Tarihçi-Yazar Mustafa Turan, Atatürk'ün her yönüyle anlatıldığı halde, kitaba olan tutkusuna hiç yer verilmediğini söyledi. Kitaplarda Atatürk'ün kitapla olan dostluğundan bahsedilmediğini ifade eden Turan, Atatürk'ün çobanlıktan kitaplar sayesinde kurtulduğunu ve yazarlığını da kitap okumaya borçlu olduğunu kaydetti. Turan şöyle konuştu: "Bugün bizim okumayan bir toplum oluşumuz, maalesef çok acı bir gerçek. Oysa Atatürk, resmi devlet işleri dışında, gözleri yaşarıncaya kadar kitap okuyordu. Yabancı konuklarını kendi kütüphanesinde kabul ediyordu. Okuduğu kitapların sayısı 3 bin 997'ye, altını çizdiği satırların sayısı ise 200 bine ulaşmıştı ki, bu durum, tam anlamıyla bir rekordur."
"Atatürk, sadece kendisi değil, halkın da okumasını istiyordu." diyen Turan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Peki, madem Atatürk, kitabı vazgeçilmezleri arasına koymuş, kütüphanelere özel bir önem vermiş ve binlerce kitap okumuşsa ve halkın da okumasını istemişse, bugün biz neden, dünya kitap okuma istatistiklerinde son sıralarda bulunuyoruz? Ülkemizde kişi başına düşen kitap sayısı niye komik bir durumda? Japonların bir günde bastıkları kitapları, biz niye bir yılda basabiliyoruz? Batıdaki bir insan yılda kitaba yüzlerce dolar para harcarken, bizim insanımız neden bir yılda kitaba bir dolar bile para ayırmıyor? Kışladaki askere, emniyetteki polise, dairedeki amir ve memura, fabrikadaki patrona ve işçiye, camideki imam ve cemaate, okuldaki öğretmene ve öğrenciye ve bütün bir halka, kitap okumanın önemini ve gereğini niçin anlatamadık acaba?"
Turan, Atatürk'ün "Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydı, bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım." sözlerini hatırlatarak, kitaba ne kadar değer verdiğini sözlerine ekledi.
