Toplumda son günlerde yaşanan cinayetlere de değinen Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç,''Akıllara durgunluk veren ölüm ve cinayet yöntemleri, toplumun ilgiyle izlediği dizi programları arasına katıldı.'' eleştirisinde bulundu.
Ufuk Üniversitesi'nde 2009-20010 akademik yılı açılışı sebebiyle düzenlenen törene Ufuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aral Ege Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Rıdvan Ege, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Haşim Kılıç, yapılan konuşmaların ardından Ufuk Üniversitesi'nde yeni eğitim yılının başlaması nedeniyle ders verdi.
Öğrencilere Anayasa Mahkemesi'nin görevlerinin yanı sıra, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığını anlatan Kılıç, son günlerde sıkça tartışılan konularda da üstü kapalı görüş bildirdi.
"HUKUK DEVLETİ GERÇEK BİR YARGI VE YARGI DENETİMİYLE KURULUR"
Hukuk devleti düzeninin ancak gerçek bir yargı ve yargı denetiminin var olduğu durumlarda kurulabileceğinin ifade eden Kılıç, "Demokratik anayasaların en önemli işlevi iktidarı etkili bir şekilde sınırlandırmak suretiyle bireyin hak ve özgürlüklerini korumaktır. Gerçekten bireysel özgürlükler ancak otoritelerin kullanım alanların hukuk kuraklarıyla belirlendiği ve sınırlandığı durumlarda güvence altına alınabilir." diye konuştu.
"HESAP VERMEYEN YARGI FELAKETİN EN BÜYÜĞÜDÜR"
Demokrasilerde egemenliğin halka ait olmakla birlikte egemenliği kullanan siyasi çoğunluğun otoritesinin de sınırsız olmadığını belirten Kılıç, "Burada ifade edilen sınır bireyin hak ve özgürlükleridir. İktidarın sınırlandırılması sadece yasa ve yürütme organlarının değil, aynı zamanda yargı iktidarını da kastediyorum. Zira hesap vermeyen bir yargının sınır tanımazlığı felaketlerin en büyüğü olarak ifade edilmektedir." açıklamasını yaptı.
Devletin güç ve kudret demek olduğunu hatırlatan Kılıç, bunun sınırlanmadığı ve denetlenmediği durumları keyfilik ve hukuksuzluk olarak nitelendirdi.
Hukuk devletinin temel unsuru olan yargının toplumu hukuk süzgecinden geçirerek arındıran bir niteliğe sahip bulunduğunu hatırlatan Kılıç, "Yargı bu görevini iki şekilde yerine getirebilir. Biri çağdaş ve dünyadaki evrensel hak ve özgürlükleri bünyesinde barındıran anayasa ve buna uygun çıkarılmış yasalar. İkinci ise bunları hayata geçirebilme maharetini gösterebilecek hâkimlerin varlığıdır." ifadelerini kullandı.
"YARGIÇLAR ÖFKE VE İDEOLOJİK KUŞATMADAN KURTULMALI"
Hak ve özgürlükleri koruma, kollama ve güvenliğini sağlama görevinin yargıya emanet edildiğini vurgulayan Kılıç, bunun ancak yargının tarafsızlığı ile sağlanabileceğinin altını çizdi.
Kılıç, hukukun üstülüğü ve bağımsızlığının sağlanması için yargıçların her türlü ideolojik düşünceden arınarak karar vermesi gerektiğinin altını çizdi.
Kılıç, şunları söyledi: ''Hakim, vicdanında kurulan mahkemede tarafsızlığını etkileyecek duygularına, öznel düşüncelerine ve öfkesine kayıtsız kalmak zorundadır. Etrafını saran ideolojik kuşatmalardan kendisini kurtaran yargıç tarafsızlığını ve onurunu yücelterek yaşayabilir.''
"TOPLUM CİDDİ BİR TRAVMA GEÇİRİYOR"
Toplumda son günlerde yaşanan cinayetlere de değinen Kılıç, Münevver Karabulut cinayetine atıfta bulunarak, ''Akıllara durgunluk veren ölüm ve cinayet yöntemleri, toplumun ilgiyle izlediği dizi programları arasına katıldı.'' görüşünü savundu.
Toplum olarak birlikte yaşamamak için her türlü çabanın ortaya konulduğunu savunan Kılıç, bunun yanlışlığına değinerek, ''Son yıllarda toplum güvensiz, sevgisiz ve hoşgörüsüz bir yaşantısıyla ciddi bir travma geçirmektedir. Adeta toplumsal bir cinnet hali yaşanmaktadır. Hayatın her aşamasında şiddet ve öfkenin, kinin dalgalarıyla yaşıyoruz. Birlikte yaşamamak için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Akıllara durgunluk veren ölüm ve cinayet yöntemleri, toplumun ilgiyle izlediği dizi programları arasına katıldı. Görsel ve yazılı basının reyting uğruna insani değerleri alt üst eden yaklaşımları toplumda yaşanan bu travmanın ivme kazanmazına önemli katkıda bulunmuştur. Üniversitelerimizdeki tüm Sosyologların, toplum bilimcilerin ve felsefecilerin bu sosyal travmaya karşı çok acil çözüm yolları üreteceklerine inanıyorum.'' şeklinde konuştu.
Kılıç, konuşmasında son olarak hukuk devleti ve aydınlık bir Türkiye'ye ulaşmanın olmazsa olmaz koşulunun üstünlerin hukuki değil hukukun üstünlüğünün sağlanması olduğuna işaret etti.