Bağış, Kahramanmaraş'ta 'Hizmette Yarışıyoruz 2 Hibe Planı' çerçevesinde desteklenmeye değer görülen 25 projenin sözleşmelerinin imza törenine katılmak üzere şehre geldi. İlk ziyaretini Kahramanmaraş Valiliği'ne gerçekleştiren Bağış, buradan imza töreninin gerçekleştirileceği Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'ne geçti. Burada bire konuşma yapan Bağış, Türkiye'nin dünyanın 16'ıncı, Avrupa'nın da 6'ıncı büyük ekonomisi olduğunu söyledi. Ülkede 50 yıl önce askeri darbeden sonra başbakanların idam edildiğini kaydeden Bağış, bugün demokrasinin örnek alındığını ifade etti. Ekonominin AB üyesi ülkeler tarafından bile örnek alındığını dile getiren Bağış, "Bu gün AB üyesi ülkelerde bankalar patır patır iflas ederken, Türkiye'nin tek bir bankası bile zarar etmiyorsa ve Avrupalı ekonomistler Türkiye'nin başarı hikâyesini incelemeliyiz, onu uygulamalıyız diyorsa demek ki Türkiye ciddi bir kalkınma içerisindedir." diye konuştu.
AB sürecinin yeni başlayan bir süreç olmadığının altını çizen Bağış, vizyonsuzlukların çok ağır bedellerinin olduğunu kaydetti. Bağış, "Ben 1 ay evvel Polonya'daydım. Polonya nüfusu bizim yarımız kadar olan bir ülke. 2007–2014 AB bütçesinden Polonya'nın aldığı destek 80 milyon euro. Eğer Türkiye zamanında üye olsaydı en az 150 milyar euro gibi çok ciddi bir katkı alacaktık. Ama biz zararın neresinden dönersek kardır diyoruz. Önemli olan Avrupalının parası değil. Önemli olan o ülkenin standartlarını bu ülkenin insanının yaşaması. Bu ülkede birbirimizle helalleşmemiz, bu ülkede ne inançlarımızdan ötürü, ne dilinden ötürü, ne kültüründen ötürü, ne siyasi fikirlerinden ötürü birbirimize düşmememiz gerektiğini anlamamız çok çok önemli." ifadelerini kullandı.
Bugün Türkiye'de maalesef darbe korkusu yaşayan vatandaşların olduğunu, tekelleşmeden, aşırı liberalleşmeden korkanlar olduğunu ifade eden Bağış, "O yüzden AB süreci çok çok önemli. Bizi bu süreçte havlu atmaya teşvik eden, zorlayan, sıkıştıran bir takım Avrupalı ülkelerin ve onların dar vizyonlu siyasi liderlerinin etkisi altında kalmayacağız. Biz kararlılıkla gerekirse inatla bu süreçte nasıl ülkemizin müzakere tarihini almasını sağladıysak, hiçbir ülkenin önüne çıkarılmayan sorunlar bizim ülkemizin önüne çıkarıldığında dahi biz masadan kalkmadıysak, müzakere sürecini kararlılıkla sürdürdüysek bundan sonraki süreçte de hiçbir zorluk bizi yıldıramayacak. Önemli olan bu ülkenin çıkarları." değerlendirmesinde bulundu.
AB sürecinin kolay bir süreç olmadığının da altını çizen Bağış, "Bizi bu süreçte usandırmak isteyenler içerideki direnç odakları. Türkiye'yi eskiden olduğu gibi çetelerin yönetmesini isteyen bir takım provokatör zihniyetler hem de AB üyesi ülkeler içerisinde Türkiye gibi genç, dinamik bir ülkenin AB üyesi olduğu zaman şuanda AB'nin önde gelen ülkelerin önüne geçeceğinden endişe eden, onların gölge altında kalacağı bir takım siyasilere rağmen biz bu süreci hızla kararlılıkla yönlendireceğiz." dedi.
