Üstün insanlık değerlerinin hamisi, doğruluğun ve adaletin muhafızı olan hukukçuların bir takım vasıflara sahip olması gerektiğini anlatan Aydın, kendisini yüksek insani değerlerin üzerinde görmeyen hukukçuların hakaret etmeden, aşağılamadan tenkit etmesini bildiğini kaydetti. Aydın konuşmasını şöyle sürdürdü: "Devletin asıl ve yegane sahibi millettir. Millete güven ve demokrasiye yürekten bağlılık hukukçunun temel bakış açısıdır. Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Hukuk devleti prensibi, cumhuriyetin diğer niteliklerinin teminatıdır. Hukuku diğer sosyal birimlerden ayıran temel unsur, kuşatıcı ve saplantısız olmasıdır. Tüm inançlar, ideolojiler ve fikirleri şiddet içermediği ölçüde tanır ve rıza gösterir. Ancak hiçbir ideolojik düşünce ve inanç sisteminin esir ve tetikçisi değildir."
Bitlis Baro Başkanı Mezher Yürek de ülkedeki esas sorunun demokrasi olduğu ve bunun sorumluluğunu en çok hukukçuların yüklenmesi gerektiğini vurguladı. Yürek, "Bir sistemler bütünlüğü içerisinde yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı sağlanmalı ve güven hakim olmalıdır. Bir ülkede gerçek demokrasi, adalet ve hukuk sayesinde oturur. Adalet kuvvetinin bağımsızlığının özgür, güçlü, donanımlı hukukçular sayesinde gerçekleşebileceği bilinmektedir." dedi.