18 Aralık 2025
Altın 5950.754
BIST 11286.81
Dolar 42.7271
Euro 50.2643
Sterlin 57.0928
Ankara -6°C

Bahçeli: "Çeteleşmeyin!"

Bahçeli: "Çeteleşmeyin!"
Devlet Bahçeli, grup toplantısında konuştu: "Sayın Başbakan, adaleti bükmekten, hukuku kendinize yontmaktan vazgeçin!"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor:

Gittikçe görünür hale gelen yönetim boşluğu çinde milli kaynakları sömüren rantiyeciler, artık kendilerini gizleme gereği bile duymamaktadırlar. Son olarak Kamu İhale Kurumu'na yapılan baskılar bunun siyasi iktidara kadar uzandığını göstermektedir.

Adaletsizliğin ve yozlaşmanın kapısı hep aynı yere açılmaktadır. Kabul ve tasdik edeceğiniz üzere burada da AK Parti'den başkası yoktur ve olmayacaktır. Ne kadar uğraşılsada sözde ileri demokrasi furyası, yeterli bir sığınak olamamış ve çirkinliklerini kapatamamıştır.

AKP devlet yönetimindeki keyfiliğin ve başıbozukluğun adıdır. Yalanın, hortumculuğun elebaşısıdır. Yıkımın dağılmanın ve bölünmenin oyun kurucusudur. Millete gülerken küfretmenin, verirken almanın sinsiliğidir. Mağdurken mağrur olmuş, mücahitken, müteahhitlikte karar kılmışlıktır.

Kuşaktan kuşağa intikal ederek gelen ahlaki normlar, ortak acılar ve mutluluklar geçmişin kutlu hatıraları, gelecekle ilgili kurulmuş düşler, kalabalıkları millet haline getirmektedir.

Özellikle Türk devlet geleneğinde, adaletin bugün bile gıpta edeceği birçok yönüne şahit olmak mümkündür. Ayrıcalıklara imkan verilmemesi gerektiğini aziz ceddimiz bize miras bırakmıştır.

Mahkemenin kadıya mülk olmayacağını, üstünlüğün ancak takva da bulunacağına bildik. Bir kişiye bile yapılan haksızlığın herkese yapılmış olacağını insanlığın bugüne kadarki engin birikiminden istifade ederek kabul ettik. Biliyoruz ki Adalet kutup yıldızız gibidir, her şey bunun etrafında birleşecektir.

Doğal olarak adaletin olmadığı yerde, doğruluktan, dürüstlükten bahsetmek, tıpkı AK Parti'nin adalet tarifi ve tercihine denk gelecektir. İsminin başında adalet olan iktidar partisi, hukuk devletinin tüm icaplarını yerine getirmemektedir. Çünkü AK PartiI'nin istediği ulaşılmaz yeni bir zümre oluşturmaktır. Bu kadir kıymet bilmezliğin, hukuku siyasi azı dişi ile çiğnemesi başka türlü izah edilemeyecektir.

Malum olacağı üzere, geçen haftaki konuşmamda temas ettiğim gibi, İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı marifetince şüpheli olarak ifadeye çağrılan MİT mensuplarının korunması için acele olarak yasal değişikliğe gidilmiştir. Bu düzenleme ile birlikte MİT Kanunu'nun 26. maddesi hukuksal süreci kesilmesi için yeniden yapılmıştır. Bu adım yasal bir ilkelliktir. Kabile zihniyetinin bir ürünüdür. Deyim yerindeyse yavuz hırsız evsahibinin bastırmıştır.

MİT Mensubunun Başbakan tarafından görevlendirilenlerin, işledikleri suçlardan dolayı soruşturmalarına izin verilmesi Başbakan'a bağlı olmuştur. Başbakan'ın icazeti şart koşulmuştur. Bu düzenlemeye 2937 sayılı kanuna yeni bir bölüm eklenerek, devam eden soruşturmalara da aynı hükümlerin uygulanacağı karar bağlanmış, AK Parti "maç oynanırken kuralları değiştirmiştir"

Böylece karşısına dikilen pürüzleri teker teker bertaraf etmiştir. İşin daha da manidar yanı da Cumhurbaşkanı sanki arkasından yetişen varmışçasına hızla onaylamıştır. Adaletin boynuna yağlı ilmek bir kez daha geçirilmiştir.

18 şubat 2012 tarihli yazılı basın açıklamamızda vurguladığımız gibi Cumhurbaşkanı Gül'ün tavrı son derece sorunlu bir durum olmuştur. Kim ne derse desin AK Parti süren soruşturmaya müdahil olmuş, kirli çamaşırlarının serilmemesi için yargılamaya kilit vurmuştur. heralde KCK ile olan irtibatının deşifre olmasından korkmuştur. Böylesine bir uygulamaya ancak diktatörlükle yönetilen ülkelerde karşılaşılabilir.

Hitler, Mussolunu Saddam deneyimlerini aratmayacak yanlışlıklar dizis, ne acıdır ki AK Parti ile tekerrür etmekte ve karşılık bulmaktadır. AK Parti adaletin nefesini kesen iktidar kafasıyla, kendi hukukunu cunta yönetimlerini aratmayacak şekilde tesis etmektedir. Seçkinler, ayrıcalıklı kesimler, Türk milletini adalet yoksunluğuna vakum gibi çekmektedir. Bize göre AK Parti, kendi oluşturduğu imtiyazlıların hakimiyetini kurmak ve olgunlaştırmakla uğraşmaktadır.

1982 Anayasası'nın darbecileri koruyan geçici 15. maddesi kaldırılırken, Başbakan kimsenin dokunulmaz olmadığını söylemişti, bugün ise kendi hükümeti yeni bir geçici 15. madde tesis etmiş, yeni dokunulmazlar listesi hazırlamıştır.

AK Parti, vesayetten kurtuluyoruz çığlıkları atarken, diğer taraftan kalıcı bir vasiliğin temelini atmıştır. Seçilmişleri atanmışlara kul etmeyiz sözü de böylece havada kalmıştır. Başbakan milletin yetkisini almış, vekilleri dört duvar arasına bırakılmışkek, siz bu ifadeleri kullanmaya nasıl yeltenirsiniz?

Darbe iddialarıyla köşeye sıkıştırılmaları ve hürriyetlerine tecavüz edilmelerine siz hukuk mu diyorsunuz. Sorarım size, basiretinizi düşünme yeteneğinizi mi kaybettiniz? Şunu bilin ki gayrimeşruluk, gayriahlakilik ancak AKP'nin eseridir, AKP'nin sıfatıdır.

Emniyet genel müdürlüğünde temizlik hareketı yapsın. Sorgulanması gereken ne varsa hasır altı yapsın. İşte bu ülke maalesef Türkiye'dir. Oyun yazarı da Adalet ve Kalkınma Partisi'dir. Üzülerek görüyorum ki yargı güvenilirliğini toptan AKP nedeniyle kaybetmiştir. AK Parti'nin muradı ve yapmaya çalıştığı budur.

Başbakan Erdoğan, yalnızca özel yetkilendirdiği bürokratları korumakla kalmamış, KCK'da yaşanan rezaletlerin de üstünü örtmüştür. Kimse yargıdan üstün olamaz, herkes hukuk önünde eşittir diye feveran etsede, bunların hukuk önünde karşılanması mümkün olmamıştır.

Nitekim, AKP anlayışı, sıkışınca kanun çıkarmış, günü kurtarmaya müracat etmiştir. Korkuların cenderesine kıstırılmış, tarafgirliğin dumanıyla zehirlenmiş, fikir beyan etme hakkı, ifade hakkı, her defasında AKP barajına takılmış ve yere düşmekten kurtulamamıştır.

Hiçbir görev kimseye baki değildir. Sultan Süleyman'a kalmayan dünya Başbakan ve bu devrin simalarına da kalmayacaktır. Ama millet ve devlet allahın izniyle ilelebet var olacaktır. Demokrasiye kuvvetlendirmenin yegane çaresi de öncelikle hukuku layıkıyla benimsemek ve savunmaktır. Biz padişah ile sıradan bir insanı aynı andan kadının önüne çıkaran bir neslin evlatlarıyız. Kutlu dinimiz İslam'ın muhteşem tebliğinde bunlar vardır.

Bu itibarla sayın Başbakan, adaleti bükmekten, hukuku kendinize yontmaktan vazgeçin. Çeteleşmeyin. Türkiye'yi daha fazla yormayın, Türk milletini daha fazla zorlamayın.

Kaynatılan cadı kazanı, dedikodu yoluyla yapılan rastgele tahliller, ibretlik bir tablonun belirmesine üst düzey katkı sağlamıştır. Kimin kiminle irtibatı olduğunun yanısıra, devlet kurumlarını nasıl denetimden çıkarak birbirine girdiği bizim ilgimizi çeken konudur.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir