Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, anayasa değişikliği ile ilgili, TBMM'deki oylamada 367'nin altında kalan maddeler için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün referanduma giderken bir ayırma kararı vermesinin de mümkün olduğunu söyledi.
Arınç, TRT Haber'de katıldığı canlı yayında, anayasa paketinin ikinci tur oylaması sırasında partisinin fire vereceğini düşünüp düşünmediği yönündeki soru üzerine, anayasa değişikliklerinin gizli oylandığını ve gizli oylamada grup kararı alınamadığını hatırlattı.
Milletvekillerinin oy kabinine girdiğinde vicdanları ile baş başa olduğunu belirten Arınç, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın oylamaya katılmayacakları yönündeki açıklamasını anımsatarak, ikinci turda da bazı partilerin milletvekillerinin oylarını etkileyecek yöntemler izleyebileceğini söyledi.
Oylamalar sırasında AK Parti'nin demokratik duruşunun ortaya çıktığını ifade eden Arınç, şunları kaydetti:
''Bizim 335 oy kullanacak milletvekilimiz var. Ama biz onlara baskı uygulamadığımız için, uygulamayı da aklımızdan geçirmediğimiz için, onlardan, farklı oy kullananlar çıkabiliyor. Aksi olsaydı bizi de baskıcı, diktacı bir görüşle, belki de suçlayacaklardı. Bırakın sizin milletvekilleriniz de katılsın da belki onlardan da böyle yanlış yapan çıkabilir. Ama benim şahsen partide yönetici durumunda olarak veya hükümette bakan olarak beklediğim, milletvekillerimizin yüzde yüzünün bu anayasa değişikliklerine büyük destek olduğunu bildiğimiz için ve şimdi tek başımıza AK Parti olarak oylamalarda 'evet' oyu kullanan bir parti olarak göründüğümüz için, fire vermeyi hiç arzu etmem, hiç temenni etmem. Çünkü bunun bütün şerefi bize ait olmalıdır.''
Görüşmelerde usulünce bir eleştiri ve muhalefet yapılmadığını vurgulayan Arınç, görüşmelerde insan haysiyetine yakışmayan çok ağır sözler söylendiğini belirterek, bir MHP'li milletvekili hakkında, kullandığı sözler nedeniyle dava açacaklarını bildirdi.
Anayasa değişiklikleriyle ilgili, CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne gitmesi ve Anayasa Mahkemesi'nin de olumsuz bir karar alması durumunda Türkiye'de nasıl bir fotoğrafın ortaya çıkacağı şeklindeki soru üzerine Arınç, ''Çok üzücü bir fotoğraf ortaya çıkar, Ben buna, 'hukuki kaos' da demiştim daha önceleri'' yanıtını verdi.
Arınç, CHP Genel Başkanı Baykal'ın Anayasa Mahkemesi'ne başvuracakları yönündeki açıklamalarını eleştirerek, ''Anayasa Mahkemesi ile bir anlaşmaları olduğunu sanmıyorum. Bu Anayasa Mahkemesi'ne büyük bir saygısızlık olur. Ben bu konuda gidildiği zaman bile, mahkemenin çok doğru, çok hukuki bir karar vereceğini düşünüyorum. Bir defa mahkemenin kendisiyle ilgili bir düzenlemeyi görüşmesi mümkün olacak'' diye konuştu.
Anayasa değişikliği ile Anayasa Mahkemesi'nin yapısının değiştiğini belirten Arınç, ''Kendisiyle ilgili bir konuda Anayasa Mahkemesi'nin çok daha titiz karar vermesi gerekir'' dedi.
Arınç, Anayasa Mahkemesi'ne anayasa değişikliği ile ilgili olarak şekil konusunda başvuru yapılabileceğini, ancak Mahkeme'nin esastan karar verebileceğini belirterek, ''Gitmemelerini tavsiye ederim, giden parti ve milletvekilleri itibar kaybeder. Halkın önüne götürmek istediğimiz bir hususu halktan kaçırmanın bir siyasetçi için ne kadar yanlış olduğunu geçmişte yaşadık'' diye konuştu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın parti kapatmaları konusundaki eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, iktidardaki partinin kapatılmasına ilişkin bir davanın çok önemli etkilerinin olduğuna dikkati çekti.
''Dolayısıyla ellerindeki iddianameyi mutlaka bir elemeden geçirecek bir mekanizma var'' diyen Arınç, parti kapatmanın önüne geçmediklerini, sadece başsavcı iddianamesinin geçerli ve yeterli olup olmadığına TBMM içinde bir kurulun karar vereceğini söyledi.
Danıştay'a düzenlenen saldırıya AK Parti'ye açılan davada da yer verildiğine dikkat çekilerek, saldırıyla ilgili halen aydınlanmamış ve çelişkili iddialar bulunduğunun hatırlatılması üzerine Arınç, güvenlik kamerası görüntülerinin silindiği şeklindeki iddiaların olayın seyrini tamamen değiştirebilecek bir gelişme olduğunu kaydetti.
Bülent Arınç, ''Türkiye'de her yeni ortaya çıkan belge, her yeni ses kaydı, neler yaşadığımızı, hangi karanlık güçlerin Türkiye'yi karıştırmak için meşru hükümetleri devirmek için kimlerle işbirliği yaptığını çok rahat, açıkça ortaya koymaktadır'' dedi.
Son günlerde terör olaylarında şehit olan askerlerin sayısının arttığının belirtilmesi ve olayların ''mevsimsel mi? yoksa konjonktürel mi?'' olduğunun sorulması üzerine Arınç, bahar nedeniyle her yıl bu mevsimde olaylarda tırmanma yaşandığını belirterek, olayların iç politikaya yönelik bir mesajı bulunduğunu söyledi.
Anayasa oylamalarının bu eylemlerin bir hedefi olduğunu ifade eden Arınç, bu eylemleri yapanların PKK teröristleri olduğunun bilindiğini vurgulayarak, ''Taşeronlukla nasıl işbirliği yaptıklarını da maalesef görüyoruz'' dedi.
Arınç, TRT Haber'de katıldığı canlı yayında, anayasa paketinin ikinci tur oylaması sırasında partisinin fire vereceğini düşünüp düşünmediği yönündeki soru üzerine, anayasa değişikliklerinin gizli oylandığını ve gizli oylamada grup kararı alınamadığını hatırlattı.
Milletvekillerinin oy kabinine girdiğinde vicdanları ile baş başa olduğunu belirten Arınç, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın oylamaya katılmayacakları yönündeki açıklamasını anımsatarak, ikinci turda da bazı partilerin milletvekillerinin oylarını etkileyecek yöntemler izleyebileceğini söyledi.
Oylamalar sırasında AK Parti'nin demokratik duruşunun ortaya çıktığını ifade eden Arınç, şunları kaydetti:
''Bizim 335 oy kullanacak milletvekilimiz var. Ama biz onlara baskı uygulamadığımız için, uygulamayı da aklımızdan geçirmediğimiz için, onlardan, farklı oy kullananlar çıkabiliyor. Aksi olsaydı bizi de baskıcı, diktacı bir görüşle, belki de suçlayacaklardı. Bırakın sizin milletvekilleriniz de katılsın da belki onlardan da böyle yanlış yapan çıkabilir. Ama benim şahsen partide yönetici durumunda olarak veya hükümette bakan olarak beklediğim, milletvekillerimizin yüzde yüzünün bu anayasa değişikliklerine büyük destek olduğunu bildiğimiz için ve şimdi tek başımıza AK Parti olarak oylamalarda 'evet' oyu kullanan bir parti olarak göründüğümüz için, fire vermeyi hiç arzu etmem, hiç temenni etmem. Çünkü bunun bütün şerefi bize ait olmalıdır.''
Görüşmelerde usulünce bir eleştiri ve muhalefet yapılmadığını vurgulayan Arınç, görüşmelerde insan haysiyetine yakışmayan çok ağır sözler söylendiğini belirterek, bir MHP'li milletvekili hakkında, kullandığı sözler nedeniyle dava açacaklarını bildirdi.
Anayasa değişiklikleriyle ilgili, CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne gitmesi ve Anayasa Mahkemesi'nin de olumsuz bir karar alması durumunda Türkiye'de nasıl bir fotoğrafın ortaya çıkacağı şeklindeki soru üzerine Arınç, ''Çok üzücü bir fotoğraf ortaya çıkar, Ben buna, 'hukuki kaos' da demiştim daha önceleri'' yanıtını verdi.
Arınç, CHP Genel Başkanı Baykal'ın Anayasa Mahkemesi'ne başvuracakları yönündeki açıklamalarını eleştirerek, ''Anayasa Mahkemesi ile bir anlaşmaları olduğunu sanmıyorum. Bu Anayasa Mahkemesi'ne büyük bir saygısızlık olur. Ben bu konuda gidildiği zaman bile, mahkemenin çok doğru, çok hukuki bir karar vereceğini düşünüyorum. Bir defa mahkemenin kendisiyle ilgili bir düzenlemeyi görüşmesi mümkün olacak'' diye konuştu.
Anayasa değişikliği ile Anayasa Mahkemesi'nin yapısının değiştiğini belirten Arınç, ''Kendisiyle ilgili bir konuda Anayasa Mahkemesi'nin çok daha titiz karar vermesi gerekir'' dedi.
Arınç, Anayasa Mahkemesi'ne anayasa değişikliği ile ilgili olarak şekil konusunda başvuru yapılabileceğini, ancak Mahkeme'nin esastan karar verebileceğini belirterek, ''Gitmemelerini tavsiye ederim, giden parti ve milletvekilleri itibar kaybeder. Halkın önüne götürmek istediğimiz bir hususu halktan kaçırmanın bir siyasetçi için ne kadar yanlış olduğunu geçmişte yaşadık'' diye konuştu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın parti kapatmaları konusundaki eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, iktidardaki partinin kapatılmasına ilişkin bir davanın çok önemli etkilerinin olduğuna dikkati çekti.
''Dolayısıyla ellerindeki iddianameyi mutlaka bir elemeden geçirecek bir mekanizma var'' diyen Arınç, parti kapatmanın önüne geçmediklerini, sadece başsavcı iddianamesinin geçerli ve yeterli olup olmadığına TBMM içinde bir kurulun karar vereceğini söyledi.
Danıştay'a düzenlenen saldırıya AK Parti'ye açılan davada da yer verildiğine dikkat çekilerek, saldırıyla ilgili halen aydınlanmamış ve çelişkili iddialar bulunduğunun hatırlatılması üzerine Arınç, güvenlik kamerası görüntülerinin silindiği şeklindeki iddiaların olayın seyrini tamamen değiştirebilecek bir gelişme olduğunu kaydetti.
Bülent Arınç, ''Türkiye'de her yeni ortaya çıkan belge, her yeni ses kaydı, neler yaşadığımızı, hangi karanlık güçlerin Türkiye'yi karıştırmak için meşru hükümetleri devirmek için kimlerle işbirliği yaptığını çok rahat, açıkça ortaya koymaktadır'' dedi.
Son günlerde terör olaylarında şehit olan askerlerin sayısının arttığının belirtilmesi ve olayların ''mevsimsel mi? yoksa konjonktürel mi?'' olduğunun sorulması üzerine Arınç, bahar nedeniyle her yıl bu mevsimde olaylarda tırmanma yaşandığını belirterek, olayların iç politikaya yönelik bir mesajı bulunduğunu söyledi.
Anayasa oylamalarının bu eylemlerin bir hedefi olduğunu ifade eden Arınç, bu eylemleri yapanların PKK teröristleri olduğunun bilindiğini vurgulayarak, ''Taşeronlukla nasıl işbirliği yaptıklarını da maalesef görüyoruz'' dedi.