Bakanlığı ile ilgili Nevşehir Belediyesi Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen İl Koordinasyon Kurulu toplantısına katılmak üzere bu şehre gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Nevşehir Valisi Osman Aydın'ı ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Taner Yıldız, 73 milyon insanın sorumluluğunu omuzlarında hissederek çalışmalar yaptıklarını belirterek, "Türkiye Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılını kutlayacağımız 2023 yılına kadar tüm yenilenebilir kaynakları mutlaka kullanıyor olmamız gerekiyor." dedi. Sivil toplum örgütlerinin görüşlerine son derece önem veren bir bakanlık olduklarını ifade eden Yıldız, şöyle konuştu: "Ama bizim yenilenebilir enerji kaynaklarından Hidro Elektrik Santralleri ile ilgili yaptığımız bir kısım,tamamen yerli ve tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarına dahi karşı çıkıldığını görünce biz bunlarla bilgilendirme toplantılarını yöresinde ve yerinde yapmaya başladık.Çevre Bakanlığı ile birlikte bu çalışmalara devam ediyoruz. Tabiri caiz ise 'Çarşı her şeye karşı' tarzı ,rüzgara karşı gelin,suya karşı gelin, jeotermale karşı gelin.Nükleer enerjiye zaten karşı geliniyor. Zaten böyle bir enerji yapılandırması söz konusu olamaz. Bizler bu görüşlere saygılıyız ama omuzlarımızda hissettiğimiz sorumluluk gereği tabiî ki Türkiye'nin enerjideki arz güvenliğinin sağlanması adına, tüm yatırımları çevre ekolojik şartları dikkate alarak bu yatırımları yapmaya devam edeceğiz."diye konuştu.
HAM PETROL HATTI AYNI ZAMAMDA BİR BARIŞ BORUSUDUR
Yıldız, son yıllarda petrol boru hatlarına terörist grupları tarafından saldırıların artmasına karşın,gereken önlemlerin en etkin bir şekilde alındığını kaydetti. Yumurtalık-Kerkük boru hattının aynı zamanda bir barış borusu olduğunu vurgulayan Yıldız şöyle konuştu, "Bir kısım bölgelerde Şırnak, İdil, Mardin ve Midyat bu kesimlerde son 3 yıl içerisinde enerji nakil hatlarına karşı bir yoğunlaşma olduğunu gördük. İçişleri Bakanlığı ile yaptığımız görüşmelerle kontrolleri daha da artırdık, bizim bir kısım güvenlik bölümümüz var,onlarda bazı bölgelerde yoğunlaşacaklar,Türkiye'nin geliridir bu.Türkiye'nin gelirine kast edecek terör örgütünün Türkiye'nin normalleşmesi ile Türkiye'nin siyasi iktidarı ve siyasi istikrarına olan hedefidir.Bu boru hattının patlatılması ile kendilerine ne gibi bir kar sağlanmış oluyor,böyle bir şey düşünülebilir mi? .Ama maksat Türkiye'ye zarar vermek, Türkiye Cumhuriyeti'nin gelirlerine zarar vermek.O boru hattı aynı zamanda bir barış boru hattıdır.Gerek kuzey Irak'ın ve gerekse merkezi hükümet Irak'ın petrol gelirlerini artırmasıyla daha çok normalleşen, normalleştikçe daha çok istikrar sağlayan bir bir Irak halledilmiş olacak.Yani biz Kerkük-Yumurtalık boru hattının sadece Türkiye tarafı yoktur,Irak tarafı da vardır.Türkiye ile Irak arasındaki hem Ham petrol boru hattıdır, hem de bir barış horu hattıdır,.Ben o yüzden oraya yapılan bir terör saldırısının barışa kastettiğinden şüphem olmadığını bu vesile ile belirtmek istiyorum."
"BİZ BU DİREKLERİ SATMIYORUZ,VARLIK DEVRİ YAPMIYORUZ, TRAFO VE TELLERİ DEVRETMİYORUZ"
Türkiye'nin normalleştiğini, güçlendiğini ve büyüdüğünü belirten Bakan Yıldız, bu büyümeyi karşılayacak özellikle enerji ile ilgili kalemlerde özelleşmenin,serbestleşmenin , liberalleşmenin ve daha rekabetçi ortam içerisinde vatandaşa daha iyi hizmet götürebilmenin yarışı içerisinde olduklarını anlattı. Yıldız, şöyle devam etti: "Biz bu direkleri satmıyoruz,varlık devri yapmıyoruz, trafo ve telleri devretmiyoruz.Tüm bunlar kamu da kalacak.Yaptığımız işlem yalnızca bu tür hizmetlerin özel sektör marifetiyle yapılmasını sağlamaktır.Bunun neresinde sıkıntı var,kayıp kaçakları azaltacağız.Bunu herhangi bir gerekse göstermeden,böyle her önüne gelen konuyu mahkemeye taşırsanız,ben buna ayak bağı olmak derim. Mensubu olduğum üyesi olduğum ne yazık ki Elektrik mühendisleri bu olayı götürüyor.Bu bir paradokstur bir çelişkidir,hem de yaman bir çelişkidir. Biz bu kararlılığımızdan dönmeyeceğiz,buradan elde edilen gelirler Türkiye'nin faiz borçlarından tutun,enerji işlemleri ve geriye dönük tüm borçları ile ilgili kalemlerin ödenmesinde de kullanılıyor.Vatandaşın cebine giren direkt bir paradır bu açıdan ben kasıtlarının amaçlarının ve hedeflerinin Türkiye'nin gelirlerinin azaltılması ve normalleşmesinin önüne geçilmesi ile alakalı ne yazık ki sehven yapılan hatalar olarak düşünüyorum."
TARIMSAL SULAMA YAPAN ÇİFTÇİLERİN ELEKTRİK BORÇLARI YAPILANDIRILIYOR
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, 12 yıldan beri tarımsal sulama yapan çiftçilerde devletin alacağı 400 trilyona ulaşan elektrik bedelinin bir kul hakkı ve devlet hakkı olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek şunları söyledi: "Nevşehir bizim için son derece önemli bir bölgemiz. Patates üretiminin en çok yapıldığı bölgelerden birisi. Tabi biz burada 400 milyon lira civarında, tarımsal sulamadan kaynaklanan bir enerji bedeli alacağımız var. Bu ciddi ve önemli bir rakam.Biz çiftçilerimizin, vatandaşlarımızın mağdur olmamasını istiyoruz. Ama tabi ki buda bir kul hakkı, devlet hakkıdır. Bu parayı da tahsil ederek bir uzlaşı içerisinde bunu çözmek istiyoruz. Borçların affedilmesi ile alakalı herhangi bir yapılandırma, bunla alakalı herhangi bir projemiz yok. Zamanında ödeyen arkadaşlarımıza saygımız açısından bunun böyle doğru olduğuna inanıyoruz."
