AB Bakanı ve Baş müzakereci Egemen Bağış AB’nin ilerleme raporundaki siyasi kriterlere ilişkin bölümünü büyük bir hayal kırıklığı ile karşıladıklarını belirterek, “Şunun bilinmesini isterim ki ilerleme raporları bizim için bir karne notlandırma merkezi değildir. Hiçbir zaman’da olmamıştır olamaz da. Çünkü hükümetimize, milletimize karne verecek yegâne makam milletimizin bizzat kendisidir.” dedi.
İstanbul’daki Avrupa Birliği Bakanlığı çalışma ofisinde ilerleme raporunu değerlendiren Bakan Bağış, raporun objektif bir şekilde hazırlanmadığını söyledi. Raporun siyasi olarak ucuz pazarlıklara kurban gittiğini belirten Bağış, “Tanımadığımız sözde bir yarımada devletinin sözde dönem başkanlığına denk gelmesi raporun içeriğinde bizi hayale uğratacak hususların ağırlıklı olmasında etkili olmuştur.” ifadelerini kullandı. Bağış, her yıl olduğu gibi bu yıl da bu raporun içerisinden makul ve yapıcı eleştirileri dikkatle değerlendireceklerini ve eksikliklerin hassasiyetle giderileceğini belirtti.
Türkiye’deki yargı ve siyasi konularında raporda münferit olaylara fazlası yer verildiğini belirten Bağış, “Raporda münferit olaylardan tehlikeli genellemelere ulaşıldığı özellikle dikkat çekmektedir. Çıkardığımız yargı reformu paketleri ile Türkiye yargısı daha şeffaf, objektif ve tarafsız bir nitelik kazanmıştır. Yargı önüne getirilen davaların daha hızlı sonuçlanmasıyla önemli adımlar atılmıştır. Yeni dönemde atacağımız adımlarla Türk yargısı hızla AB standartlarını yakalamaya devam edecektir.” dedi.
Bağış, raporun Türkiye’deki toplumsal olayları değerlendirmelerinin gerçeği yansıtmadığı ifade etti. Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın Türkiye tarihinde hiçbir yöneticinin cesaret etmeyeceği meselelere el attığını dile getiren Bağış, “Türkiye hükümetimiz döneminde her kesimden vatandaşlarımızın birikmiş her meselesine el atma cesaretini ortaya koymuştur. Geçmişten gelen kronik meseleleri bir bir yoluna koymuştur. Atatürk’ten sonra Cumhurbaşkanı olarak ilk defa Sayın Abdullah Gül cem evini ziyaret etti. Başbakanımız 186 faklı inançtan vakıfla iftar sofrasına oturdu.” şeklinde konuştu.
Alevi ve Kürt soruna yönelik raporun değerlendirmelerinin yerinde olmadığını söyleyen Bağış, Kürt kardeşlerimiz geçmişte hiç olmayacağı kadar özgür ve rahattır. Bir zamanlar dillerini konuşamayan Kürt kardeşlerimiz şuan istedikleri gibi kendilerini ifade edebilmektedir. Alevi kardeşlerimizle beraber olduk. Dersim olayında her şeye rağmen açık olmaya çalıştık. Çözüm için uğraştık. Madımak olayından geri durmadık.” dedi.
PKK’nın sadece Türkiye için tehlike olmadığını belirten Bağış, PKK’nın Kürtler ve Avrupa için büyük bir tehlike olduğunu ifade etti. Bağış, PKK’nın uyuşturu ile gençleri zehirlediğini ve tehlikenin boyutunun sadece Türkiye ile sınırlı olmadığını söyledi.
Bağış, AB'nin bu raporda Türkiye’nin önüne değil gözlerine ışık tutulduğunu belirterek her şeye rağmen reformların devam edeceğini vurguladı. CİHAN
Kaynak:
