16 Aralık 2025
Altın 5879.873
BIST 11367.68
Dolar 42.7086
Euro 50.2333
Sterlin 57.2485
Ankara 4°C

Bediüzzaman'ın Talebesi Badıllı: "Referandumda Herkes Sandık Başına Mutlaka Gitmeli, En Zor Şartlarda Bile Rey'ini Kullanmalı"

Bediüzzaman'ın Talebesi Badıllı: "Referandumda Herkes Sandık Başına Mutlaka Gitmeli, En Zor Şartlarda Bile Rey'ini Kullanmalı"
Bediüzzaman'ın talebesi Abdülkadir Badıllı, 12 Eylül'de yapılacak referandumda herkesin sandık başına mutlaka gitmesi, en zor şartlarda bile rey'ini kullanmasını gerektiğini belirtti.
Bediüzzaman'ın talebesi Abdülkadir Badıllı, 12 Eylül'de yapılacak referandumda herkesin sandık başına mutlaka gitmesi, en zor şartlarda bile rey'ini kullanması gerektiğini belirtti. Badıllı, "Üstad Bediüzzaman Said-i Nursi 1957 seçimlerinde çok ağır hastaydı. Seçim sandığına gidecek mecali kalmamıştı. Ancak demokrasi ve hürriyetin kazanması için oyunu mutlaka kullanmak istediğini belirtti. Sandık görevlilerinden sandığı yanına getirmesini istedi. Görevliler bunun mümkün olmadığını söyleyince Üstad, hasta haliyle 'o zaman beni oraya götürün' dedi ve oy kullanmanın ehemmiyetini o zaman bize anlattı." dedi.

Referandumda sandık başına gitmeyecekler için son günlerde üst üste ülkenin manevi değerlerinden açıklamalar geldi. Fethullah Gülen ve Abdullah Büyük hocaefendilerden sonra Üstad Bediüzzaman Said Nursi'nin talebesi Abdülkadir Badıllı da sandık başına gitmenin önemini anlattı, sandık başına gitmeyenlerin mesuliyetini hatırlattı.

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin 'İmkân olsa mezardakilere bile oy kullandırılmalı' sözlerine Abdülkadir Badıllı'dan tam destek geldi. Badıllı'ya göre, sandık başına gitmeyenlerin mesuliyetleri büyük. Sandık başına gitmeyenlerden bazılarının kendi iradesi dışında hareket ettiğini kaydeden Baddıllı, sandık başına gitmemeyi lakaytlık, kendini bilmezlik olarak değerlendirdi.

Abdülkadir Badıllı, değişiklik için herkesin çalışması gerektiğini vurguladı. Referandum kapsamında gayret göstermenin ve 'evet' oyunu yükseltmenin bir vacibe olduğunu söyleyen Badıllı, kendisinin gayret ettiğini ifade etti. Herkesin çevresinden destek istemesi gerektiğini dile getiren Badıllı, milletin her zaman sağduyulu hareket etmeyi başardığını, şimdi de bunu başaracağını ve referandumda 'evet' oyunu çıkaracağını belirtti.

Aklıselime sahip herkesin referandumda 'evet' oyu kullanması gerektiğini vurgulayan Badıllı, siyasi zümrelerin 'hayır' deme sebeplerini, AK Parti'nin başarısını kıskanmaya bağladı. Siyasi zümrelerin memleket derdi olmadığını ifade eden Badıllı, "Onlara göre memleket batsa da ehemmiyeti yok. Yeter ki AK Parti yükselmesin. Onların tek derdi AK Parti. Zaten MHP'ye hiç anlam veremiyorum. Ülkücüler büyük sıkıntı yaşadı. İlk onların sandığa koşması ve 'evet' demesi gerekiyor." şeklinde konuştu. Halkın iradesinin ön plana çıkması gerektiğine dikkat çeken Badıllı, ülkede kimsenin imtiyaz sahibi olmaması, milletin kaderinin milletin elinde olması gerektiğini ifade etti.

"MUHALEFETİN 'HAYIR' DEMESİ GÜÇ KAYBINDANDIR"

Abdülkadir Badıllı, muhalefetin referandum çalışmaları kapsamında 'hayır' oyunu kullanmasını güç kaybı olarak değerlendirdi. MHP ve CHP'nin 'evet' dememesini derin göçlerini kaybetmek istememelerine bağlayan Badıllı, BDP'nin de bölgede oy kaybına uğramamak için 'hayır' dediğini ileri sürdü. Badıllı, şöyle dedi: "CHP ile MHP'nin neden 'hayır' dediği bellidir. Derin güçlerini kaybediyorlar. Ama BDP'nin boykot etmesi tamamen oy nedeniyledir. Doğu ve Güneydoğuda AKP'nin oylarını yükseltmemek ve kendi oylarını kemikleştirmek amacını taşımaktadır. Yani BDP bu anayasanın değişmesi gerçekleşirse 'bu millet artık bizi destekleme ihtiyacı duymaz' düşüncesinde."

"SANDIĞA GİTMEMEK DUYARSIZLIKTIR, LAKAYTLIKTIR"

Sandığa gitmeyecekleri sert dille eleştiren Abdülkadir Badıllı, sandık başına gitmemeyi lakaytlık olarak değerlendirdi. Herkesin sandık başına gidip hür iradesiyle oyunu 'evet' veya 'hayır' olarak kullanmasını isteyen Badıllı, gerektiğinde neden 'evet' veya 'hayır' kullanıldığının izahatı yapılması gerektiğini savundu. Badıllı, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Sandığa gitmemek bir duygusuzluktur, duyarsızlıktır. Neden sandığa gitmiyorsun? Bu memleket senden görev bekliyor, görevini yapman gerekir. Bir fikrin varsa ya 'evet' de veya 'hayır' de, izahını da gerekirse yap ama sandığa gitmemek ve boykot etmek bana göre tutarsızlıktır."

"ÜLKEDE YAŞAYAN HERKES İÇİN OY KULLANMAK VACİBEDİR"

Ülkede yaşayan herkesin demokrasi tarafında yerini alması gerektiğinin altını çizen Abdülkadir Badıllı, oy hakkı olan herkesin oyunu 'evet' olarak kullanmasının bir yükümlülük olduğunu söyledi. 'Demokrasi ve hürriyet için 'evet' denmesini isteyen Badıllı, "Bu ülkede hepimiz yaşıyoruz ve herkesin yükümlülükleri vardır. Başkasının hürriyetini kısıtlayamam, başkasının hürriyeti için olsa bile sandık başına gidip 'evet' demem gerekiyor. Ben burada oy kullanmayı bir mecburiyet olarak görüyorum ve herkesin kullanması gerektiğini düşünüyorum. Ben Fethullah Gülen Hocaefendi'nin 'İmkân olsa mezardakilere bile oy kullandırılmalı' sözlerine tam destek veriyorum. O burada referandumun önemini anlatmak istemiştir. Ben de diyorum ki evet referandum o kadar önemlidir." diye konuştu.

"ÜSTADIMIZ HER ZAMAN DEMOKRATLARI DESTEKLEMEMİZİ İSTEDİ"

Bu arada, hayatının büyük bir kısmı sürgünde, hapiste geçen Üstad Bediüzzaman Said-i Nursi talebelerine demokrat insanları desteklemesini söylemiş. 1957 seçimlerinde hasta olduğu için sandığa gidemeyen Bediüzzaman, sandık görevlilerinden sandığı yanlarına getirmelerini istemiş, memurlar bunun mümkün olmayacağını söyleyince Bediüzzaman'ın, "O zman beni sandığa götürün" dediği belirtiliyor. O seçim sırasında 80 yaşında olan Bediüzzaman, zor şartlar altında dahi olsa sandığa gidip oyunu demokrasiden yana kullandığı kaydediliyor. Bediüzzzaman'ın, oy kullanmanın bir vacibe olduğunu ve talebelerine oyun ehemmiyetini anlattığı belirtiliyor.

Üstad Bediüzzaman'ın talebelerine "Her zaman demokratları destekleyin, onları iktidara getirin" tavsiyesinde bulunduğunu anlatan Abdülkadir Badıllı, kendisinin de demokrasi için son nefesine kadar mücadele ettiğini ifade etti.

Badıllı, Bediüzzaman'ın oy ehemmiyeti ve demokrat insanların desteklenmesi gerekliliğini şu şekilde anlattı: "Üstadımız hürriyete düşkün biriydi. O sürekli demokratları desteklememizi istedi. 1957 seçimlerinden sonra müspet anlamda çok gelişmeler sağlandı. Bunun için üstadımız dönemin cumhurbaşkanı Celal Bayar ve hükümeti tebrik etti. bize de 'demokratları her zaman destekleyin, onlar sürekli iktidarda kalsın. Benim bir rey'im var onu da demokratlar için kullanıyorum. Bir oy deyip geçmeyin. Bir rey'in önemi de var. Ben de oyumu kullanacağım' tavsiyelerinde bulundu. 80 yaşındaydı o zaman. Sandık başına gitmekte zorlanıyordu. Sandık memurlarından sandığın kendisine getirilmesini istedi. Ancak sandık görevlileri yasal olarak bunu yapamayacağını söyleyince Üstadımız, 'o zaman beni sandığa götürün' dedi. Oyunu o dönem Isparta'da kullandı. Bizim de demokrasinin kazanacağına olan ümidimiz kuvvetlidir."

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir