Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bankacılık sektörü ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Babacan, ''Bugün Merkez Bankası Başkanı'nın açıkladığı çok önemli ilave tedbirler var. 2014'ten itibaren yürürlüğe girecek tedbirler, güçlü sermaye yapısını korumaya şimdiden hazırlanmış tedbirler. Artık Basel 2'den Basel 3'e doğru yola çıkmaya başladığımız bir döneme de giriyoruz.'' dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) İkiz Kuleleri'ndeki '6. Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası'nın açılışına katılan Başbakan Yardımcısı Babacan, burada yaptığı konuşmada enflasyondaki düşüş trendinin Türk ekonomisi için büyük önem taşıdığını vurguladı ve bu yıl enflasyonun yüzde 5-6 arasında gerçekleşeceğini söyledi. Babacan, Türkiye’nin yaşanan krizden güçlü çıktığını işaret ederek, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gelirin artık sadece bir kesim için değil, toplumun tamamı için arttığını söyledi. Enflasyondaki düşüş trendinin büyük önem taşıdığını kaydeden Babacan, bu yıl enflasyonun yüzde 5-6 arasında olacağını belirtti.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’de işsizliğin ilerleyen aylarda daha da düşeceğini kaydederek, “İşsizliğin önümüzdeki dönemde düşmesini bekliyoruz. Cari açık çok hızlı düşmeyecek artık, 2015'te bile yüzde 6,5 civarında cari açık bekliyoruz. Çünkü konjonktürel konuları hallettik, ancak yapısal sorunların çözülmesi cari açıkta zaman alacak.'' dedi.
Önümüzdeki dönemde bütçe açığının hafif de olsa düşmeye devam edeceğini belirten Babacan, "Faiz dışı dengemizi artırmaya devam edeceğiz. AB tanımlı borç stokumuzun düşmeye devam etmesini bekliyoruz.” dedi.
"BAŞBAKAN'IN 3 ÇOCUK UYARISINI DİKKATE ALMAZSAK..."
Başbakan Erdoğan’ın 3 çocuk tavsiyesinin dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Babacan, eğer Türkiye tedbir almaz ise 2035’den sonra AB'nin yaşadığı sıkıntıları yaşamaya başlayacağı uyarısında bulundu. Babacan, Türkiye’nin 2008 küresel krizi öncesinde sağlıkta, bankacılıkta yaptığı reformlar ile krizi atlattığını dile getirerek, orta vadeli programla kamu borç stoklarını aşağı çekerek devlete olan güveni esas aldıklarını, bugün itibari ile de bu politikanın hala geçerliliğini koruduğunu bildirdi.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en düşük nominal ve reel faizlerinin görüldüğünü, Eurobond faizlerinin tarihin en düşük seviyelerinde dolaştığını kaydeden Babacan, şunları söyledi:
''Bundan 2 hafta önce Hazine'nin 2041 vadeli Eurobond faizi Amerikan Hazinesi'nin sadece yüzde 1,6 üzerindeydi. Borç ödemede sıkışınca para basıp ödeyen ülke Amerika, 2041 yılında borcunu öder mi, ödemez mi diye sormaya gerek yok. Basar parayı bunu öder. Biz onların parası cinsinden borçlanıyoruz. Dolar basma imkanımız yok. Cari açığımız var. Döviz açığımız var. Buna rağmen 2041 yılı için Amerikan Hazinesi'nin sadece yüzde 1,6 üzerinde faiz veriyoruz. Dolayısıyla bu Türkiye ekonomisindeki güvenin hangi noktaya geldiğini göstermesi açısından çok çok önemli.''
Babacan, konuşmasında bankacılık sektörünün sermaye yeterlilik oranının benzer ülkelerle mukayese edildiğinde en yükseklerinden bir tanesi olduğunu belirterek, ''Bugün Merkez Bankası Başkanı'nın açıkladığı çok önemli ilave tedbirler var. 2014'ten itibaren yürürlüğe girecek tedbirler, güçlü sermaye yapısını korumaya şimdiden hazırlanmış tedbirler. Artık Basel 2'den Basel 3'e doğru yola çıkmaya başladığımız bir döneme de giriyoruz.'' dedi.
“CARİ AÇIKTA YAPISAL SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜMÜ ZAMAN ALACAK”
2013-2015 dönemindeki gerçekleşecek büyümelere ilişkinde açıklamalarda da bulunan Babacan, en büyük amaçlarının ekonomideki büyümeyi potansiyel seviyeye çıkarmak, istihdam artışına devam etmek, enflasyonla mücadeleye devam etmek, cari işlemler açığındaki düşüşü sürdürmek ve yurtiçi tasarrufu artırmak olduğunu kaydetti. Babacan şöyle konuştu:
"Büyümenin önümüzdeki yıl yüzde 4, daha sonraki yıllarda da yüzde 5 olmasını bekliyoruz. 2013'te 2012 yılına göre daha dengeli bir büyüme olacak. İşsizliğin ve enflasyonun önümüzdeki dönemde düşeceği öngörüsünü taşıyoruz. Cari açıktaki yapısal sorunlarımız devam edecek. Hızlı bir düzelmenin yaşanmasını beklemiyoruz. 2015 yılında yüzde 6,5 oranında cari açık bekliyoruz.”
“ADALET VE EĞİTİMDEKİ AKSAKLIKLARI GİDERMEDEN 2023 HEDEFLERİNE ULAŞAMAYIZ”
Babacan konuşmasında, Türkiye’nin en önemli konulardan birisinin eğitim sorunu olduğunu belirterek, ''Eğitimde çok çok sıkıntılı bir durumdayız. Türkiye'de orta öğrenimini tamamlamayanların toplam nüfusa oranı OECD ülkeleri arasında en yüksek. 2023 hedeflerine ulaşmak için eğitim ve yargı alanındaki sorunların çözmesi gerekiyor. Bu iki konuyu halledemezsek Türkiye'nin 2023 hedefleri hayal olmaktan öteye gidemeyecek. Bunu çözmek için eğitim sistemine hızlı bir şekilde yön vermezsek hızlı bir şekilde bu sorunlar büyüyecek. İşte bu 4+4+4 çok önemliydi. Zorunlu eğitim süresini 8 yıldan 12 yıla çıkardık. Fatih Projesi inşallah 2015'ten itibaren tüm kapasite yurt genelinde uygulanmaya başlıyor. Bunlarla birlikte çok daha farklı çok daha iyi bir noktaya geleceğimizi ümit ediyorum. Adalet gecikiyorsa biz ne gelişmiş ekonomiye, ne de ileri demokrasiye ulaşabiliriz.” şeklinde konuştu.
JEOTERMAL POTANSİYEL DEĞERLENDİRİLECEK
Babacan Türkiye’nin ekonomi alnında ihtiyaç duyduğu en önemli yatırımın ise enerji olduğuna dikkat çekti. Enerji sektörüne yapılan yatırımların her geçen gün arttığını ifade eden Babacan, Türkiye'nin jeotermal enerji kapasitesinin Avrupa'nın en yükseği olarak göründüğünü belirtti. Babacan, ''Bu konuda inşallah petrol ve gazı ikame edecek boyutlara ulaşabilecek bir potansiyel var. Bununla ilgili bir teşvik mekanizması getirdik. Şimdi bunlara yeni boyutlar da ekleyeceğiz. Önümüzdeki dönemde buna çok çok daha fazla değer vermek zorundayız.'' ifadelerini kullandı.
CİHAN
Kaynak:
