Erdoğan, AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yönelik sert eleştiriler yöneltti.
Siyasetin üslubu, geleneği ve seviyesinin bulunduğunu ifade eden Erdoğan, "İnternetten görüntü indirip bunu benimle, eşimle, benim milletimin peygamberi ile istihza için, alay için, dalga geçmek için kullanmak edep dışıdır, terbiye dışıdır, izan ve insaf dışıdır." dedi.
Başbakan Erdoğan, kendilerinin Bahçeli ve arkadaşları ile ilgili internette ne tür hezeyanların dolaştığını gördüklerine işaret ederek, şunları söyledi: "Ama bunları alıp belden aşağı vururcasına Meclis kürsüsüne taşımak bizim terbiye anlayışımızla, siyaset geleneğimizle, kültürümüz ve inancımızla asla bağdaşmaz. Bu alaycı tutumu ülkemizde bir çok hanım kardeşimizin başına gelmiş bir uygulamayı destekler nitelikte gündeme taşınması ayrıca üzerinde düşünülmesi gereken bir tavırdır."
Bahçeli'nin AK Parti'yi haçlı orduların benzetmesini "densiz yaklaşım" olarak değerlendiren Erdoğan, "Bu ülkede demokrasi mücadelesi veren, milletin oylarıyla iktidara gelmiş olan bir partiyi sen nasıl çirkin benzetmeyle ortaya koyar, ifade edersin. Teşbih hata kabul etmez." diye konuştu.
Bahçeli'nin 'AK Partililer bizim sıralarımıza bir metreden fazla yaklaşırlarsa görürler' ifadesine tepki gösteren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Eline metre almış. 'Bundan böyle AK Partililer bizim sıralarımıza bir metreden fazla yaklaşamazlar, yaklaşırlarsa görürler.' Bunun tıp dünyasına karşılığı nedir bilemem. Onu artık tıp dünyasındaki kişilere havale ediyorum. Bu nasıl demokrasi anlayışı. Bu nasıl fikir ve düşünce özgürlüğünden yana olmak. Daha fazlasını söylemeye gerek zaten. Hani bunlar demokrasiyi savunacaktı. Hani siz milletin maneviyatını en üst seviyede önemsiyordunuz, hani nerede? Bu mu maneviyatı sevmek, bu mu milliyetçilik? Hem bizden hem de aziz milletimizden özür dilemek yerine zeytinyağı gibi üste çıkarak özür beklediklerini ifade ediyorlar. Bu da yetmiyor, tehdit ediyorlar."
Bahçeli'nin, kendisinin faşizmi bilmediğini ifade ettiğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: "Evet Sayın Bahçeli biz faşizmi sizin kadar iyi bilmeyiz. Çünkü faşizmle ilintimiz, bir bağlantımız yok. Ne olur şunu bir anlatın. Faşizmin özelliklerini bir bir hatırlayın da sizin nasıl bir zihniyete sahip olduğunuzu daha iyi anlayalım. Yaptığınız yazılı açıklamalarda, savurduğunuz tehditlerden, ettiğiniz hakaretlerden, sergilediğiniz kavgacı anlayıştan tahmin edebiliyoruz. Çünkü siz hem teorisyenisiniz, hem pratisyenisiniz. Bu özelliğiniz var. Ancak açıklayın da milletimiz daha iyi bilsin. Bu ülkede milliyetçilik adı altında nasıl kafatasçılığı yapıldığını, oteriter anlayışların, dayatmacı, kavgacı yöntemlerin sergilendiğini milletimiz daha iyi anlasın. Hamasetle, tahriklerle ortaya koyduğunuz söylem siyasi zihniyetinizi yansıtıyor. Gerçi bazı gazeteciler 'ciddiye almadığımız için bu saçmalıkları cevap vermiyoruz' diyorlar ama biz adam aldırma da geç diyemiyoruz. Meclis'teki grubu bulunan bir partiyi görmezden gelmek, ciddiye almak istemiyoruz. Bu üslubunuz, söylemleriniz devam ederse kusura bakmayın biz de sizi ciddiye almayız. Türk siyasetini bu seviyeye düşürmeyiz."
Erdoğan, meselenin kişisel olmadığını belirterek, "Mesele bu ülkenin meselesidir, bu milletin meselesidir. Onların siyasetteki kavgası kişisel bir mücadele olabilir. Siyasete kişisel hırslarımızı tatmin etmek için girmedik. Biz siyaseti kendimize menfaat temin etmek için yapmıyoruz, yapmadık. Asla da yapmayız. Bizim güttüğümüz davada milletin davasıdır. Biz sen ben kavgası içinde değiliz. Bizim kavgamız demokrasi kavgasıdır." ifadesini kullandı.
"MAĞDUR EDEBİYATI YAPMIYORUZ"
Kendilerinin mağdur rolü ve edebiyatı yapmadıklarının altını çizen Erdoğan, "Bizim milletimizle kurduğumuz samimi iletişimi bu yönde algılayanlar, milletle hiçbir alışverişi olmayanlardır. Biz nasıl ki yetkiyi milletimizden aldıysak, bizim yegane şikayet merciimiz de bizzat milletin kendisidir. Yapılan haksızlıkları en gür seda ile dile getireceğiz. Hiç bir haksızlığa boyun eğmek, elimizi kolumuzu bağlayarak sineye çekmek de siyasetimizde kendisine yer bulmamıştır. Biz başkalarının yaptığı gibi geri çekilmedik, şapkayı alıp gitmedik, mazeretlere sığınmadık. Nerede aksaklık varsa kararlılıkla, cesaretle üzerine gittik. Yeri zamanı geldikçe üzerine gitmeye devam ettik." şeklinde konuştu.
POPÜLİST SÖYLEM
Erdoğan, muhalefetin en son geldiği noktanın 'o ne veriyorsa ben 5 fazlasını veriyorum' olduğunu belirterek, "Ulaşabildikleri en üst seviye bu olmuştur. Bu seviye ise geçmişte sandıkta yok olup gidenlerin seviyesidir. Hiç mi ibret almazlar. Kendilerinin hatalarından hiç mi ders çıkarmazlar. Dün Altındağ'da bir fakir fukara, garip gureba evine gitmişler. İşte millet bunu bekliyor. Maşallah güzel gelişmeler bunlar. Daha öğrenecekleri çok şey var. Günübirlik olmasın. Bundan sonra da devam etsin. Bunların popülist söylemi tutsaydı, desteksiz vaatlerde bulunma taktiği tutsaydı, bugün iktidarda başkaları olurdu." biçiminde konuştu.
BAYKAL'A ELEŞTİRİ
Erdoğan, kendilerinin sosya ve eğitim yardımlarını kıyasıya eleştirenlerin uçuk ve hayali projelerle milletin karşısına çıkabildiklerine dikkat çekti.
Baykal'ın her aileye 300 lira maaş bağlamayı vaat ettiğini ifade eden Erdoğan, "Peki kaynak ne? Bizden öncekilerin yaptığı gibi Merkez Bankası'nın banknot matbaası. Bunlar matematik de bilmiyorlar. Milletin aklıyla dalga geçiyor. Bu ülkede yüksek enflasyon bu zihniyetin eseri." diye konuştu.
Baykal'ın önümüzdeki seçimde ödünç oy istemesini eleştiren Erdoğan, şunları söyledi: "Sayın Baykal, bu millet inandığına, itimat ettiğine borcu verir. Senin itimat edilir yanın yok ki. Bu ülkede 2 anahtarı ellerinde salladılar, bir araba, bir ev dediler. Her mahalle milyoner, hatta trilyoner dediler. Her çiftçiye traktör vaadinde bulundular. Mazotu bir liraya indireceğim diyen de çıktı. Yoksulluğu yasaklayacağım diyen de çıktı. Ama kaçıp gittiler. Bu millet rüşvet gibi vaatlerle senin arkandan gelmez Sayın Baykal."
Baykal'ın iktidarın yolunun milletle irtibatla geçtiğini anladığını anlatan Erdoğan, bunu da yanlış anladığını söyledi.
Erdoğan, "Dün ilk denemeyi yaptılar. Altındağ'da bir eve gittiler. Siz bu milletin gerçek gündemini bilmezseniz bu millet size güven duymaz." ifadesini kullandı.
