Üreticilerin özellikle 2B ve Hazine arazilerinin bu kapsama girip girmediğini merak ettiklerini belirten Ak, "Destekleme sadece Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı arazilerde olacaksa, üreticiyi ekonomik olarak rahatlatacak diye uygulamaya konulan çalışma ölü doğar." dedi.
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından açıklanan 'Havza Bazlı Destekleme Modeli'ne birden geçilmesinin yanlış olacağını savunan Ak, şöyle konuştu: "Mevcut uygulamanın yetersiz olması ve ödemelerin de oldukça geç yapılması çiftçimizi yeterince üzüyordu. Şimdi de yeni uygulanacak sistem kafalarda soru işareti bırakmaya başladı. Bakanlık, bu soru işaretlerini gidermek için en kısa sürede açıklama yapması gerekir."
Bu modelin, altı dolu şekilde uygulamaya konulması durumunda tarımsal politikalarda radikal değişiklikler olacağına dikkat çeken Ak, tarım politikası, üretim planlaması, destekler ve tarımla ilgili diğer politikaların hepsi bu modele göre belirlenerek uygulanacağından Türkiye için önemli bir gelişme olabileceğini kaydetti.
Üreticinin kendini toparlayabilmesi ve önünü görebilmesi açısından Avrupa ülkelerinde uygulandığı şekliyle bir iyileştirme yapılmasının önemine vurgu yapan Ak, "Üretici, hasadını eylül ayında yapıp, parasını 6 ay sonra almamalı. Ticaret Borsası'ndan onayı aldıktan sonra parası hesabına yatmalı. Mazot ve gübre ile ilgili desteklemelerde de miktar anlamında iyileştirmeler mutlaka yapılmalı." diye konuştu.
Türkiye'nin en önemli ovalarından biri olan Bafra Ovası'nda hiçbir üreticinin memnun olmadığını hatırlatan Ak, ülke genelinde de benzer durumun söz konusu olduğunu dile getirerek, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın gerekli çalışmaları yapıp, üreticinin tek kalemde işlerini halledebilmesinin önünü açması gerektiğine işaret etti.
Tapularda toplulaştırma çalışmalarının 7 yıldır devam ettiğini hatırlatan Ak, üreticinin tapularının şerhli olduğunu, teminat olarak gösteremediklerini, hükümetin olası suistimaller nedeniyle yavaş ve temkinli hareket ettiğini aktardı.
Ak, böyle bir durumda çözümün Avrupa ülkelerindeki uygulamaların Türkiye şartlarına uyarlamakla mümkün olabileceğini kaydetti.
(CİHAN)