Borç yapılandırmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Bakan Ali Babacan ek bir süre uzatımının söz konusu olmadığını kaydetti. Başvuru yapan mükellef sayısını da aktıran Babacan, şöyle devam etti:
"Vatandaşla devlet arasındaki bütün alacağı bir düzene sokan bir uygulama. Hükümete 1 ay kadar süre verdik. Bundan sonra uzatma için yasa gerekir. Tekrar böyle bir imkanın sunulması kısa vade mümkün görünmüyor. Sadece GİB toplamış olduğu gelirler açısından baktığımızda dosya sayısı 5 milyon 199 bin. Çünkü bir mükellefin birden çok fazla dosya fazlası olabiliyor. Bu kadar fazla bir başvurunun olması da vatandaşlarımızın kayıtdışıdan kayıtiçine geçme konusunda ne kadar istekli olduğunu bize gösteriyor. Bu kapsamda yeniden yapılandırılan borç tutarı 30 milyar 580 milyon TL. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafında baktığımız zaman başvuran sayısı 1 milyon 707 bin. yeniden yapılandırılan borç tutarı ise 20 milyar 882 milyon lira. Yani kişi sayı olarak baktığımızda 6 milyon 200 kişi başvurmuş. Tutar olarak da 51 milyar 400 milyon bir rakamdan bahsediyoruz. Bu sadece yeniden yapılandırılan bir tutarı gösteriyor. Bu rakam devletin kasasına giren rakam değil. Tabi biz 2011 bütçemizi yaparken burdan gelen rakamı sıfır kabul etti. Bunu hiç hesaba katmadık."
Bu paraların nerelerde kullanılacağıyla ilgili kesin kararı ise daha sonra karar verceğiz. Bir kısmını borç ödemede bir kısmını da alt yapı yatırımlarında kullanmayı düşünüyoruz. Fakat kesin kararımızı rakamlar netleştikten sorna vereceğiz" dedi.
CARİ AÇIK
Kredilere kısıtlama getirilmesine yönelik de değerlemelerde bulunan Bakan Babacan, bankalarla konuşulacağını ifade etti. Cari açık rakamlarının yüksek olduğuna dikkat çeken Bakan "Bu yıl çok dikkatli olmalıyız. Bunu kısa sürede çözmek zor. Gerektiği zaman adımlarımızı atarız" dedi. Ömenli olan Türkiye'nin makroekonomik göstergeleridir. Dolayısıyla makroekonomik dengelere hep beraber sahip çıkmamız gerekiyor" dedi.
BANKA İŞLEM ÜCRETLERİ
Banka işlem ücretleri hakkında ise Ali Babacan, BDDK'nın web sitesinde hangi bankanın ne kadar ücret alacağının belirtildiğini kaydetti. Babacan şöyle devam etti:
"Artık vatandaşlar bankaların uyguladıkları ücretleri buradaki rakamlarla kıyas edebilecek. Bankaların işlem ücretleri konusunda ileride başka önlemler de alabilirz. Ücretlere sınır koyabiliriz. Atacağımız adımların bankaların bilançolarını zayıflatıcı nitelikte olmaması gerekiyor."
KREDİ NOTU!
Türkiye'nin kredi notuna ilişkin bir soruya karşılık ise Babacan şunları aktardı:
"Kredi derecelendirm kuruluşlarının önden gidip yol göstermesi lazım. Türkiye'nin notunu yatırımcıları çoktan vermiş. İki yıllık İtalyan Eurobondları'nın faizleri bizden daha yüksek. Yatırımcı zaten notunu vermiş ve Türkiye'ye geliyor. Ama hala kredi derecelendirme kuruluşlarının notunu bekleyen fonlar da var."
''DEVLETİN ELİNDE HER ZAMAN BÖYLE BİR OPSİYON VAR KUŞKUSUZ''
Babacan, ''Vatandaştan olumlu tepki alamazsak biz devlet olarak bu ücretlere bir sınırlama koyabiliriz'' şeklinde bir uyarı olup olmadığı sorusu üzerine, şunları söyledi:
''Devletin elinde her zaman böyle bir opsiyon var kuşkusuz. Yani bu BDDK'nın yetkisindeyse ve yapabileceği şeyler varsa, yapar. BDDK, 'Beni aşıyor' derse, bir kanun çıkarırız. Böyle bir kanunda meclisten çok hızlı geçer. Orada en ufak bir problem olmaz. Ancak şu da var, bizim bankalarımızın bilançosunun sağlamlığını da dikkate almamız lazım. Hem karlılığının iyi, hem sermayesinin güçlü olması gerekiyor. Eğer atacağımız adımlar bankaların sermayesini zayıflatıcı sonuçlar getirirse ona da dikkat etmemiz lazım. Burada bir denge kurmak lazım.''
Babacan, ''Böyle bir sınırlama zayıflatabilir mi?'' sorusuna karşılık da, ''Yapılış tarzına bağlı. Bir de ne kadar sert yaptığınıza bağlı. Olabilir'' yanıtını verdi.
Babacan, istihdamla ilgili bir soru üzerine de işgücü piyasasının çok katı olduğunu belirterek, işsizlik rakamlarına değindi.
