Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Brüksel’de yaptığı değerlendirmede Avrupa’nın Arap ülkelerindeki toplumlara ilham kaynağı olan Türkiye’nin demokratikleşme sürecindeki reformları gerçekleştirme konusunda engelleyici rol oynadığını söyledi.
Bağış, "Batılı müttefiklerimizin içine düştüğü çelişki şu: Bir yandan bu ülkelerdeki demokratikleşmeyi teşvik ederken, bu değerler için yola düşen insanların ilham kaynağını motivasyonunu kırma konusunda da son derece mahirler." şeklinde konuştu. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Amerikan düşünce kuruluşu Alman Marshall Fonu'nun düzenlediği Brüksel Forumu'nun "Türkiye, Sıfır Sorunlar ve AB'' başlıklı oturumun için geldiği Brüksel’de Türk basın mensuplarıyla bir araya geldi.AB Daimi Temsilciliğin yeni taşındığı binada ilk kez gazetecilere seslenen Başmüzakereci Bağış, Brüksel’e Üsküp’ten geldiğini ve oralarda Osmanlı yadigarının insanın içini ısıttığını kaydetti. Yemen, Mısır ve Libya gibi ülkelerdeki halk hareketlerini de Batılı yetkililerle değerlendirdiğini ifade eden Egemen Bağış, birçok Arap ülkesindeki insanların ülkelerinin Türkiye gibi olmasını istediğini kaydetti.
Bağış, "Türkiye gibi demokratik, Türkiye gibi şeffaf, Türkiye gibi müreffeh, Türkiye gibi barış ve huzur içinde bir ülke olma arzuları var. Bununda Avrupalı müttefiklerimiz tarafından desteklendiğini görüyoruz. Bir yandan bu ülkeler Türkiye gibi olmak istiyorlar. Oradaki insanlar bizi diğer Batılılardan farklı değerlendiriyorlar. Ortak değerlerimiz, kültürümüz ve geçmişimiz var. Türkiye bunu başardıysa bunu biz de başarabiliriz diye bakıyorlar. Adeta Türkiye’yi bir ilham kaynağı olarak görüyorlar. Batılı müttefiklerimizin içine düştüğü çelişki şu: bir yandan bu ülkelerdeki demokratikleşmeyi teşvik ederken, bu değerler için yola düşen insanların ilham kaynağını motivasyonunu kırma konusunda da son derece mahirler. Burada bir çelişki var.Türkiye gibi olmak isteyen ülkelerin insanlarına destek verdiklerinizi söylüyorsunuz. Bu uğurda uçaklarınız uçuyor, gemileriniz yola çıkıyor, askerleriniz hayatlarını riske atıyor. Ama öte yandan o insanların ilham kaynağı olarak gördükleri Türkiye’nin o insanların ilham kaynağı olmasına yol açan reformlarını gerçekleştirmesini engelleme çabası içerisindesiniz." sözlerine yer verdi.
Türkiye’deki son gözaltılarına da değinen Başmüzakereci Egemen Bağış, "Türkiye’de bağımsız yargının aldığı kararları her zaman beğenmesek de saygı duymak zorundayız. Bizim kendi partimize de bir kapatma davası açıldığında aynı hassasiyetle kendi savunmamızı yapmıştık. Sayın Cumhurbaşkanımız hassasiyetini dile getirdikten sonra ilgili savcının yaptığı açıklama, gözaltına alınan meslektaşlarınızın gözaltına alınma sebebinin meslekleriyle hiçbir ilgisinin bulunmadığını, elinde açıklayamayacağı ama güçlü deliller olduğunu söylemesi beni de düşündürmektedir. Demek ki, savcının elinde bayağı güçlü bir delil var. Ama şu aşamada zannediyorum hepimizin sabırlı bir şekilde yapmamız gereken; iddianamenin ortaya çıkmasını beklemek." şeklinde konuştu.
AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle ile de ayaküstü bir görüşme gerçekleştirdiğini aktaran Bağış, rekabet faslının açılması konusunda Komisyon içinde fikir ayrılığı olduğunu ve bunun kendi içlerinde çözülmesi gerektiğini ifade etti. Egemen Bağış bir soru üzerine Ergenekon davasıyla ilgili olarak da ele geçirilen belge ve dökümanlardan söz ederek Türkiye’nin ne kadar karanlık bir dönemden geçtiğini sözlerine ekledi. Eylem planındaki Denizcilik Müzesi’nde patlamanın gerçekleşmiş olması durumunda kendi iki çocuğunun da oraya okulla birlikte gittiğini ve planın eyleme geçirilmiş olması halinde şuanda acılı bir baba olabileceğini vurguladı. Egemen Bağış başka bir soru üzerine ise Türkiye’nin değil, aksine AB’nin Türkiye’de inandırıcılık sorunu olduğunu aktardı.
