18 Aralık 2025
Altın 5957.543
BIST 11286.81
Dolar 42.7071
Euro 50.2529
Sterlin 57.1327
Ankara -3°C

"Başbuğ'u uyardık dinlemedi!"

"Başbuğ'u uyardık dinlemedi!"
AK Parti'nin önde gelen isimlerinden biri, Andıç Soruşturması'ndaki internet siteleriyle ilgili İlker Başbuğ'u uyardıklarını ama gerekeni yapmadığını söyledi.

Vatan gazetesi yazarı Bilal Çetin bugünkü yazısında askere yönelik Balyoz, Ergenekon ve Andıç soruşturmaları öncesinde hükümetin askeri 'kendi içinizi temizleyin' şeklinde uyardığını ancak Genelkurmay'ın bu uyarıları dikkate almadığını yazdı..

İşte Bilal Çetin'in o yazısı..

TSK’yı kim yıpratıyor? Komutanları mı, yargı mı, hükümet mi?

Birkaç yıldan beri Türkiye’nin tartıştığı temel sorulardan biri bu. TSK’yı kim yıprattı veya yıpratıyor?

Bu noktada herkes meşrebine göre bir yanıt veriyor; muhalif kesimleregöre siyasi iktidar veya siyasi iktidara yakın, yargı ve polis teşkilatı içinde örgütlü bir cemaat. İktidara ve iktidar yanlılarına göre ise TSK içinde yuvalanmış olan Ergenekoncular...

Ama acaba gerçek ne?

Bugün gelinen noktada Türk Silahlı Kuvvetleri tarihinin hiçbirdöneminde bu kadar açık veya örtülü bir yıpratma operasyonu ile karşıkarşıya gelmemişti. Hiç bu ölçüde bir prestij ve itibar kaybıyaşamamıştı. Hiçbir dönemde TSK’nın yüzlerce muvazzafsubayı, 50 generali tutuklanıp hapse girmemişti. Bugün HasdalCezaevi’nde tutuklu subaylar için yer sorunu yaşanıyor. Ki sadece okadar da değil, emekli kuvvet komutanları, ordu komutanları da SilivriCezaevi’nde...

Son üç yılda ne oldu, ne değişti de TSK’nın başına bu işler açıldı?

Aslında çok şey değişti. Dünya değişti, Türkiye değişti. Türk-ABDilişkilerinin ana ekseni değişti. 2003’teki Irak savaşına kadarPentagon’la (ABD Savunma Bakanlığı) Genelkurmay Karargâhı eksenindeyürüyen Türk - ABD ilişkilerinin ağırlık merkezi siyasi otoritenininisiyatifine geçti. En önemlisi geçici sanılan AKP iktidarı güçlendi, kökleşti...

Asker ise eski alışkanlıklarından kurtulamadı, siyaseti etkileme, yönlendirme faaliyetlerini terk edemedi.

O nedenle şimdi TSK, başını ağrıtan ve daha da çok ağrıtacağı anlaşılan “Andıç Davası“ ile karşı karşıya.

Ve buradaki iddialar, suçlamalar çok ağır: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti aleyhinde kara propaganda yapmak...

Bu nedenle Genelkurmay’ın kalbi durumundaki, Harekât ve İstihbaratBaşkanı sıfatını taşıyan korgeneraller Hasdal Cezaevi’nde. O nedenle 30Ağustos’a kadar Ege Ordusu Komutanı olan ve şu anda da Yüksek AskeriŞûra Üyesi olan Orgeneral Nusret Taşdelen tutuklanma riski ile karşıkarşıya.

Çok daha önemli bir isim, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ her an ifade için savcılığa çağrılabilir.

Askerler hakkında peş peşe gelen bu davalar (Ergenekon, Kafes, Balyoz,Andıç vb.), suçlamalar, emekli ve muvazzaf komutanların tutuklanmaları,hiç kuşku yok ki TSK için ciddi bir üzüntü kaynağı olduğu kadar ciddi bir zafiyet de...

En önemlisi bu sürecin çok uzun sürmesi, üç yılı aşması.

Neden bu kadar uzatılıp, yaygınlaştırıldı? Hükümet bu sürecin TSK’nın itibarını, gücünü, moralini etkileyeceğini hiç hesaba katmadı mı? Niyebuna karşı bir önlem alınmadı? Yoksa kasten mi böyle bir yol izlendi?

“KENDİ İÇİNİZİ TEMİZLEYİN”

Bu soruları bir süre önce sohbet ettiğimiz bu dönemin çok etkili siyasi isimlerinden birine sormuştum.

Şu yanıtı vermişti:

- “Bu olumsuz etkilerin olabileceği başından itibarendüşünüldü. Gelinen bu nokta elbette Başbakanımızı, hükümeti de çoküzüyor. Ama yapacak bir şey yok. Hukukun gereği yapılıyor.

İlla böyle mi yapılması gerekirdi diyorsanız böyle olmayabilirdi.

Olmaması için çaba sarfedildiğini biliyorum. Daha bu işin başındakomutanlarla konuşuldu. O çok sert tepkileri açıkladıkları günlerdekonuşuldu hem de...”

Nasıl konuşuldu?

- “Denildi ki, bakın çok yanlış, vahim işler olmuş. Kurduğunuzveya kurdurduğunuz o internet sitelerindeki yalan yanlış haberlerlebizim partimiz hakkında kapatma davası açtırdınız. Bunları kabul edin,bu yanlışları siz kendiniz temizleyin. Kendiniz açıklayın, ‘şunlarşunlar yanlış yapılmış, hukuk dışına çıkılmış’ deyin. Kendi içinizdesoruşturma başlatın, sorumluları belirleyip siz yargıya sevk edin, bugüzide kurumumuzu yıpratmadan, suçlu varsa onları siz yargıya teslimedin...

Bütün bunların çok fazlası en üst seviyede kendilerine söylendi, anlatıldı. Ama yapmadılar, hep inkâr ettiler!”

Kime söylenmişti, İlker Başbuğ’a mı?

- “Ona da söylendi, başkalarına da. Tahmin ediyorum 2007 baharındaki meşhur Dolmabahçe görüşmesinde Tayyip Bey Yaşar Büyükanıt‘a da söylemiştir bunları...

Nedense yapamadılar, göremediler. Sonuçta da savcılar çok daha vahimşeyleri bulup ortaya çıkardılar. Keşke kendi içlerinde sağlıklı birsoruşturma, aklanma faaliyetine girebilselerdi. O zaman itibarı daha daartardı TSK’nın...”

Bugün düşünüldüğünde çok makul sayılabilecek bu öneriyi acaba niye dikkate almadılar?

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir