Yaptığı yazılı açıklamada ter kokusunun toplumda çoğu zaman önemsenmediğine dikkat çeken Önal, bu durumun romantik ilişkileri bozabileceği uyarısında bulundu.
Sağlık Müdürü, ter kokusunun kişinin aile ilişkilerinin yanı sıra eğitim ve kariyer seçimi, ruhsal sağlığı, yaşam kalitesini de olumsuz etkileyebileceğini vurguladı.
Önal, açıklamada aşırı terlemeyle ilgili tedavi yöntemlerini de anlattı. Önal, ağızdan alınan ilaçlar, haricen sürülen kremler, losyonlar veya düşük voltajlı elektrik uygulaması metotları denendiğini istenen sonuç elde edilemezse cerrahi tedavi uygulanması gerektiğini kaydetti.
Terlemenin, fizyolojik ve yararlı bir olay olduğunu ancak, aşırı terlemenin ise hastalık habercisi olabileceği uyarısında bulunan Önal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aşırı terleme tüberküloz, sıtma, sinir sistemi hastalıklarının habercisi olabilir. Aşırı terleme, lokal olarak vücudun bazı bölgelerinde olabileceği gibi, el içleri, ayak tabanları koltuk altları, alın gibi yerlerde de olabilir. Bizim en çok gördüğümüz durum el içi terlemesidir. Bir de tüm vücudun terlemesi var. Hastalarda öncelikle terlemeye neden olabilecek herhangi bir hastalığın olup olmadığı araştırılmalıdır. Birçok vakada aşırı terlemenin nedenini bulmak zordur. Bu hastalığın kesin tedavisi cerrahidir."
Yazın çoğu insanın baş etmekte zorlandığı sorunlardan birisinin vücut kokusu olduğunu ifade eden Önal, "Terin normalde kendine ait kötü bir kokusu yoktur. Ciltteki bakteriler terin içindeki maddeleri parçaladığı için kötü koku oluşmaktadır. Kokuyu önlemek için kozmetik ürünler etkili değildir. Çünkü bunlar, terle atılan toksinlerin uzaklaştırılmasını engeller. Ter bezlerinin ağızlarının kapanmasına ve iltihaplanmasına neden olur. Bu nedenle kozmetik ürünler yerine su ve sabunla bakterilerden kaynaklanan kokunun giderilmesi sağlanmalıdır." şeklinde konuştu.