ASKON Ar – Ge'den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sıtkı Abdullahoğlu, Samsun Şubesi'nce YAFEYA Otel'de düzenlenen 'İşletmelerimizi Küresel Rekabete Hazırlamak' konulu seminerde işadamlarına hitap etti.
Küresel ekonomik krizde dünyada 183 ülkenin 133'ünde ekonomik daralma yaşandığını hatırlatan Abdullahoğlu, dünya ekonomi liginde Türkiye'nin süper ligin hemen altında 1. ligde oynadığını ve süper lige aday ülkeler arasında bulunduğunu ifade etti.
Sektörlerde atadan kalma mantık ve mantalitelerin değiştirilmediği müddetçe dünya ile rekabete girişebilmenin hayal olduğunu belirten Abdullahoğlu, inovasyon kavramının önemi üzerinde durarak işadamlarına işyerlerine "İnovasyon - Değişim" kelimesini asmalarını ve bu kavram üzerinde sıklıkla düşünmelerini tavsiye etti. Abdullahoğlu, "İnovasyon değişim kavramı ile tam olarak karşılanamamakla birlikte inovasyona 'pazarlanabilir değişim ve gelişim' şeklinde bir açılım getirebiliriz." dedi.
ASKON Ar-Ge Başkanı Sıtkı Abdullahoğlu, inovasyonun Türkiye için öncelikli parametrelerini süreç, deneyim, iş modeli, pazarlama inovasyonu şeklinde sıraladı. Yeniliklerin iyi değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Abdullahoğlu, aynılaşma baskısından kurtulmanın yolunun farklı olmaktan geçtiğini ve bunun da inovasyon ile mümkün olacağını kaydetti.
Türk tipi patronların ticari hayatta çok sık yaptıkları hatalara da değinen Abdullahoğlu, bu hataları şu şekilde sıraladı: "Çekirdekten gelmenin dezavantajlarını atamıyorlar. Yetki ve sorumluluğu devredemiyorlar. Günü kurtarma telaşı içinde kalıyorlar, planlı çalışamıyorlar. Profesyonellere güvenmeyip, aile içi konuları ve sorunları işe yansıtıyorlar. İnsana yatırım yapmıyorlar, insani değerleri önemsemiyorlar. Ani kararlar verip gözü kara davranıyorlar. Kişisel gelişime önem vermedikleri gibi, kendilerini yeterince geliştirmiyorlar. Her şeyin para ile yapılabileceğine inanıyorlar. Yasal mevzuata uyum göstermede yetersizler. Uzmanlık gücüne yeterince inanmıyorlar. Her şeyi biliyor imajı vermeye çalışıyorlar. Liderlik özellikleri yetersiz. İkinci kuşak işi devralırsa batırır düşüncesinden kurtulamıyorlar ve 'ben olmazsam bu iş durur' düşüncesinin etkisiyle panik içindeler."
