"Tutuklu milletvekillerinin mağduriyetleri giderilmeli.
Sağlık çalışanlarının maruz kaldığı saldırıları üzüntüyle izliyoruz.
Bugün doktorlar ve sağlık çalışanları huzursuz ve mutsuzdur. Gergin ve stres yüklüdür. Kamu sağlığı tehdit altındadır. Önleyici sağlık hizmetleri açmazdadır.
AKP ise sağlığı piyasa şartlarına teslim etme çabası içindedir. AKP hükümeti milletin sağlığı, hayat hakkı ile oynamaktadır.
Sağlık politikalarını yürüten bakan, durumu kurtarmanın fırsatçılığındadır. Başbakan Erdoğan, sağlıkta bizim bir türlü göremediğimiz gelişmelerden bahsetmektedir. Sağlık politikalarının iflasın eşiğinde olduğunu ise bir türlü itiraf edememektedir.
AKP'nin en zayıf karnı, en çok başarı hikayeleri anlattığı konulardır.
Başbakan Erdoğan, konuştuğu her platformda Suriye'yi diline dolamakta, bir müdahalenin altyapısını oluşturmaktadır.
Suriye'de demokrasi açığını vurgulayan Başbakan, Kadar ve Suudi Arabistan'da demokrasinin d sinin bile bulunmadığını bir türlü görememektedir.
Irak'taki gelişmeleri hayra alamet görmeyen Erdoğan, hakkında tutuklama kararı çıkarılan El Haşimi'nin Türkiye'de bulunmasına onay vermiş ve görüşmeler yapmıştır.
Suriye'nin içişlerinden sonra Irak'a el atan iktidarın arkasındaki suflör tarafından karanlığa sürüklendiği açıkça görülmektedir.
Bu çerçevede Türkiye'nin dış politikaları müflis ellerce yürütülmüş ve kırmızı çizgileri bir bir ezilmiştir.
Peşmerge reisinin son 6 ayda artan ilgisiyle iki defa gerçekleştirdiği ziyaretleri manidar olup, üzerinde mutlaka durulması gerekmektedir.
Erdoğan'ın Barzani ile görüşmesi ve açıklamaları bir başka üzerinde düşünülmesi gereken konudur. "