TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın makam odasında birleşimi nasıl yönetmesi gerektiği konusunda talimat vermeye çalıştığını iddia etti.
Mumcu, TBMM Genel Kurulunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer hakkındaki gensoru önergesinin görüşmelerinde yaşanan tartışma nedeniyle oturuma ara verdi. Mumcu, bu arada Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın kendisine birleşimi nasıl yönetmesi gerekti konusunda talimat vermeye çalıştığını öne sürdü.
Mumcu, şunları söyledi: "Sayın milletvekilleri, sizlerle bir konuyu paylaşmak istiyorum. Biliyorsunuz -hâlâ da uygulanıyor zannediyorum- ülkemiz yasama, yürütme ve yargı bağımsızlığına dayanılarak yürütülüyor. Şu anda yasamayı temsilen burada bulunuyorum. Ama yürütmenin yasamaya baskı yapma hakkı hiçbir zaman yoktur. Ama demin, Bakanlar Kurulu üyesi bir Bakan, Başbakan Yardımcısı Sayın Arınç makam odasına gelip, nasıl yöneteceğim konusunda bana talimat vermeye kalkıştı. Bunu şiddetle kınıyorum. Bu, son zamanlarda uygulanmaya konulan, uygulana gelmeye başlayan yürütmenin yasama üstündeki bir baskısının ikinci bir tezahürüdür, bunu şiddetle kınıyorum."
Mumcu, TBMM Genel Kurulunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer hakkındaki gensoru önergesinin görüşmelerinde yaşanan tartışma nedeniyle oturuma ara verdi. Mumcu, bu arada Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın kendisine birleşimi nasıl yönetmesi gerekti konusunda talimat vermeye çalıştığını öne sürdü.
Mumcu, şunları söyledi: "Sayın milletvekilleri, sizlerle bir konuyu paylaşmak istiyorum. Biliyorsunuz -hâlâ da uygulanıyor zannediyorum- ülkemiz yasama, yürütme ve yargı bağımsızlığına dayanılarak yürütülüyor. Şu anda yasamayı temsilen burada bulunuyorum. Ama yürütmenin yasamaya baskı yapma hakkı hiçbir zaman yoktur. Ama demin, Bakanlar Kurulu üyesi bir Bakan, Başbakan Yardımcısı Sayın Arınç makam odasına gelip, nasıl yöneteceğim konusunda bana talimat vermeye kalkıştı. Bunu şiddetle kınıyorum. Bu, son zamanlarda uygulanmaya konulan, uygulana gelmeye başlayan yürütmenin yasama üstündeki bir baskısının ikinci bir tezahürüdür, bunu şiddetle kınıyorum."