Anayasa değişiklik paketinde yer alan 'Yüksek Askeri Şura(YAŞ) Kararlarının yargı denetimine açılmasını teklif etmesi, YAŞ mağdurlarını sevindirdi. Üyelerinin çoğunluğunu YAŞ mağdurlarından oluşan Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Genel Sekreteri Nurettin Yavuz, teklifin kendilerini sevindirdiğini ve umutlandırdığını söyledi. YAŞ kararıyla ordudan ihraç edilenlerin haklarını arama imkanı olmadığını söyleyen Yavuz, teklifin kabul edilmesi halinde geriye dönük işletilmesinin sağlanması gerektiğini ifade etti. Yavuz, "Bu kararın geriye doğru işlemesini istiyoruz. Biz tabi 1087'den beri YAŞ kararıyla 1713 kişi yargılanmadan ayrıldılar ve yargıya müracaat etme hakları yok. Bu kanunun geriye doğru ilerlemesi bu arkadaşların da mahkemeye müracaat haklarının verilmesini istiyoruz. Bu arkadaşlar bu hak verilir verilmez doğru mahkemeye gidip kendilerinin yargılanmasını isteyecekler. Biz de bu konuda onlara girişimde bulunacağız." şeklinde konuştu.
Üyelerinin değişik yerlerden kendilerini arayarak bilgi aldığını belirten Yavuz, "Bu arkadaşları tatmin etmiyor. Zaten hepsi 'Biz mahkemeye çıkmak istiyoruz' diyor. 'Suçluysak cezamızı çekeriz' diyorlar. Ama görevdeyken büyük çoğunluğu hiç ceza almamış kişiler. Tam tersine üstün hizmet madalyaları verilmiş. Emsalleri arasında devamlı dereceye girmiş kişiler bunlar. Yargılanınca beraat edeceklerine ve haklılıklarının tescilleneceğini inandıkları için devamlı bizi arayarak bunun geriye doğru işleyip işlemeyeceğini soruyor." diye konuştu.
Bilgi Edinme Kanunu'nun çıkmasının ardından bir çok YAŞ mağdurunun bu kanuna dayanarak TSK'dan ihraçlarıyla ilgili bilgi istediğini aktaran Yavuz, "Bilgi edinme kanununa göre istedikleri belgede hepsini karartmışlar. Tutarlı bir şey olsa açık gönderirler. Üzerine gizlilik gerekçesiyle yazmışlar. Kişinin kendisiyle ilgili şey kendisinden gizlenebilir mi? Böyle bir mantık olmaz." dedi.
Hükümetin Anayasa paketi ile ilgili görüşmesinin ardından CHP'nin yaptığı açıklamalara tepki gösteren Nurettin Yavuz, "İlginç tarafı 'okumadık incelemedik ama baştan karşıyız' diyorlar. Bir kere bu anlayışı kınıyoruz. İkincisi bu Baykal'ı seçenlerin, O'na oy veren kişilerin, çoğunluğunun görüşü olduğuna da inanmıyorum. Son alarak da Sayın Baykal şu anda çetelerden, darbe planlarından yargılananların avukatı olduğunu söylüyor. Onlara sahip çıkıyor. Biz hiç yargılanmadık arkadaşlarımız hiç yargılanmadılar. Bunlara avukatlık yapmalı. Bizim arkadaşlarımız 'yargılanmak istiyoruz' diye haykırıyorlar. Sayın Baykal 'yargıdan kaçanlara değil de, yargılanmak isteyenlere avukatlık yapmalı' diyoruz ve bunu da kendilerinden bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
"GENELKURMAY BAŞKANI'NIN BU DEĞİŞİKLİĞİ DESTEKLEYECEĞİNE İNANIYORUZ"
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un konuşmalarında hukukun üstünlüğüne ve adil yargılamaya vurgu yaptığını hatırlatan Genel Sekreter Nurettin Yavuz, Başbuğ'un bu değişiklik teklifine sıcak bakacağına inandıklarını söyledi. Başbuğ'un Ergenekon ve darbe planlarından tutuklu bulunanların aileleri için vakıf kurulacağını açıkladığını söyleyen Yavuz şöyle konuştu: "Böyle düşünen bir genelkurmay başkanını içi sızlıyordur. Kendisi de 2002'den beri şurası bulunuyor ve 212 kişinin atılmasında imzası bulunmuş. Eminim o imzaları atarken o kararları verirken onun da üzüldüğünü içinin sızladığını düşünüyorum. Hukuku savunan birisi olarak bunu anlayacağını düşünüyorum."
1998 Haziran ayında Olağanüstü toplanan YAŞ kararıyla ordudan ihraç edilen Emekli Jandarma Binbaşı İbrahim Töre, asıl sorunun 1982 Cunta Anayasası'nda olduğunu söyledi. YAŞ'ın da Cunta Anayasası'nın bir ürünü olduğunu aktaran Töre, "Haziran YAŞ'ında böyle bir garipliğe mevzuatta olmayan fakat zorlamalı bir uygulamaya tabi olduk. Bunun neticesinde yargılanmadan savunma almadan suçumuz söylenmeden. Oradaki benim evrakımda bilgi edinme yasasıyla ilgili Genelkurmay Başkanlığı'ndan istedik. Orada dahi üzeri kapalı. Evraklarda suç tarif edilmiyor. Zorlamalı işler. Zaten suçumuz olsa Askeri Mahkeme var, Disiplin Mahkemeleri var. Türkiye hukuk devleti. Hukuksuzluğun gizlenmesi için böyle bir şey oluşturulmuştur. Yeni Anayasa değişikliğiyle iş normalleşiyor. Bunlar anormal şeyler.." şeklinde tepkisini dile getirdi.
"YAŞ KARARLARI DEVLET VE MİLLET ARASINDA SOĞUKLUĞA SEBEP OLDU"
YAŞ'ta alınan haksız kararların devlet ve millet arasında soğukluğa sebep olduğunu ifade eden Töre, "En kötüsü de devlet ve millet arasında çok ciddi bir soğukluğa sebep olmuştur. Ben sadece İbrahim Töre değilim. Toplumda bir yerim var. Olanları anlatıyoruz. Eşim çocuğum, babam annem anlatıyor. Herkes anlatıyor. Dolayısıyla devlet ve millete faydalı olmamıştır. En çok Türkiye düşmanlarını sevindirmiştir. Bunu çok iyi anlamamız lazım. İkincisi her şey rakamlara dökülmez. Bunda da memleketin kayıplara dökülmeyecek kadar büyüktür." şeklinde açıklamada bulundu.
Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde hukuki haklarını savunacaklarını belirten Töre sözlerini şöyle tamamladı: "Tabi hakkımız savunacağız. Biz mağdur olduğumuza inanıyoruz. Bunu mahkeme kararıyla ispat ederek topluma kendimizi göstermek zorundayız. Çoluğumuza, çocuğumuza bizden sonra gelen neslimize torunlarımıza yaftalanmış olmak bizi rahatsız eder. Yanlış yapanın yanlış yaptığı ortaya çıkması gerekiyor. Biz yargılanmak istiyoruz. Cuntacılar gibi kaçmak istemiyoruz. Ne kılıklara giriyorlar. Her türlü naneyi yemişler, biz onların milyonda birini yapsak kıyameti koparırlardır. Her türlü naneyi yapıyorlar sonra olmadık rollere giriyorlar. Biz mertçe bizi yargılayın diyoruz. Kimseden bir şey istemiyoruz. Öbür tarafın da mert olmasını istiyoruz. "

