaşayan Alman asıllı Türk ailesini de ziyaret eden Büyükelçi Dr. Cuntz, Albuk Ailesi’nin sorunlarını dinledi. Eşi Frederich’in 1998 yılında ölmesiyle çocukları Petro (35) ve August (33) ile yaşayan Olga Albuk (67), Büyükelçi Dr. Cuntz’dan oğullarına iş bulmasını istedi. 93 Harbi olarak adlandırılan 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşının ardından Ruslar, Estonya sınırından getirdikleri Almanları Kars’a yerleştirmişti.
ALMANYA’nIn Ankara Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz, Kars’a 35 kilometre uzaklıktaki, Ermenistan sınırındaki Ani Harabeleri’ni gezdi. Alman Büyükelçi gazetecilerin soruları üzerine ülkesinde devam eden Deniz Feneri davasıyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Almanya ile Türkiye’nin bu konuda iyi bir işbirliği var. Alman tarafı olarak tüm belge ve dosyaları Türk makamlarına verdik. Şu an da hukuk işliyor ve sonuç bekliyoruz. Daha önce bu dosya da AKP’yi ya da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı suçlayan bir şey olmadığını açıklamıştım. Ancak bu dava hala politik bir mesele olarak görülüyor. Bu hukuki bir mesele. Bence Türkiye doğru hareket ediyor ve gecikme yok.”
AB için gayret istedi!
AB sürecinde Türkiye’nin meyveleri toplamaya başladığını savunan Dr. Cuntz, “Avrupa Birliği savaşların, düşmanlıkların bittiği bir nokta. Ülkelerarası anlaşmazlıkların sona ermesi için de çok önemli. Türkiye AB’ye doğru ilerliyor. Belki bu biraz zaman alacaktır. Ama unutmayın ki, iki Almanya’nın birleşmesi de yıllar sürdü. Türkiye bu anlamda ciddi gayretler gösteriyor. Bazen sabırsızlıklar oluyor. Sabırsızlık iyidir ama bu işte gayret göstermek lazım. Bu süreç içinde Türkiye bu işin meyvelerini toplamaya başladı. Bunlardan en önemlisi Nabucco projesi. Ayrıca halen Türkiye’de 2 bin 100 Alman firması iş yapıyor. Üç yıl içinde bunun 3 - 4 bine ulaşacağını öngörüyoruz. AB konusu partilerin meselesi değil, halkın meselesi. AB, milletlerin kendi milli kimliklerini koruyarak birbirlerine yaklaşmasıdır. Kimse milli kimliğini inkar etmiyor” diye konuştu.
Türkiye’nin laik ve demokratik yapısı ile model bir ülke olduğunu, emniyet subabı olan Türkiye’nin Ortadoğu’da stratejik bir öneme sahip bulunduğunu anlatan Dr. Cuntz, AB fikrinden dönüş olmadığını dile getirdi. Lizbon Antlaşması’nın onaylanmasıyla AB fikrinin daha da güçleneceğini iddia eden Büyükelçi Dr. Cuntz, ‘genç nüfus az’tartışmalarının da gereksiz olduğunu söyledi. Bu durumun pozitif bir yanı olduğuna dikkat çeken Dr. Cuntz, “Eskiden insanlar 45- 50 yaşında ölüyorlardı. Şimdi insanlar iyi şartlarda yaşadıkları için uzun ömürlü oldular. Almanya’da artık genç evlilikleri teşvik programları yapıyoruz. İnsanların geleceği ve mutluluğu için nüfus artışının dengelenmesi şart. Sürekli artış da iyi değil” dedi.
M.Ö. 5000 yıllarına kadar uzanan tarihi kalıntılar için “Muhteşem bir dünya mirası” yorumunu yapan Dr. Cuntz, “Türkiye’de korunarak kalması güzel. Etkileyici bir dokusu var. Şimdiye kadar UNESCO’ya korunması için teklifte bulunulmaması şaşırtıcı. Bunun yanında keşke biraz daha onarım yapılabilse. Eserlerin üzerine insanların imza atmaları, isimlerini yazmaları hoş değil. Gerçekten Türkiye bir açık hava müzesi” dedi.
Karslı Olga teyzeye ziyaret
Büyükelçi Dr. Cuntz, eski adı ’Petrovka’olan Kars’ın Paşaçayırı mahallesinde 1911 yılında yaptırılan iki oda ve bir salondan oluşan 100 metrekarelik bir Alman evini ziyaret etti. Kars’a 1893 yılında gelen atalarının ’anavatan’olarak gördüğü Türkiye’den ayrılmayan ve kente 5 kilometre uzaklıktaki Karacaören köyünde yaşayan Alman asıllı Türk ailesini de ziyaret eden Büyükelçi Dr. Cuntz, Albuk Ailesi’nin sorunlarını dinledi. Eşi Frederich’in 1998 yılında ölmesiyle çocukları Petro (35) ve August (33) ile yaşayan Olga Albuk (67), Büyükelçi Dr. Cuntz’dan oğullarına iş bulmasını istedi. 93 Harbi olarak adlandırılan 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşının ardından Ruslar, Estonya sınırından getirdikleri Almanları Kars’a yerleştirmişti.