İlk bölgesel etkinliğini, Konya'da yapan ASÜD, ikinci etkinliğini ise Sakarya Sanayi ve Ticaret Odası (SATSO) ile Sakarya'da gerçekleştirdi."AB Sürecinde Türkiye Süt Endüstrisi ve Bölgesel Kalkınma Çalıştayı" açılışında konuşan ASÜD Başkanı Ali Ülker, 6 Mart 2009 tarihinde kuruluşunu ilan eden ASÜD'ün, bu kadar kısa zamana rağmen 59 üyeye ulaşmasını büyük bir başarı olarak gördüklerini söyledi. Ülker, süt ve süt ürünlerine odaklı bir yapı ihtiyacından hareketle kurulan derneğin 59 üyesiyle 3 milyon ton kurumsal kapasiteyi temsil ettiğini kaydetti. Süt sektörünün Türkiye'nin 'Kırsal Kalkınma' hedeflerine ulaşabilmesi noktasında büyük bir rol oynadığını ve bu hedeflere ulaşmak için çözümün ihracatı artırmak olduğunu ifade eden Ülker, Türk süt ve süt ürünlerinin ihraç edilebilir olduğunun altını çizdi.
"DÜNYANIN EN ÖNEMLİ SÜT İHRACATCISI KONUMUNA GELEBİLİRİZ"
Türkiye'nin dünyada 16. büyük süt üreticisi ülke olduğunu hatırlatan Ülker, toplam yıllık süt üretiminin 12,2 milyon tona yükseldiğini dile getirdi. Dünyada toplam 642 milyon ton süt üretildiğini dile getiren Ülker şöyle konuştu: "Süt sanayicilerimiz, modern işletmeler kurup, yönetme kapasitelerini uluslararası düzeyde ortaya koymuşlardır. Bu yönüyle sektör olarak dünya genelindeki süt işletmeleriyle rekabet edebilecek durumdayız. Nitekim ülkemizde incelemelerde bulunan Avrupa Birliği uzmanlarının sektörümüz hakkında hazırladıkları raporlarda belirttikleri, endüstriyel üretim yapan işletmelerde hijyen bakımından sorun olmadığına dair vurgular da bunu desteklemektedir. 2001 yılından beri kesintiye uğrayan AB ülkelerine süt ve süt ürünleri ihracatının başlamasının önündeki engeller kalkıyor. Şayet hedefe kilitlenir, bu doğrultuda çalışmalarımıza yön verirsek dünyanın en önemli süt ihracatçısı konmuna gelebiliriz."
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu öncülüğünde hazırlanan "Süt ve Süt Ürünleri Sektörü İyi Hijyen Uygulamaları Rehberi" ile ilgili çalışmaların bittiğini hatırlatan Ülker, bakanlık onayının ardından ASÜD tarafından sektörün hizmetine sunulacağını açıkladı. Ülker, bunun yanında ayrıca yönetiminde bulundukları Ulusal Süt Konseyi'nin hayata geçirilmiş olmasının bu noktada ne kadar mesafe kat edildiğinin ciddi bir göstergesi olduğunu kaydetti.
SÜTÜN SADECE YÜZDE 40'I SANAYİ TESİSLERİNDE İŞLENİYOR
Ülker, 12,2 milyon ton süt üretiminin sadece yüzde 40'ının süt sanayindeki tesislere girdiğini ve kayıtlı olarak işlendiğine dikkat çekti.
Avrupa Birliği'nde bu oranın ise yüzde 95 gibi çok yüksek bir seviyede olduğu bilgisini veren Ülker konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ülkemizde süt zincirinin en temel sorunu kayıt dışılık. İşte bu noktada ambalajlı üretim daha da önem kazanıyor. Zira ambalajlı üretim, kayıtlı ve güvenilir gıda üretimi demek. Kayıt dışı üretimle mücadelenin çözümünde ambalajlı üretim kilit rol oynuyor."
"TARIM BAKANLIĞI FVO RAPORLARINA ODAKLANMALI"
Ali Ülker, ASÜD'ün gıda güvenliğinden taviz vermeksizin, hangi büyüklükte olursa olsun, tüm üreticilerle birlikte, sektörün sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamak amacıyla yola çıktığını vurguladı.
Ülker, "Bu yolda en temel önceliğimiz, ülkemizde süt ve süt ürünleri tüketiminin artırılması ve sektörümüzün ihracat yapabilir konuma gelmesidir. Bu engelleri aşabilmek adına biz süt ve süt ürünleri sanayicileri olarak bu işin dünya çapında lobi çalışmalarını yürütüyoruz. AB'ye ihracatın yolunun bir an önce açılabilmesi için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın ve Ulusal Süt Konseyi'nin karar mercii Avrupa Komisyonu'na bağlı Gıda ve Veterinerlik Ofisi (FVO) misyonu raporlarına odaklanması ve konuyu sürekli gündemlerinde tutmaları gerektiğine inanıyorum." diye konuştu. (CİHAN)