16 Aralık 2025
Altın 5910.895
BIST 11348.83
Dolar 42.685
Euro 50.2073
Sterlin 57.3022
Ankara 4°C

"Bankaların Kredi Hacmi 90 Milyar Lira Arttı"

"Bankaların Kredi Hacmi 90 Milyar Lira Arttı"
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türk bankalarının kredi hacminin son bir yılda 90 milyar TL genişlediğini bildirdi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türk bankalarının kredi hacminin son bir yılda 90 milyar TL genişlediğini bildirdi. Türkiye'de bankacılık sisteminin sağlam bir yapıya kavuşmasıyla kredi hacimlerinde önemli oranda artışlar olduğunu kaydeden Babacan, "Bankaların kredi hacmini, 2009'un eylül sonuyla bu günü mukayese ettiğimizde 370 milyardan 465 milyarlara çıkmış durumda. Geçtiğimiz bir yıl içinde bankalar, 95 milyar lira artı kredi kullandırmış. Bu da sağlam bir bankacılık sistemiyle oldu." dedi. Babacan, kredi hacminin genişlemesinin Türkiye'ye önemli katkı sağladığını vurgulayarak güven ortamının her şeyi kolaylaştırdığını belirtti.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak'ı makamında ziyaret etti. Yönetim kurulu üyeleri ve bir grup işadamı ile bir araya gelen Babacan, hükümetin ileriye dönük programlarını anlattı.

Dünya ekonomisinin sıra dışı bir dönemden geçtiğine işaret eden Babacan, "Bütün ezberler bozulmuş durumda. Bütün kurallar, gelenekler bozulmuş durumda. Çünkü bakıyoruz, bu kadar finans kuruluşunun bu kadar çok problemle karşı karşıya kaldığı dönem yok. Belki 1929 yılı ile mukayese ediliyor ama 1929 yılında bile bu kadar çok banka batmamıştı. Zarar rakamları da bu kadar yüksek değildi. Krizin maliyetine bakıyoruz. İkinci Dünya Savaşı'nın maliyetinden daha büyük. Ve bu kadar yüksek maliyetin ödenmesi, tekrar normal hale gelmesi uzun süre alacak." diye konuştu.

Gelişmiş ülkelerin bu krizde karşı karşıya kaldığı yüksek borç sorununu temizlemelerinin uzun zaman alacağını ifade eden Ali Babacan, şöyle devam etti: "Çünkü gelişmiş ülkelerin aynı zamanda bir nüfus problemi var. Eğer göç olmasa bazı ülkelerin nüfusu hızla azalıyor ve yaşlanıyor. Göçle ilgili kısıtlamaları da düşünüldüğünde bir Japonya'nın bir Almanya'nın nüfusu her yıl azalıyor. Fransa'da da durum farklı değil. Bu ülkelerin ileriye doğru sosyal güvenlik açıkları da dikkate alındığında çok yüksek bütçe giderleri olacak. Bu ağır borç stokunun sadece faizi dahi bütçeler üzerinde büyük bir yük teşkil edecek. Japonya'nın, gayri safi milli hasılasının yüzde 250'sine doğru giden bir borcu var. Halkın devlet tahvillerine yatırdığı 17 trilyon dolara güveniyorlar."

TÜRKİYE'NİN ÖDEDİĞİ RİSK PRİMİ DÜŞÜK

Babacan'ın değerlendirmesine göre, ileride bir güven sarsıntısı, bazı ülkelerin borçlarını çevirme konusunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalmasına yol açacak. Son zamanlarda pek çok gelişmiş ülkelerin risk primleri yükselmesi bunun bir işareti olarak değerlendiriliyor.

Bugün İrlanda'nın ödediği risk primi yüzde 3,8 Portekiz'in 3,3 İspanya'nın 2,4 İtalya'nın 2,2 Türkiye'nin ise yüzde 1,7. Türkiye'nin risk algılaması bütün bu ülkelerden daha düşük. Bir ülke ne kadar gelişmiş olursa olsun borç stoku büyükse ve büyümeye de devam ediyorsa ülkelerin başına problem oluyor. Çünkü yatırımcılar, borcun bugünkü seviyesiyle ilgilenmiyor. İleride ne olacak diye bakıyor.

Bu durumun uzun süre karşı karşıya kalınmayan bir durum olduğunu dile getiren Ali Babacan, ülkelerin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk defa bu kadar borç stokunun biriktiğine dikkat çekti. Bu kadar yüksek borç stokunun dünya ekonomisi üzerinde sürekli bir sorun olmaya devam edeceğini öngören Babacan, şöyle devam etti: "Çünkü bu borçların makul seviyelere inmesi uzun seneler alacak. Belki, bazı ülkeler için 10 yılları alacak. Örneğin Yunanistan'ın borcu milli gelirinin yüzde 120'si. Son yaptıkları programa göre 2013 yılında yüzde 150'ye çıkıyor. Bunun nasıl stabilize edeceklerini düşünüyorlar. Bu kaygı verici bir tablo."

"İKİNCİ DİP İHTİMAL DIŞI DEĞİL"

Ali Babacan, küresel ekonomi için ikinci bir dip dalgasından söz edildiğini de dile getirerek bunun ihtimal dışı bir gelişme olmadığını söyledi. Babacan, "Kimisi bu ihtimali yüzde 1 olarak, kimisi yüzde 60-70 olarak değerlendiriyor. Ülkelerin ne yapacağı kestirilemiyor. Hangi ülkenin hükümetinin hangi adımı atacağını kestirmek mümkün değil. Çünkü her ülkenin kendi içersindeki siyasi tablo farklı." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin dışa açık bir ekonomik yapıya sahip olduğunu kaydeden Babacan, bu nedenle dış konjonktürün yakından takip edilmesi gerektiğini vurguladı.

"Bu kadar dışa açık bir ülke olan Türkiye'nin dışarıdan etkilenmemesi mümkün değil." diyen Babacan, şunları kaydetti: "Dışarıda olacak depremlerin artçıları Türkiye'yi etkiler. Biz ne yapmalıyız, dışarıda olacaklardan azami derecede nasıl etkileniriz ona bakmak zorundayız. Çünkü rahat bir tablo yok. Türkiye'nin zamanında yapmış olduğu yapısal reformlar son derece önemli. Bankacılık başta olmak üzere pek çok konuda yapısal reformları gerçekleştirdi. Nerede başarı sağladıysa o alanlar bu krizde sapasağlam korundu. Türkiye'de tek bir banka sorun yaşamadı. Hepsinin sermaye yeterliliği limitlerin üzerinde.."

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir