2003 yılında, 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan'ın organize ettiği bir cunta hareketi, Türkiye'de kargaşa yaratmak, sıkıyönetim ilanına yol açmak ve ardından hükümeti devirmek için bir plan yapmış.
Ancak bu plan şimdiye kadar ortaya çıkanların en “kanlısı”.
Fatih ve Beyazıt camilerinde cuma namazı öncesi bombalar patlatılacak, yüzlerce kişi ölecek, binlerce kişi yaralanacak.
Bu arada halk provoke edilecek, özellikle dinci grupların ve dinci grup görüntüsü verilmiş kişilerin sokaklara dökülmesi sağlanacak.
Benzer şeriat yanlısı grupların askeri tesislere saldırması organize edilecek, er ve erbaşlar da bunların arasına katılıp askeri tesislere saldıracak.
Aynı dinci gruplar Hava Müzesi'ni basıp tahrip edecek.
Yetmeyecek, Ege'de bir uçağımız düşürülecek ve suç Yunanistan'a atılacak.
İddialar vahim!!
Neye dayanılarak bu iddiaların ortaya atıldığını şimdilik bilmiyoruz.
Bu iddialar doğruysa vahim, yalansa da vahim.
Yalansa birileri Türkiye üzerinde bir oyun oynuyor demek. Bununla baş
etmek zor da olsa mümkün.
Doğruysa Türk Silahlı Kuvvetleri içinde bazı ruh hastaları var demek. Bununla baş etmek daha zor.
İddiaları, “Cuntanın başı” olarak gösterilen Çetin Doğan'a sorduk.
Yanıtını yanda okuyabilirsiniz.
Taraf'ın bu kez haberde kullandığı dil çok özenli.
Bu iddialar doğruysa bile iddia edilen planın Silahlı Kuvvetler'in kurumsal bir
çalışması olmadığını, içeriden birilerinin böyle şeyler düşündüğünü gösteriyor.
Bakalım bu işin içinden veya altından neler çıkacak?
Buradan bir suç çıkar mı?
DÜN Taraf'taki iddiaları okuduktan sonra çok güvendiğim hukukçularla konuştum.
Özellikle de antimilitarist olanlarıyla.
Bu iddialar doğru bile olsa, yani 2003'te birileri böyle şeyler düşünmüş bile olsa bugün artık ortada bununla ilgili bir suç olmadığını söylediler.
Görüşleri şöyle:
“Haber doğru bile olsa, böyle şeyler düşünülmüş ve planlanmış bile olsa harekete geçilmemiş. Böyle bir eylemin hazırlığı olarak görülebilecek bir olay yaşanmamış. O dönemde böyle bir girişimle ilgili yakalanmış birisi veya yapılmış istihbarat yok. Aradan 7 yıl geçmiş. Planlayanlar olayı gerçekleştirmemiş, gerçekleştirememiş veya saçmalığını görüp vazgeçmiş olabilirler. Sonuçta aradan 7 yıl geçmiş. Burada hukuken bir suç yok. Bir soruşturma açılır ama bir dava çıkmaz.”
Beni en çok güldüren ise, oldukça yaşlı bir hukuk adamının söyledikleri oldu: “Fatihçiğim, eyleme yönelik hiçbir şey yok. Şimdi ben magazin dergilerine bakarken ne planlar yapıyorum. Kim kalkıp beni bu planlardan ötürü tecavüz girişimiyle suçlayabilir. Şimdi zaten çok geç de, bu planları 10 yıl önce yaptığım zaman bile fiili oluşturacak bir adım atmamışsam bir sonuç çıkmaz” dedi. (Fatih Altaylı)