17 Aralık 2025
Altın 5928.59
BIST 11259.37
Dolar 42.7221
Euro 50.0622
Sterlin 56.9312
Ankara 7°C

ARINÇ: "Lamı cimi yok!"

ARINÇ: "Lamı cimi yok!"
CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal dahil tutuklu 8 milletvekiliyle ilgili hükümetten bugüne kadarki en sert çıkış Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’tan geldi.

CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal dahil tutuklu 8 milletvekiliyle ilgili hükümetten bugüne kadarki en sert çıkış Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’tan geldi

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, önceki gün, gazeteci derneklerini kabulünde uzun tutukluluk ve cezaevindeki milletvekilleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu:
 
TMY DEĞİŞMELİ: Cezaevinde tutuklu veya hükümlü gazeteciler vardır. Samimi olarak tekrar söyleyeyim. Yüzde 80’i Terörle Mücadele Kanununa aykırı eylemleri ve faaliyetleri sebebiyle tutuklu veya hükümlü. Terörle Mücadele Kanunu’nun 6, 7 ve müteakip maddelerinde değişiklik yapılmadığı takdirde ve özellikle belli amaçlarla çıkan gazetelerin çalışanları tehdit altında kalmaya devam edecek.
 
ŞAHSİ DÜŞÜNCE: En azından düşündüğü ve yazdığı için örgüt üyeliğinden, hem propaganda suçundan ayrı ayrı cezaların alınmasını ve birleştirilmesini de çıkarmak lazım. Bu benim şahsi düşüncem. Bu düşüncemi paylaşan çok az insan var şu anda. Neden? Çünkü terör var, terör örgütü, terörist faaliyetler var. Bazen 24 tane askerimizin canını alıyor, bazen karnında 8 aylık çocuğunu taşıyan anneyi hedef alıyor. Bazen Bingöl’de olduğu gibi üzerine atlayarak çocuklarını kurtarmak isteyen bir kadınımızın, bacımızın hayatına son veriyor. Bu kadar acımasız, bu kadar gözü dönmüş bir örgütün bulunduğu yerde ‘Kardeşim sen neden bahsediyorsun’ da denebilir. Ama fikir ve düşünce özgürlüğü bütün özgürlüklerin üzerindedir. Yani tarif öyledir.
 
HAZIRLIK VAR: İfade özgürlüğü bütün özgürlüklerin bileşkesidir. Bu konuda Adalet Bakanı ile bir çalışma içindeyiz, muhalefet partilerinin de desteklerini bekliyoruz. Terörle sonuna kadar mücadele edelim. İfade özgürlüğünün, basın özgürlüğünün önünde engel gibi görünen hususlarda bir iyileştirme yapalım. Şahsi kanaatimi söyleyeyim; hazırlıklarımız var. Bunu Bakanlar Kurulu’na takdim etmedik.
 
LAMI CİMİ YOK: Kimsenin cezaevine atılması ve uzun süre içeride kalması bizi memnun etmez. Kendinizi o kişilerin yerine koyun. Bir saniye, bir dakika, bir gün şahsi hürriyeti bağlayıcı ceza bir insan için en büyük işkencedir. Bugün gazeteci, milletvekili arkadaşımız var içeride. Her zaman söylüyorum, milletvekilinin yeri parlamentodur. İçerideyken seçilmiş olması onun derhal tahliye edilmesini gerektirir. Bunun lamı, cimi yok. Sevdiğim için, beğendiğim için, aynı partiden olduğum için söylemiyorum. Milletin oy vererek parlamentoya gönderdiği insanı hiçbir sebeple içeride tutmaya hakkınız yok.
 
İSTİSNAİ OLMALI: Kaçarmış, şöyle yaparmış, böyle yaparmış, milletin verdiği karara yargının da saygı duyması lazım. Bunu Meclis kürsüsünden söyledim. Ama ne gariptir, anamuhalefet partisinin temsilcileri bile ’Bu adam timsah gözyaşı döküyor. Bu adam samimiyetsiz’ diye beyanat verdiler. Milletvekili olan da olmayan arkadaşlarımız da var. Gazeteciler ve hangi meslekten olursa olsun, tutukluluk istisnai olmalı. Deliller toplanmışsa, yargılama devam ediyorsa, toplumdaki sıfatı falan, bunlarda subjektif bir değerlendirme olabilir, kaçma endişesi altında bir insan sürekli kalamaz, mutlaka mahkemenin bunu değerlendirmesi lazım. Bana kızanlar ’Bak bir tanesi kaçtı’ diyorlar. Kaçarsa yakalayacaksın, yakalayamıyorsan da bırak nereye kaçarsa kaçsın.
 
VİCDAN LAZIM: Yargı bağımsızdır. Kararları kendi içinde denetime tabidir. Benim söylemem onlara talimat olarak zaten algılanmamalı. Temennimi ifade ediyorum. Yargıç olsaydım böyle karar verirdim diye düşünüyordum. Ama onların nasıl karar vereceğini benim buradan söylemem mümkün değil. Bizim yargıdan beklentimiz yazılı hukukun şanına biraz da vicdanlarını koyacaklar. Yazılı hukuku uyguluyorsun. Hukuku uygulayan yargıçtır. Yargıcın yorumudur. Böyle bir kanun maddesini sen özgürlükçü yorumla ele alırsan, özgürlük olur. Baskıcı yöntemle ele alırsan cezanın katmerlisini verirsin. İş sende, yorumu sen yapacaksın.
 
TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ
 
12 Haziran’da milletvekili seçilmelerine rağmen tahliye edilmeyen milletvekillerinin seçildikleri iller ve cezaevinde olmalarının gerekçesi olan davalar şöyle:
 
CHP: Mustafa Balbay (İzmir), Mehmet Haberal (Zonguldak) Ergenekon davası
 
MHP: Engin Alan (İstanbul) Balyoz davası
 
BDP: Gülser Yıldırım (Mardin), Selma Irmak ve Faysal Sarıyıldız (Şırnak), İbrahim Ayhan (Şanlıurfa) ve Kemal Aktaş (Van) KCK davası
 
‘Şimdi ne oldu?’
 
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, dün AK Parti Kırıkkale İl Başkanlığı’nda siyaset Akademisi’nde konuştu. Konuşmasında öğrencilik yıllarından da örnekler veren Arınç, “Siyasal ile Hukuk arasında incecik bir yol vardı. Ama biz yolun sağında, siyasalcılar solundaydı. Bazen o yolu geçip kavga ederdik.

Onlar ’inek bayramı’ kutlamak isterdi, biz engel olmaya çalışırdık” dedi. Anayasa referenadumuyla 12 Eylül darbecilerinin yargılanma yolunun açıldığını da hatırlatan Başbakan Yardımcısı şöyle devam etti: ‘Hani darbecileri yargılayacaktınız’ dediler.

Sanki biz mahkemeyiz, bize bunu söylemeye başladılar. Şimdi ne oldu? Darbeciler hakkında iddianame tanzim edildi.

Bir numaralı sanık Tahsin Şahinkaya ve iki numaralı sanık Kenan Evren, ikisi de ilerlemiş yaşlarına rağmen ağırlaştırılmış mühebbet ağır hapis cezasıyla haklarında iddianame tanzim edildi. Arkadaşlar bundan sonra darbe yapmayı ve darbeciliği aklından geçirenler varsa bu iddianameyi alıp okusunlar. Bunlar milletimizin sayesinde oldu. O yüzden darbecilerden hesap sormak için referandumda ‘evet’ oyu kullanan tüm milletimize teşekkür ediyorum.” 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir