Heylan-ı Kebir aşireti, bölgelerindeki kan davalarını bitirme konusunda gösterdiği çabaların yanı sıra şimdi de yurt dışındaki milyon dolarlık servetlerini Türkiye'ye getirebilmek için verdikleri mücadele ile gündemde. İsviçre'deki bankalarda bulunan babasından kalma yaklaşık 800 bin altını alabilmek için hukuk mücadelesini sürdüren Heylan-ı Kebir Aşireti'nin lideri Sait Ali Bayrak, bu konudaki hukuki mücadelesini sürdürüyor..
Bayrak, uluslararası hukuk skandalına dönüşen olayla ilgili İsviçre hükümeti de dahil çalmadık kapı bırakmadı. Aile, miraslarının geri getirilmesi için AK Parti hükümetinden de yardım istedi. Ağustos 2005'te hukuk mücadelesi başlatan Bayrak, önce resmi yazışmaları yaptı. Ardından da bizzat kasada bulunan altın ve eşyaları görmek için İsviçre'ye gitti.
Hükümetin çıkardığı Varlık Barışı ile ilgili yasa ise Bayrak için önemli bir aşama oldu. Bu sayede yasayı kullanarak girişimde bulundu. Meselenin sadece kendisinin değil aynı zamanda milli bir mesele olduğuna dikkat çeken Bayrak, o paranın Türkiye'ye getirilmesini istediklerini vurguladı.
Bütün ilgili resmi kurumlara müracaatta bulunduklarını anlatan Bayrak, şu ana kadar bir gelişme olmadığını söyledi. Varlık Barışı yasası çıktıktan sonra İsviçre'de bulunan paralarının Türkiye'ye geri getirilmesi için bu konu hakkında gerekli olan bütün bilgi ve belgeleri ilgili makamlara sunduklarını dile getiren Bayrak, halen haber beklediklerini belirtti.
Son 10 gündür basında yer alan bir haberi hatırlatan Bayrak, "Bir Avrupa ülkesinden Türkiye'ye büyük miktarda altın ve ziynet eşyası getirildiği, bunun da yaklaşık 4 milyar dolar civarında olduğu yazıldı ve güvenlik nedeni ile bu varlıkların sahibinin ismini açıklamak istemediği söylendi. Biz bu haberi duyunca, bu varlık kesin bizim varlığımız diye düşündük. Daha sonra ilgili makamlarımız bize bildirir diye düşündük. Ancak daha sonra haber yalanlandı, bu haberle ilgili bakan beyin iki defa açıklaması olmuştu. Bütün bu olanlara rağmen nelerin olduğunu anlamış değiliz." diye konuştu.
Ne zaman olursa olsun bu varlıklara ulaşacaklarına inandıklarını vurgulayan Bayrak, bunun kendi hakları olduğunu ifade etti. Varlık yasası çıktıktan sonra bunun daha erken çözüleceğine inandıklarını kaydeden Bayrak, "Bu konuda resmi makamlarımıza güveniyoruz. Ancak Dışişleri Bakanlığı'ndan gelen mektuba göre bizim Türkiye'de dava açmamız gerekiyormuş. Bizim miras konusu, 30 yıl önce rahmetli babam Hasan Bayrak tarafından İsviçre'de bir bankaya 800 bin Osmanlı altını ve birçok ziynet eşyası bırakılmasıyla başladı. 12 Ağustos 2005 yılından beri almaya çalışıyoruz. İlgili banka bize hep sorun çıkardı. Bu varlıkların kaynağını ispatlamamız gerekiyormuş. 10 yılık zaman aşımı olduğundan hep sorun çıkardılar. Son olarak Varlık Barışı Yasası çıkınca biz de Ağustos 2009'da ilgili makamlarımıza müracaatta bulunduk ve halen bekliyoruz." şeklinde konuştu.
