Kadına yönelik şiddetin giderek tırmandığı bir dönemde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, İzmir”de kocası tarafından öldürülen kadının davasında müdahil olmak için girişimde bulundu. Bakanlık, 81 ilde 90 avukatla kadına yönelik şiddetle ilgili davalara müdahil olacak.
İzmir’in Dikili ilçesinde, boşanmak istediği eşi Hüseyin C. (46) tarafından 14 Ocak 2011'de 22 bıçak darbesiyle öldürüldüğü iddia edilen Selma C.’nin (39) davasının son duruşmasında, mahkemeyi de şaşırtan bir gelişme yaşandı. Bergama Adliyesi’nde görülen davada Bakan Şahin, kamuoyunda "İzmir’deki Ayşe Paşalı vakası" olarak bilinen davaya doğrudan bakanlığın hukuk müşavirini göndererek müdahil oldu. Savcı ise bu cinayetten bakanlığın zarar görmediğini savunarak, bakanlık avukatının davaya müdahil olmasının reddedilmesi yönünde görüş belirtti. Sanık avukatının da benzer bir talepte bulunması üzerine hakim, karar vermekte zorlandı. Mahkeme heyeti, bakanlıktan ek belgeler isteyerek müdahil olma talebine ilişkin kararı bir sonraki celseye bıraktı.
BAKANLIK DA KATİL ZANLISININ CEZALANDIRILMASINI İSTİYOR
Bakan Şahin, mahkemeye sunduğu dilekçede sanık kocanın suçunun sabit olduğunu belirtip kamu adına cezalandırılmasını talep etti. Davaya, Bakanlık Hukuk Müşaviri Birsel Kurt’u gönderdi. Dördüncü duruşması yapılan, öldürülen Selma C.'nin kızı Pınar C. tarafından sürdürülen davaya bakanlığın avukatı olarak katılmak isteyen Kurt, mahkemede önemli açıklamalar yaptı. Kadına yönelik şiddet olaylarının artması sebebiyle hükümetin ve bakanlığının bu konuda çok kararlı bir tutum izlediğini belirten Av. Kurt, hükümetin yeni kanuni düzenlemelerle kadına yönelik şiddet davalarına katılmak için hazırlık yaptığını anlattı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı özel hukuk birimleri oluşturma kararı alındığını da açıklayan Birsel Kurt, "Türkiye’nin 81 ilinde, bakanlığa bağlı ilk etapta 90 avukat görev yapacak. Bu avukatlar, şiddet gören kadınlar başta olmak üzere her türlü cinsel istismar davalarına, mağdurların yanında müdahil olarak katılacak. Bakanlığımız, şiddet gören kadınlara hukuksal desteğin yanısıra başta çocuklar olmak üzere her türlü şiddet ve cinsel istismar davalarının tarafı olacak." dedi. Kurt, duruşmada öldürülen Selma C.’nin kızı Pınar C.’nin avukatı Bilge Civa’nın yanında yer aldı. Bakanlığın suçtan zarar gördüğünü belirterek katılma talebinde bulunduklarını söyleyen Kurt'un, ilk etapta duruşmaya katılmasına karar verildi. Hakim, bakanlığın bundan sonra Türkiye’deki benzer davalara katılıp katılmayacaklarını sordu. Av. Birsel Kurt, kadına yönelik şiddetle ilgili kararlı bir tavır izleyeceklerini, bunun bir ilk adım olduğunu ifade ederek, “Kararlılık söz konusudur. Kadına yönelik şiddetle ilgili davalara katılma yoluna gidilecek ve bu yönde çalışmalar yapılacaktır.” şeklinde konuştu.
Hukuk Müşaviri Kurt'un, Ankara Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi aracılığıyla Bergama Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğu üç sayfalık müdahale dilekçesinde, bakanlığın teşkilat ve görevleri hakkında kanun hükmünde kararnamenin 2. ve 9. maddeleri gereği, kadına yönelik şiddet eylemleriyle ilgili kamu davalarının devlet adına müdahale edilmesi ve katkıda bulunulması amacıyla mağdur veya müşteki olanların yanında yer almanın, görev ve sorumlulukları dahilinde olduğuna yer verildi. Dilekçede şunlar kaydedildi: “Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi sözleşmesini onaylayan ilk ülke olarak, kadına karşı şiddetin önlenmesi ve bunla mücadele konusunda bütün devlet organlarının işbirliği içinde hareket etmesi gerekmektedir. Dava konusu şüphelinin eyleminde, bununla ilgili bütün şartlar mevcuttur. Zanlı Hüseyin C., ifadesinde öldürme fiilini resmî eşine karşı, savunmasız durumdayken ve orantısız güç kullanarak, daha önce de buna benzer (bıçakla saldırarak yaralama, tehdit, psikolojik ve fizikse şiddet sebebiyle konuttan uzaklaştırma tedbiri kararını gerektiren) eylemlerini de tekrarlayarak, suç işlenirken aşırı şiddet kullanarak (22 bıçak darbesi ile ve en sonunda maktulün kasığına bıçakla saplı bırakarak), silah kullanarak kasten ve tasarlayarak gerçekleştirmiş olduğunu, açıkça ve yoruma mahal vermeyecek şekilde ifade etmiştir. Bu sebeplerle kamu davasına katılmamıza, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesini talep ederiz.”
'BAKANLIĞIN MÜDAHİL OLMASI SEVİNDİRİCİ'
Av. Bilge Civa, duruşma sonunda yaptığı açıklamada, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Türkiye’de ilk defa bütün kadınlar adına böyle bir davaya müdahil olmasının kendilerine güç verdiğini söyledi. Av. Civa, “Bakanlığın ve Sayın Bakan Fatma Şahin’in bu desteğinden ve yanımızda olduğunu bilmekten huzur duyduk. Bu uygulamanın devamını bekliyoruz. Tüm kadınlar adına, kadına şiddetle mücadelenin bu tür olayların azalmasında etkili olacağını kanaatindeyim.” dedi. CİHAN