Kıbrıs İşlerinden sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkinin asla çıkar ilişkisine dayalı olmadığını söyledi. Atalay, KKTC ekonomisinin izolasyonlardan dolayı ayağında pranga bulunduğunu belirtti ve bunları kırmak için var güçleriyle çaba harcadıklarını kaydetti.
KKTC’de yatırımların artırılabilmesi, ekonomik kalkınma için gerekli çalışmaların yapılması ve pek çok alanlarda gelişmenin sağlanabilmesi için Türkiye’yle işbirliği konularını ele almak amacıyla oluşturulan Yatırım Danışma Konseyi’nin ikinci toplantısı bugün Girne Cratos Hotel’de gerçekleştirildi.
Toplantıda KKTC'ye desteklerini hiçbir konuda eksik tutmayacaklarını sık sık dile getiren Atalay, alınan tedbirlerle ekonominin Kıbrıs Türk tarafında artık yoluna girdiğini, ülkede birkaç yıldır orta derecede de olsa büyüme trendi yaşandığını ifade etti. Bazı kesimlerin ekonomik tedbirlere tepki göstermelerinin her ülkede olabilecek bir durum olduğunu dile getiren Atalay, bu sürecin iyi atlatılması gerektiğini, sürecin sonrasında herkesin rahatlayacağını belirtti.
Risk alınmazsa başarının da gelmediğini belirten Atalay, KKTC ekonomisinin 2008 - 2009’da çökmenin sınırından döndüğünü, kamunun etkinliği ve özel sektörün rekabet gücünün artırılması programının bunda etkili olduğunu söyledi. Atalay, gelinen noktadan dolayı KKTC yöneticilerini kutladı. Rekabet gücünün artırılmasının önemine işaret eden Atalay, “Türkiye ve KKTC dimdik ayaktadır. KKTC, daha yüksek bir katma değerle, yatırımcı için daha kolay iş yapılır bir ülke haline gelmeli” dedi.
Atalay, Türkiye’den yapılan mali desteği azaltmak gibi bir hedefleri bulunmadığını, 200 milyon dolar olan mali yardımın 600 milyon dolara çıktığını, bunun da mali desteğin azalmayacağının göstergesi olduğunu söyledi. Atalay, ancak mali yardımın, verimli alanlarda kullanılması ve cari harcamalardan çok diğer yatırımlarda değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Atalay, Kıbrıs Türk Petrolleri ihalesinin de iki Kıbrıslı işadamı tarafından kazanılmasının gelişmeyi gösterdiğini ve kendileri için çok önemli ve değerli olduğunu ifade etti. Atalay, reel sektör kaynaklarının artırılması ve desteklenmesi gerektiğini, KKTC’deki bankalarda bulunan mevduatı harekete geçirmek için başarılı çalışmalar yapıldığını ifade etti. Tarım kesimiyle ilgili programların da hayata geçirildiğini ve en önemli sonucun turizmdeki yeni uygulamalarda elde edildiğini belirten Atalay, teşvik mevzuatının yenilendiğini ve ayrılan kaynakların artırıldığını, yeni teşvik kararnamesinin de yıl sonundan önce çıkmasının beklendiğini söyledi.
Kıbrıs İşlerinden sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Yatırım Danışma Konseyi’nin, KKTC’ye daha fazla yatırım yapılması ve yatırım engellerinin kaldırılması amacıyla bir yıl önce kurulduğunu anımsattı.
Atalay, Türkiye’den gelen hükümet kesiminin, özel sektör ve bürokratların bu toplantıyı çok önemsediğini ifade ederek, “Bugünkü toplantı dikenleri olan bir toplantı. Açık konuşmazsak başarılı olamayız” dedi.
Türkiye’de şu anda kalkınmayı sağlayan 3 kesim bulunduğunu, bunların kamu, özel sektör ve sosyal kesimler (sendikalar ve diğer sivil toplum örgütleri) olduğunu belirten Atalay, kalkınmanın bu 3 kesimin birbirine çok güvenmesi sayesinde başarıldığını vurguladı.
Atalay, şu anda Türkiye’de büyük bir uyum bulunduğunu ifade ederek, sendikaların tabii ki üyelerinin hakları için mücadele edeceklerini, özel sektörün bürokrasiden talepleri olacağını ancak tüm bu kesimlerin bir araya gelmeyi başarabilmeleri gerektiğini vurguladı.
Atalay, tüm bu kesimlerin “Türkiye’yi nasıl güçlendiririz” diye düşündüklerini belirtti.
Yatırım Danışma Konseyi toplantılarının verimli olacağına inandığını söyleyen Atalay, ticaret ve yatırımın önündeki tüm engellerin kaldırılmasından yana olduklarını ifade etti.
“TÜRKİYE PROAKTİF ÇÖZÜM ÜRETİYOR”
Atalay, Türkiye’nin, kriz gelmeden proaktif şekilde çözüm üretebilen bir ülke olduğunu belirtti.
Kıbrıs’ta meydana gelen gelişmelere değinen Atalay, Türkiye’nin sorunları güç kullanımından kaçınarak, siyasi diyalogla çözmekten yana olduğunu söyledi. Kıbrıs müzakerelerinin iki tarafın memnun olacağı bir şekilde uzlaşmayla sonuçlanmasından yana olduklarını belirten Atalay, Kıbrıs müzakerelerinin verimli sonuçlanmasını en fazla destekleyenin kendileri olduğunu ifade etti.
Küresel ekonomik krizin bugüne kadar görülmemiş sorunlarla devam ettiğini belirten Atalay, bu krizin önümüzdeki yıllarda da etkilerini sürdüreceğini ifade etti. Tüm ülkelerde bütçe açığı sorunları bulunduğunu ifade eden Atalay, bu ülkelerin “memur maaşlarını nasıl sabit tutarız veya aşağı indiririz” hesapları yaptıklarını, yatırım harcamalarını kıstıklarını söyledi. Bu krizde kazananların mali disiplinini koruyanlar olduğunu belirten Atalay, en önemli unsurun bu olduğunu kaydetti. Atalay, Türkiye olarak 2001’de çok fakirleştiklerini ancak bugün, G - 20 toplantısında konuşma yapan TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan için dünya basınının “Türkiye Başbakanı ekonomi dersi verdi” diye manşet attığını vurguladı.
Bu başarıda özel sektörün en büyük rolü oynadığını kaydeden Atalay, devletin de teşvik ederek gerekli kararları aldığını ifade etti.
“YÜKSEK ÖĞRETİM ÇOK ÖNEMLİ”
KKTC’de yüksek öğretimin iyi yürümesinin çok önemli olduğunu söyleyen Atalay, “Üniversitelere çok önem verilmeli, KKTC üniversitelerinin olumlu bir imajı ve güzel kampusları var” dedi. Bazı sorunları YÖK’e bizzat taşıdığını ifade eden Atalay, “Üniversitelere gözümüz gibi bakmamız lazım” dedi.
Atalay, ODTÜ ve İTÜ gibi üniversitelerin KKTC’de kampus açmasının gelecekle ilgili garantiler olduğunu ve çok önem taşıdığını ifade ederek, bu üniversitelerin arkasının geleceğini belirtti.
Atalay, bugünkü toplantının “çok önemli ve değerli” olduğunu sözlerine ekledi. CİHAN
